Sınırları açmayın bakanlığı kapatın

Sınırları açmayın bakanlığı kapatın

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, kongreden sonraki ilk İl Başkanları Toplantısı’nda ülkemizin sorunlarına “çözüm yollarını” anlattı...

Saadet Partisi’nin aylık İl Başkanları ve İl Müfettişleri Toplantısı, Ankara’da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açılış konuşması ile başlayan program, daha sonra diğer birim başkanlarının sunumları ile devam etti. Geniş kapsamlı bir konuşma gerçekleştiren Karamollaoğlu, önemli tespitlerde bulunarak, AB’nin ‘Türkiye ile ilgili müzakereleri dondurma kararını’ değerlendirdi. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada AB’nin müzakereleri dondurmasına yönelik kararını ve Türkiye’nin tepkisini değerlendirdi. Karamollaoğlu, “Hükümetten sınırları açmasını değil, ‘AB Bakanlığı’nı kapattık’ demelerini beklerdik” dedi.
 

YOLUN BAŞINDA “MEDENİYET” PROJESİ DENİLMİŞTİ
 

Karamollaoğlu, dış politikada Türkiye’nin ‘şaşırmış’ bir pozisyonda olduğuna değinerek, “Yola çıktıklarında medeniyet projesi olarak milletin önüne koydukları AB ile şimdi araları açık. AB şimdi en büyük hasmımız haline geldi. AB, yeni aldığı karar ile görüşmeleri dondurdu. Peki hükümetimizin verdiği cevap ne? ‘Biz de kapıları açarız’ dedik. Ancak biz şunu beklerdik. Madem siz bizi istemiyorsunuz. Bunun ile ilgili bir karar da aldınız. Kapıları açıp göçmenleri size göndeririz demek ile bu sorun çözülmez ki. Bu noktada ‘Tavrımızı koyduk, AB Bakanlığı’nı kaldırdık. Artık kendi normlarımıza, kendi standartlarımıza döneceğiz’ demelerini beklerdik” diye konuştu.
 

ANADOLU BOŞALIYOR...
 

Milletin geçim sıkıntısı çektiği için adeta Anadolu’yu boşalttığını belirten Karamollaoğlu, “Samsun’dan İskenderun’a doğru bir çizgi çizildiğinde çizginin doğusunda kalan illerin neredeyse tamamı göç veren iller durumuna düştüler. Ülkemizin çoğunluğu batıda ama geriye kalan kısım ülkemizin yüzde 40’ı kadar. Buralarda nüfus yoğunluğu azalınca sıkıntılar da artıyor. Geçim sıkıntısı artınca insanlar dağa daha kolay çıkıyorlar. O yüzden öncelikli olarak bu bölgelere yatırım yapılmalı, millet doğduğu yerde yaşamalı” diye konuştu.
 

“AB İLE UYUŞMADIĞIMIZ ORTADA”
 

“AB ile uyuşmadığımız ortada iken yıllarca bunda diretmelerine karşın şimdi AB ile artık uyuşamıyoruz diyorlar” hatırlatmasında da bulunan Karamollaoğlu, “Biz zaten hiçbir zaman AB ile uyuşamayız. Biz kendi temayülümüze girdiğimiz sürece hiçbir zaman bizi almazlar. Çok açık ve net ifade ediyorlar. Bize benzeyeceksiniz, bizim gibi inanacaksınız. Bizim gibi yaşayacaksınız. Ahlaki değerlerinizi bize göre şekillendireceksiniz. O zaman bizim üyemiz olabilirsiniz. Yani biz, biz olmaktan çıkacağız ki Avrupa Birliği’nin üyesi olalım” eleştirisini de getirdi. 
 

EKONOMİDE OBEZiTE HASTALIĞI VAR!
 

Karamollaoğlu, konuşmasında, ekonomik büyümeye de değinerek, bunu ‘obezite hastalığına’ benzetti. Karamollaoğlu, “Hükümetin izlediği yanlış politikalar sonucu ekonomimiz obezite hastalığına tutuldu. Şişmanladık ama gücümüz artmadı. Aksine o şişmanlık üzerimize bir yük olarak bindi. Altından nasıl çıkılacağını kimse bilmiyor. Merkez Bankası faizleri indirsin ki yatırım artsın. Doları düşürsün ki Türkiye’ye biraz para gelsin. Doğu Anadolu’da özel sektöre teşvik verelim ki yatırımlar artsın. Bu yapılan politikaların Türkiye’de hiçbir karşılığı yok” diye uyardı.
 

