'Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Havanda Su Dövüyor'

'Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Havanda Su Dövüyor'

CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Üyesi Özgür Özel, komisyonun dört aydır havanda su dövdüğünü söyledi. Özel, maden işçilerini şu anda Allah'tan başka koruyacak kimsenin olmadığını ifade etti.TBMM...

CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Üyesi Özgür Özel, komisyonun dört aydır havanda su dövdüğünü söyledi. Özel, maden işçilerini şu anda Allah'tan başka koruyacak kimsenin olmadığını ifade etti.

TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu, Manisa Oreko Otel'de Soma A.Ş. Müessese Müdürü Ali Haydar Sakik ve İmbat Madencilik İş Güvenliği Müdürü Aygün Ekici'yi dinledikten sonra gazetecilere açıklamada bulunan Milletvekili Özel, dün Soma'da aynı şirkete ait iki madene indiklerini hatırlattı. Özel, "Bugün burada sabahtan kurtarma çalışmalarında yer alan uzmanları dinledik. Öğleden sonra da işçi kardeşlerimizle görüşeceğiz. Yarın da tutuklularla görüşeceğiz cezaevinde. Tabii bin sayfayı geçen tutanakla birlikte çok farklı bilgiler var. Tabii temel amaçlarımızdan bir tanesi, kazanın neden olduğunu ortaya çıkarmak. Daha da önemlisi, böyle kazaların hem de olduğu zamanki can kayıplarını önlemek. Eğer bu konuda bir şeyler yapabilirse bu komisyon, amacına ulaşmış ve başarıya ulaşmış demektir." dedi.

Özel, şöyle devam etti: "Bununla ilgili her geçen gün gelişmeler oluyor ama yavaş yavaş komisyonun da kafasında netleşen, bugün görüşmelerde üzerinde durduğumuz husus var ki son derece önlenebilir, basit tedbirlerle çözülebilecek, ortaya çıkması engellenebilecek bir kazayı öncelikle mevzuatımızın eksikliğinden, daha uygulamanın mevzuatın da geride kalmasından ama en önemlisi de ortaya çıkmış olan bir kazada işçilerin o anda nasıl davranacaklarını bilemediklerinden olduğu anlaşılıyor. Özellikle 250 kişiye yakın kayıp verdiğimiz S panosundaki arkadaşların, sadece 150 metre ilerlerinde 'devletin nefesliği' olarak tabir edilen ve doğal olarak ortaya çıkmış olan ve hazır olmuş olan yaşam odasını kullanamadıkları, oraya giden beş kişinin sağ kurtulduğu, diğerlerinin 150 metre ötede kaldıkları, oysa karbonmonoksit maskelerini takıp doğru kullanabilseler ve 150 metrelik mesafeyi katetseler, orada belki 200-250 arkadaşın kurtulabileceği ortaya çıkıyor. Bu acil durumlara karşı hazırlıksız olunması, yeterince eğitim verilmemiş olmaması, özellikle de tatbikatının yapılmamış olması, yani bu yandan yangın gelirse bu yandakiler ne yapacak, diğer taraftan bir duman gelirse şu panodakiler ne yapacak, bunların hepsinin önceden çalışılmış, bilimadamları tarafından onaylanmış ve pretize edilmiş ve işçiler tarafından tekrarlanmış ve tatbik edilmiş olması gerekiyor ama maalesef bu konuda mevzuatta bir şeylerler var ama pratikte hiçbir şey yok. Biz özellikle ilk eğitimlerin, beş gün sürmesi gereken eğitimlerin birkaç saat dışarıda verilip arkadaşların madene sokulduğunu da biliyoruz."

Soma Komisyonu'nun raporunu yazacağını, bu raporda ortak ifadelerin yanında ayrıldıkları düşüncülerle ilgili muhalefet şerhlerinin de olacağını belirten Özel, "Bizim özellikle üzerinde durduğumuz konu şu: Soma'daki işçilere verilen sözler tartışılıyor. Geride kalan ailelere verilen sözlerin bir kısmı tutuldu. Çalışan işçilerin özlük hakları için verilen sözlerin çok az bir kısmı tutuldu. Hiç yapılmayan ne var derseniz, işçi sağlığı, iş güvenliği ve iş kazalarının önlenmesinde bırakın dünya standartlarının aranmasını, bu çağın gereklerini yakalayacak minimum standartları ne kanuna koymuş durumdayız, kanunda olmadığı gibi ikincil, üçüncül mevzuatı hazırlayacak olan bakanlıklar görevlerini yapmamış durumdalar ve bu konu ile ilgili Soma Komisyonu, dört ayın ilk ayında bildiklerini söyleyip bir ara rapor yayımlanmasını biz istemiştik, önerimize diğer muhalefet partileri de katılmıştı. İktidar partisi oylarıyla reddedilmişti. Eğer ki ilk bir ayın sonunda önerilerimizi sıralasaydık ve bunlara yönelik çözümler hayata geçirilseydi bile bugün bir şey olurdu ama bugün bir arpa boyu yol almadığımızı ve her gün madenlere giren işçilerin, 13 Mayıs günü Eynez Maden Ocağı'ndaki işçiler kadar tehlikeyle karşı karşıya olduğunu söylüyoruz. Şu an biz görevimizi yapmadığımız için elimizden gelen bir tek şey var, her gece, her gün 50 bin kişiyi ölüme gönderdiğimiz için her gece Allah'a dua etmeliyiz. Onları şu anda Allah'tan başka koruyacak hiç kimse yok. Mevzuatımız uygun değil, hiçbir hazırlığımız da yok. Dört aydır havanda su dövüyoruz." diye konuştu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.