Seyyid Harun Veli unutulmadı

Seyyid Harun Veli unutulmadı
‘Seydişehir'in Kuruluş Süreci ve Seyyid Harun Velî’ ile ilgili bilgiler veren Tarih Öğretmeni Ercan Arslan, “Seyyid Hârun'un şehrin kuruluşundan sonra inzivaya çekildi. Tefekkür içerisinde ömrünün kalan kısmını burada geçirdi” diye konuştu

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin (HİSDER) düzenlediği etkinlikte Seydişehir Seyyid Harun Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Ercan Arslan, ‘Seydişehir'in Kuruluş Süreci ve Seyyid Harun Velî’ hakkında dernek üyelerine bilgi verdi.

"Makâlât-ı Seyyîd Harun" adlı eserden bilgiler aktaran Arslan, “Bu eserin üç yazma nüshası bulunmaktadır. Bu nüshaların 2'si Konya'da diğeri Manisa'dadır. 13. yüzyılda dünyaya gelen Seyyid Harun Velî'nin soyu baba tarafından Cafer-i Sadık'a, anne tarafından ise Veysel Karanî'ye dayandığı rivayet edilir. Menkıbeye göre, Seyyid Harun Velî atalarının mezarını ziyareti sırasında deruni bir ilhamla kendisine Rum diyarına giderek Küpe Dağı eteğinde bir şehir kurması işaret edilir. Bu durum üzerine Seyyid Harun Velî görevini bırakarak 40 kişilik kafilesiyle Anadolu'ya hareket eder” dedi.

SEYDİŞEHİR, SEYYİD HARUN KÜLLİYESİ’NDE ETRAFINDA GELİŞTİ

Arslan, Seyyid Harun Velî ile ilgili bilgilerin 1555'te kardeşi Seyyid Bedrettin'in soyundan gelen Şeyh Musa oğlu Abdülkerim tarafından yazıldığını belirtti.

Ercan Arslan, şehir merkezi oluşturulurken Roma dönemi eserlerinden yararlanıldığını belirterek, “Seyyid Harun Velî, Ilıca Tepesi'nin arkasında bulunan Antik Vervelid Harabeleri'ndeki taş malzemeleri kullanarak müritlerinin ve çevre halkının yardımı ile Çiğdem Tepe üzerine önce Ulu Kapı'yı inşa ettirir. Halkın içerisinde Hristiyan tebada bulunmaktadır. Sonra sırasıyla Hızır Kapı (Pazar Kapısı) ve Kiçi (Küçük-Evliya) Kapı tamamlandı. Pınarbaşı ve Ağıl Kaya'dan getirilen ağaçlar ile önce Savma, sonra Cuma Mescidi hamam ve okul inşa edildi. Bu ilk yapı topluluğu etrafında zamanla Seydişehir'in merkezi oluşturuldu. Seydişehir, Seyyid Hârun Külliyesi etrafında gelişmiştir. Seydişehir köyleri Malazgirt Savaşı sonrası 26 Ağustos 1071 tarihinden sonra Türk iskanına, kent merkezinden önce açılmıştır. Makalat'a göre Seyyid Hârun'un şehrin kuruluşundan sonra inzivaya çekildiği, namazlarını cemaatle savmasında eda ettiği, tefekkür içerisinde ömrünün kalan kısmını burada geçirdiği belirtilmektedir." dedi.

Sohbetin soru cevap kısmından sonra HİSDER Başkanı Prof. Dr. Önder Kutlu ve Tevfik Gazel tarafından Ercan Arslan’a plaket takdim edildi.

HABER MERKEZİ


Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.