GEÇİM SIKINTISI HER ŞEYİ YAPTIRIR
 

Milletin geçim sıkıntısı çektiği için adeta Anadolu’yu boşalttığını da belirten Karamollaoğlu, “Memleketin en büyük sıkıntılardan biri Anadolu’nun boşalması. Samsun’dan İskenderun’a doğru bir çizgi çizildiğinde çizginin doğusunda kalan illerin neredeyse tamamı göç veren, nüfusu azalan, Parlamento’da temsil gücü kaybolan iller durumuna düştüler. İstanbul’un, İzmir’in, Ankara’nın, Bursa’nın nüfusu artıyor ama Anadolu boşalıyor. Ülkemizin çoğunluğu batıda ama geriye kalan kısım ülkemizin yüzde 40’ı kadar. Buralarda nüfus yoğunluğu azalınca sıkıntılar da artıyor. Geçim sıkıntısı artınca insanlar dağa daha kolay çıkıyorlar. O yüzden öncelikli olarak bu bölgelere yatırım yapılmalı, millet doğduğu yerde yaşamalı” diye konuştu.
 

ABD, HEM PKK’YI HEM PYD’Yİ DESTEKLİYOR
 

Suriye ve Irak’ın kuzeyi ile ilgili yaşanan gelişmeleri de ele alan Karamollaoğlu, bölgede stratejik müttefik olarak kabul edilen ABD’nin terör şebekelerini desteklediğini kaydetti.

Karamollaoğlu, “İktidarın politikalarına baktığımız zaman şaşkınlık içerisindeyiz. Amerika hem PYD’yi destekliyor hem PKK’yı destekliyor. IŞİD’i kim nasıl kurdu zaten kimse bilmiyor. Ama biz sanki oralarda kalacakmışız gibi bir temayül gösteriyoruz. Biz bunun içinden nasıl çıkacağız bilmiyoruz. Hep krizler ile uğraşıyoruz. Çünkü net bir tavrımız yok” diye eleştirdi.
 

BİR OYUN OYNANIYOR SENARYOYU BAŞKASI YAZIYOR
 

Son günlerde ülkenin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelen Şanghay üyeliği konusunda da değerlendirmelerde bulunan Karamollaoğlu, “Başlarda AB dost, ABD dost, İsrail de dosttu. Şimdi ise Rusya ile dostuz, Şanghay’a girmek istiyoruz. Ortada bir şey yok iken bize Şanghay’da görevler verdiler. Bir oyun oynanıyor ama bu oyunun senaryosunu kim yazdı. Bizim yazmadığımız belli. Başka birileri yazdı. Kaos, Ortadoğu’nun yumuşaması için en uygun ortam. Çünkü kaosun neticesinde o bölgede yaşayan insanlar güç kaybeder. İnsanlar birbirinin düşmanı haline gelirler. Artık bir arada yaşayamazlar. Peki bu durumda ne olur. O zaman bu bölgeye hakim olmak isteyenler devreye girer. Gelir ‘Haklısın. Sen şunlardan ayrıl’ der. Kaostan sadece o bölge üzerinde emelleri olan güçlü ülkeler kazanır” dedi.
 

ERBAKAN’IN YOLU İSLAM BİRLİĞİ
 

Karamollaoğlu, Ortadoğu’da yaşanan sorunları emperyalist ülkelerin ortaya çıkardığını belirterek, sorunların çözümünün de ancak bölge ülkelerinin işbirliğinden geçtiğini söyledi.

Karamollaoğlu, önceki gün İstanbul’da açılan Erbakan Külliyesi’ni de hatırlatarak, “Önce AB, sonra Şanghay Beşlisi, sonra ‘Erbakan Hocamızın peşinden gidiliyor’ deniyor. İstanbul’da Erbakan Külliyesi açılıyor. Eee peki tamam da İslam Birliği nerde? Kimse İslam Birliği’nden söz etmiyor. Ama eğer bölgemizde barış istiyorsak, biz İslam Birliği’ni kurmak mecburiyetindeyiz. Çünkü İslam Birliği’nin temelinde adalet yatar.  İslam Birliği sadece Müslümanlar için değil, bütün bir dünya için rahmet olur” dedi.

Millî Gazete 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.