Şehit haberi almadığımız bir gün kalmadı artık. 20 Temmuz 2015 tarihinden bu yana verdiğimiz şehitlerin sayısı 300'e yaklaştı. Memleketin dört bir yanına şehit ateşi düştü. Ocaklar şehit ateşiyle kavruldu. Güzel ülkemiz yas evine döndü...

**

Konya Temmuz ayındaa bu yana 12 evladını teröre kurban verdi. Son şehit yani 12. şehidimiz Deniz Yüzbaşı Fatih Yaşar oldu. Şehit Fatih Yaşar geride 1 yetim bırakarak, aramızdan ayrıldı. Seydişehir halkı şehidine son görevini hakkıyla yerine getirdi...

**

12. şehidimiz Fatih Yaşar denizciydi. Yurtdışı görevini icra etmek için Katar'da kaldı belli bir süre. Türkiye'ye döner dönmez Diyarbakır'ın Sur ilçesine gönderdiler. Hiç tanımadığı bir ilçede çatışmanın tam ortasında buldu kendini...

**

Şehit olan askerlerimiz ve polislerimizin büyük bir kısmı üniversite mezunu ve KPSS mağduru. Kimisi atanamadığı için polis olmuştu, kimisi iş bulamadığı için sözleşmeli er olmuştu. Aralarında matematik öğretmeni de vardı, İngilizce öğretmeni de. Şehitler arasında mühendislik bile bitirenlen vardı...

**

Bundan 100 yıl önce ülkenin mürekkep yalamış, genç beyinleri Çanakkale'de şehit olmuştu. Bir nesil Çanakkale'de şehadet mertebesine ulaşmıştı. Aynı durum şimdi ülkemizin Güneydoğusu'nda yaşanıyor...

**

Analar, babalar yıllarca binbir emekle büyüttükleri, okuttukları evlatlarını hain bir kurşunla kaybediyor. Atanamayan öğretmenler, kadro alamayan mühendisler çözümü polis olmakta buluyor. Hayatlarında hiç görmedikleri yerlerde, caddesini, sokağını bilmediği yerlerde şehit oluyor...

**

Bu bozuk sistemin ve yanlış terör politikalarının bedelini gariban ailelerin evlatları ödüyor. "Çözüm süreci" dediniz, "Akil adamlar" dediniz, "analar ağlamasın", dediniz. Bu millet hepsine "eyvallah (!) dedi. Habur rezaletini, Oslo kepazeliğini bile sineye çekti bu millet...

**

Bütün maskaralıkları anlatmaları için de abuk zubuk insanları (istisnalar hariç) ülkenin dört bir yanına gönderdiniz. Toplumun gazını almak için Yılmaz Erdoğan, Hilal Kaplan, Hülya Koçyiğit, Kadir İnanır gibi isimleri konuşturdunuz. Şimdi bu ekipten bazı isimleri de terörist ilan ettiniz...

**

Şehirler silah deposuna çevrilirken, dağlara otobüslerle terörist çıkartılırken sesinizi çıkarmadınız..."Valilere görmeyin, askere müdahele etmeyin, polise operasyon yapmayın" dediniz. Hendekler kazılırken, terör örgütü yol keserken, haraç toplarken, üç maymunu oynadınız...

**

Kusura bakmayın ama Yüzbaşı Fatih Yaşar'ın, Binbaşı Arslan Kulaksız'ın ve diğer güvenlik güçlerimizin şehit olmasında sizin de büyük kabahatiniz var.. Huzuru mahşerde onların yüzüne nasıl bakacaksınız? Onların geride bıraktığı yetimlerinin gözyaşlarına ne Allah razı olur ne kul razı olur. Terör örgütü yaptıklarının bedelini ödeyecek.

**

Peki bütün bunlara göz yuman devlet görevlileri, medya, akademisyenler, kanaat önderleri ve STK'lar nasıl bir vebal aldıklarının farkında mı acaba? Kahraman askerlerimiz, polislerimiz çelik zırh delici "Zagros" silahlarıyla haince şehit olurken, ne hissediyorlar acaba? En acısı da şehit haberlerine duyarsızlaşan bir toplum...Vur patlasın çal oynasın devam...

**

Çözüm süreci boyunca Apo'ya övgüler düzen, "muhafazakar" medya bu millet bütün bu kepazelikleri millet unutsa da arşivler unutmayacak. Tarih bir gün sizleri de yargılayacak. Hem de çok acımasızca. Bugünler gelip geçecek. Şu an 7 düvel ile savaşıyoruz. Bu terörden ziyade bir savaş artık.  Siyasetçiler sussun artık, son sözü kahraman Mehmetçik söyleyecek. Allah askerimizin, polisimizin yar ve yardımcısı olsun. Dualarımız hep onlarla...