Somut adım atın!

AGD Basın ve Yayın Komisyonu Başkanı Muammer Bilgiç, "Hükümet, bir dernekmiş gibi davranıp miting kararı alıyor. Bu karar gerçekten çok komik" dedi

Yıllardan beri her türlü saldırıya açık hale getirilen Ortadoğu coğrafyası, bu yıl da Ramazan ayına buruk girdi. Bölgede gözyaşı, kan, acı ve zulüm hiçbir zaman eksik olmuyor. Hedefe İslam konuluyor. Siyonistler ve işbirlikçileri, kan akıtmak için yine Müslümanların en kutsal günlerini hedef alıyor. Büyük İsrail devletini kurabilmek için atılan adımların her biri insanlık dışı olsa da mübah görülüyor. İsrail askerleri, Ramazan arifesinde de mazlumların kanını akıttı. Gazze'de 62 Filistinli şehit düştü, 2 bin 770'in üzerinde de Filistinli vatandaş yaralandı. Suriye, Irak, Mısır, Arakan, Filistin ve Doğu Türkistan'da yaşanan üzücü olaylar, 11 ayın sultanı mübarek Ramazan ayını gölgede bıraktı. Bir Ramazan ayı daha Müslümanlara zehir oldu.

SİYONİSTLER BELİRLİ TARİHLERİ HEDEF ALIYOR

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Merkez Basın ve Yayın Komisyonu Başkanı Muammer Bilgiç, Siyonist zihniyetin belirli tarihleri çok önemli bulduğunu ifade etti. 14 Mayıs'ın onlar için sözde bağımsızlığın 70. yılı olduğunu hatırlatan Bilgiç, "Gazze'de yaşanan olaylar için bu tarihi kasıtlı seçtiler. 14 Mayıs, sözde bağımsızlığın 70. yılının yanı sıra Ramazan ayının arifesiydi" dedi. Müslüman kanının ya Ramazan aylarında ya da en önemli vakitlerde akıtıldığının altını çizen Bilgiç, şunları kaydetti: "Kutsal günlerimizde Müslüman ülkelerin farklı noktalarında üzücü olaylar yaşanıyor. Açıkça Müslümanlara meydan okuyorlar. Meydan okumanın arkasında yatan gerçekler var. Müslüman ülkelerin yöneticilerinin İsrail, ABD, İngiltere ve Fransa olan ilişkileri bu gerçeklerin başında geliyor. Müslüman yöneticiler kendi vatandaşına şiddet gösterirken, yeterince değer vermezken, bu ülkelerin yöneticileri ile çok rahat şekilde ilişki kurabiliyor. Kurdukları bu ilişkiyi de meşru gösteriyorlar."

MÜSLÜMANLAR BARIŞIK OLSA CESARETLERİ KIRILIR

"Ortadoğu coğrafyasının yöneticileri birbirleri ile barışık olsaydı İsrail, Müslümanlara saldırma gücünü bulamazdı" diyen Bilgiç, "Durum tam bunun tersi olunca Müslüman ülke yöneticilerin her biri kendini İsrail ve ABD'ye mecbur görüyor. Ortadoğuda 3 tip sıralama var. Birincisi ABD'den çok yardım alanlar. İkincisi ABD'den az yardım alanlar, üçüncüsü ise ABD'den yardım almaya çabalayanlar. Bu zihniyetten vazgeçilmediği sürece Müslümanların kanı akıtılır. İsrail'in arkasında ABD, İngiltere ve Fransa bulunuyor. Teknolojik güç de ellerinde. Yine söylüyorum, Müslümanlar arasında barış ve uzlaşma olsa İsrail, bu girişimlerin hiç birine cesaret edemezdi" şeklinde konuştu.

HÜKÜMETİN DERNEK GÖRÜNÜMÜ VERMESİ YANLIŞ

Türkiye'nin taarruzdan ziyade İsrail'e ticari ve siyasi yaptırımlar uygulaması gerektiğini aktaran Muammer Bilgiç, Müslümanların kanını akıtanlara karşı AK Parti hükümetinin sadece bir dernek görüntüsü vererek, miting yapmasını anlamlı bulmadığını da kaydetti. Türkiye’nin İsrail’le yaptığı anlaşmaların iptalini isteyen önergenin, AK Parti oylarıyla reddedilmesinin manidar olduğunu dikkat çeken Bilgiç, konuşmasını şu cümleler ile noktaladı: "AK Parti, İsrail ile olan söylemlerini sadece kendi seçmen kitlesine karşı söylüyor. İfadelerin büyük kısmının karşılığı ise yok. Türkiye'nin gücü müsaittir. İsrail'e karşı ticari ve siyasi yaptırım uygulanmalıdır. Bir ülkenin iktidarını ABD'ye veya İsrail'e dayaması yanlıştır. Hükümetin aldığı miting kararı da gerçekten çok komiktir."

EMRE ÖZGÜL merhabahaber.com