Taltif Soruşturmasında Ki 3 Polisin Tutuklama Kararına Avukatlar İtiraz Etti

Taltif Soruşturmasında Ki 3 Polisin Tutuklama Kararına Avukatlar İtiraz Etti

‘Usulsüz taltif’ iddiasıyla başlatılan operasyonda 3 emniyet görevlisi hakkında verilen tutuklama kararına avukatlar itiraz başvurusunda bulundu. Polislerin kuvvetli suç şüphesini oluşturacak hiçbir delil ile ilişkilendirilmediğini, kaçma...

‘Usulsüz taltif’ iddiasıyla başlatılan operasyonda 3 emniyet görevlisi hakkında verilen tutuklama kararına avukatlar itiraz başvurusunda bulundu. Polislerin kuvvetli suç şüphesini oluşturacak hiçbir delil ile ilişkilendirilmediğini, kaçma şüphelerinin bulunmadığını ve delil karartma gibi girişimlerinin olamayacağını belirten avukatlar, polislerin tutuklama kararının kaldırılmasını istedi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘Usulsüz taltif’ iddiasıyla gözaltına alınan 14 polis, savcılığa verdiği ifadelerin ardından mahkemeye sevk edildi. Savcı Alper Türközmen tarafından 11 polis hakkında adli kontrol şartı getirilmesi ve 3 emniyet mensubunun tutuklanması istendi. Mahkemeye çıkan 14 polis hakkında kararını açıklayan hakim, 11 emniyet mensubu hakkında istenen adli kontrol şartını kaldırarak serbest bıraktı. Mahkeme, 3 emniyet mensubunun tutuklanma talebini kabul etti.

Tutuklu bulunan bir komiser ve iki büro memuru hakkında avukatlar harekete çekti. Ankara 4. Sulh Ceza Hakimliği’ne gönderilen dilekçede karara itiraz eden avukatlar, CMK’nın 100. Maddesi gereğince kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli hakkında tutuklama kararı verilebileceğine işaret etti. Buna gören kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren herhangi bir olgu olmadığına dikkat çeken avukatlar, “Müvekkile isnat olunan suçlar; nitelikli dolandırıcılık ve evrakta sahteciliktir. İfade tutanaklarında görüleceği üzere müvekkilin hangi eylemini bu suçları tiplerine uyduğu dahi belirtilmemiştir. Kaldı ki baştan bu yana söylediğimiz gibi; müvekkilin hangi eyleminin suç olduğu ya da suça konu hangi eylemde müvekkilin yer aldığı söylenmemiştir, söylenememiştir. Ayrıca; müvekkiller hakkında haksız para aldıkları isnadı ve tespiti yoktur.” ifadelerini kullandı.

'KANUNDA YAZILI İBARELER İLE GEREKÇE GÖSTERMEKSİZİN TUTUKLAMA KARARI VERİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR'

Tutuklu bulunan polislerin hangi belgeyi sahte olarak tanzim ettiğinin tutuklama kararında belirtilmediğini ve böyle bir belgenin olmadığını kaydeden avukatlar, “Dolandırıcılık isnadına gelince; bu suçun manevi unsuru yoktur. Zira müvekkillerin haksız para aldığı tespiti yoktur. Hak etmediği halde taltif aldığı iddia edilen personel ile müvekkiller arasında kasıt ve eylem birliği olduğu hususunda da en ufak bir ima, iddia ve delil de yoktur. Haksız taltif verildiği iddia olunan personel hakkında soruşturma dahi yokken; müvekkil kamu kurumunu kim için dolandırmıştır. Dolayısıyla, dolandırıcılık isnadı son derce gayr-i hukuki, haksız ve mesnetsizdir.” açıklamalarına yer verildi.

Soruşturmanın disiplin soruşturması neticesinde başlatıldığını belirten avukatlar, “Disiplin soruşturmasındaki belgeler dışında hiçbir ek soruşturma yapılmamış ve delil toplanmamıştır. Disiplin soruşturmasında tüm belge ve deliller, toplanmıştır. Zaten gerekli belgelerin tümü Emniyet Genel Müdürlüğü PBS sisteminde, kurum arşivinde ve Savcılık dosyasında mevcuttur. Müvekkiller, bu delilleri nasıl ve ne şekilde karartıp yok edebilecektir. Kanunda yazılı ibareler ile gerekçe göstermeksizin tutuklama kararı verilmesi hukuka aykırıdır.” şeklinde savunmalarını yaptı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.