Sevgi dilini kullanacağız

Sevgi dilini kullanacağız

AGD üniversite ve lise komisyon başkanları toplantısı büyük bir heyecanla gerçekleştirildi. AGD ve MGV Genel Başkanı Salih Turhan, "Nefret dili ile bir yere varılamaz. Nefret dilini değil sevgi dilini kullanacağız" dedi

Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Aralık ayı Genişletilmiş Üniversite ve Lise Komisyon Başkanları toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi. İki gün boyunca Ankara Kızılcahamam’da süren toplantılarda AGD üyesi 1500 kadar üniversiteli ve liseli genç bir araya geldi. Toplantılara katılan Anadolu Gençlik Derneği ve Milli Gençlik Vakfı (MGV) Genel Başkanı Salih Turhan, gündeme ilişkin önemli mesajlar verdi.

NEFRET DİLİ İLE BİR YERE VARAMAYIZ

İlk olarak Üniversite Komisyon ve Birim Başkanlarına hitap eden Turhan, "Biz yüklendiğimiz, taşıdığımız kelimelerle gençlere yön vermenin, dolayısıyla topluma yön vermenin gayretindeyiz. Hakikati, hakkı, en güzel şekilde ifade edeceğiz. Hukuka riayet edeceğiz, ifade özgürlüğü kapsamının içerisinde kalacağız. İnsanları karşımıza almak için değil, kalplerine dokunmak için çalışacağız. Nefret dili ile bir yere varamayız. Nefret dilini değil sevgi dilini kullanacağız. Sosyal medya ortamında da söylediğimizde doğru olan ama fayda yerine zarar getiren paylaşımlardan uzak duracağız. Kimsenin kişilik haklarını ihlal etmeyeceğiz. Irkçılık, mezhepçilik, tekfircilik kokan paylaşımlar yağmayacağız" şeklinde konuştu.

BATI KÖLELERİN KAN VE GÖZYAŞI İLE YÜKSELMİŞTİR

Birleşmiş Milletlerin Köleliği yasaklamasının 69. Yıldönümüne değinen Turhan, ‘’Hepimiz biliyoruz ki modern Batı kölelerin alın teri, el emeği, kanı ve gözyaşı üzerinde yükselmiştir. Onların köleliği yasaklamasına da sebep vicdanlı, merhametli oluşları ya da adalet tutkuları değil, tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişleri olmuştur. İnsan iş gücünün yerini makineler alınca kölelere ihtiyaç duymamışlar, yüz yıllar önce Afrika’dan, Hindistan’dan, Avustralya’dan çalarak köleleştirdikleri insanların torunlarını bu sefer de özgürlük adı altında sıfır mülkiyetle sokağın ortasına bırakmışlardır.  Kalacak bir evi, yiyecek bir lokması olmayan insanların kapitalist sistemde karın tokluğuna çalışan ucuz iş gücü olmaları da ayrı bir köleliktir" dedi.

EFENDİMİZİ ANLAMAK İSTİYORSAK O’NUN GİBİ YAŞAMALIYIZ

Üniversitelilerin ardından 16 Aralıkta yapılacak Siyer-i Nebi sınavı öncesi liseli gençlerle bir araya gelen Turhan, "Bundan güneş takvimiyle 1446. Yıl önce Efendimiz (sas) alemlere rahmet olarak gönderildi. Cenabı Allah, Araf Suresi 157. ayeti kerime Tevrat ve İncil’de de geleceği bildirilmiş Efendimiz (SAS)’in insanlara gönderiliş gayesini anlatır. Efendimiz (sas) kendisine tabi olanlara marufu yani ortak iyiyi, bilinen iyiyi emreder, münkeri yani ortak kötüyü, bilenen kötüyü yasaklar. Temiz şeyleri helal, murdar şeyleri haram kılar. Üzerlerinden faiz borcu gibi ağır yükleri kaldırır. Ayaklarındaki zincirleri kırar. İnsanın özgürlüğü kula kullukta değil Allah’a kulluktadır, Müslüman kelimesi zaten Allah’a teslim olan anlamına gelir. Allah’a teslimiyet tüm yaratılmışların kişi üzerindeki ilahlık tasallutuna karşı koyuştur. Yine aynı ayeti kerimede kurtuluşun yolu da gösterilir. Kurtuluşa erenler ise Efendimiz’e (SAS) inananlar, destek olup savunanlar, yardım edenler ve kendisine indirilen nuru izleyenlerdir yani vahyin takipçileridir. Cenabı Allah, hepimizi kendisine yürekten inandığımız ve izinden yürüme gayretinde olduğumuz Efendimiz (SAS) ile Liva’ül Hamd sancağı altında buluştursun. Efendimiz (SAS)’i anlamak istiyorsak O’nun hayatını öğrenmeli, öğretmeli ve O’nun gibi yaşamalıyız. Ortaokul, Lise ve İmam-Hatiplerde düzenlediğimiz Siyer-i Nebi Yarışması da bu gayretin ürünüdür" dedi.

MESUT TURAN

                                                                                                                                                   

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.