Sosyal girdap!

Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte sosyal medya kullanımı da arttı. Milyonlarca kişi akıllı telefonlar sayesinde saatlerce sosyal medyada takılıyor. Aşırı sosyal medya kullanımı zamanla bağımlılığa dönüşüyor. Bu durum ise beraberinde bir dizi sıkıntılar getiriyor. Birçok kişi ise sosyal medyada, kişilerle iletişim kurarken ya da bilgi, kanaat, düşünce sunarken kontrolsüz ve adeta başkalarının ahlaki değerlerini dikkate almıyor. 'Her şey serbest' mantığı ile hareket edenler başkalarına zarar veriyor. Yeniden Sosyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Korkmaz Sural, sosyal medya kullanımı ve bağımlılığı hakkında bilgi verdi.

ÇEKİCİ ARGÜMANLAR SUNUYOR

Sosyolog Korkmaz Sural, hayatın daimi bir üyesi haline gelen sosyal medyanın kontrollü ve bilinçli kullanılmadığında yaşamı her yönüyle etkileyecek bir bağımlılığa dönüştüğünü söyledi. Sural, "Sosyal hayatınız başta olmak üzere; iletişimiz, fiziksel yaşantımız, biyolojik, psikolojik; hatta ekonomik yaşantımız üzerinde büyük etkiye sahip olabiliyor. En önemli göstergelerinden biri de ilişkilerimizi, ilişki biçimimizi ve hayal dünyamıza varana kadar bütün gündemimizi etkilemesidir. Sosyal medya içeriklerinin bizlere sunduğu fazla imkanlar, bizden aldığı devasa zaman ve yaşamın realitesinden kaçarak kurduğumuz kurgusal yaşamamız sosyal medyanın çeşitli dışavurumlarını kullanmamızın ürünüdür. Çünkü sosyal medya, sosyalleşmenin hangi çağında olursa olsun her bireyi yeterince bağımlı hale getirebilecek çekici bir argüman sunmaktadır. Kimimiz bilgi, kimimiz iletişim, kimimiz eşimiz, dostumuz, akrabamız, arkadaşımız ya da tanımadığınız kişilere yönelik olarak tasavvur ettiğimiz dünyayı bu araçla sunuyoruz. Bu anlamda sosyal medya bu konuda epey yetenekli de görünmektedir. Fakat sosyal medya bağımlılığı özellikle başta yetersiz sosyalleşme yaşayan bireyler üzerinde olmak üzere psikolojik, duygusal veya sosyal bir problem yaşayan bireyin sığınma ve rahatlama; içinde kendini kurgusal olarak 'kendi hissetme' gibi bir anlam yüklenebilmektedir. Fakat bunun bariz bir şekilde günlük yaşamda ve iletişimde çeşitli problemlere sebebiyet verdiği görülmektedir. Örneğin zamanının büyük bir kısmını sosyal medyada geçiren kişiler fiziksel refleks bozuklukları ve günlük yetersiz hareket gibi problemlerin yanında; gözlerin ve diğer organların hassasiyet kaybetmesi gibi fiziki açıdan sağlık problemlerine sebebiyet vermektedir" diye konuştu.

KONTROLSÜZ KULLANIM VAR

Bağımlılığın insanlara zarar verdiğini, birçok kişinin bu zararların farkında olmadığını belirten Sural, "Sosyal medyanın bir diğer etkisi ise günlük yaşamda tanımadığımız kişilerle iletişim kurarken ya da bilgi, kanaat, düşünce sunarken kontrolsüz ve adeta başkalarının kişisel hak ve hürriyetini, ahlaki değerlerini dikkate almadan 'her şey serbest' mantığı ile başkalarına zarar verebilmektedir. Bağımlılık arz etmeyen ve sağlıklı bir kullanma alışkanlığı ile sosyal medya aynı anda kitlelere ulaşma açısından avantajlar sunmakta aynı amaç etrafında toplanan belirli bir düşünce, bilgi ya da ilgi alanını paylaşmak üzere kişileri bir araya getirebilmektedir. Fakat bağımlılık noktasındaki süreç bu durumu da aynı oranda ve aynı şiddette tersine çevirip bireylere zarar verebilmektedir. Sosyal medyanın sunduğu imkânlar veya kolaylıklar tabii ki kullanılmalıdır fakat problem oluşturan faktör, sosyal medyaya bağımlılık ve sosyal medyayı kontrolsüz bir şekilde kullanma noktasında amacından sapıp bireyleri ve toplumu ciddi anlamda etkilemesidir. Sosyal medya bağımlılığı özellikle çocuklar üzerinde büyük etkiler oluşturabilmektedir" şeklinde konuştu.

ALGI DÜNYALARI KİRLENİYOR

Sokakta veya evde oyun oynaması gereken, dersleri ve günlük asgari sportif faaliyetleri ile ilgilenmesi gereken çocukların sosyal medyada saatlerce vakit geçirdiğini ifade eden Sural, şunları söyledi: "Çocuklar yanlış sosyalleşme girdabına girebiliyor ve algı dünyalarını zararlı ve bilinçsiz bir bağımlılıkla kirletebiliyor. Sosyal medyanın toplumsal etkilerinden en önemlisi ise son dönemlerinde boşanma istatistiklerinde boşanma sebeplerinden ya da araçlarından öncelikli sıralamaya girmesidir. Görece özgür bir mahrem yaşama ve bunu toplumsal kontrol mekanizmasından bağımsız yaşamayı sunmaktadır. Bireylere adeta her şey mübahtır anlayışı sunmaktadır. Bu zararlar tabiki konrolsüz ve bağımlı bireyleri kıskacına almaktadır. Kamu kurumlarının bu açıdan sosyal medya kullanımına yaş sınırlaması ve medeni durum, cinsiyet belirliliği veya aile birliğini bozmayacak bir yapıya kavuşturması gerekmektedir. Unutmayalım bize faydası olmayan hatta zararı olan her şeyin bağımlılığı yaşantımızda geri dönülmez problemlere sebep olabilmektedir."

KERİM ATICI