Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Aksoy bey ve ekibi, 1 yılın ardından kameralar karşısına geçti.

Aksoy, 1 yılda yaptıklarını anlattı.

Şeffaflık adına güzel bir toplantı olduğunu düşünüyorum.

Aksoy ve ekibi adeta bir enkazı devralmışlar.

**

Rektör Aksoy, düzenlenen basın toplantısında “Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanemizin borcu, görevi devraldığımızda 202 milyon TL’idi. Borç, 50 milyon TL’ye düşürüldü. Beni sürekli firmalar arıyordu” dedi.

Şimdi, 202 milyon liralık borç nasıl ve neden yapıldı?

Bu sorunun cevabı önemli.

**

Rektör beye “Bu borç neden yapılmış, önceki üniversite yönetimiyle bu konuyu görüştünüz mü?” diye sordum.

“Biz, eski yönetimle bunları görüşecek pozisyonda değiliz. Elimizdeki borcu ödemekle yükümlüyüz, önümüze bakıyoruz. Bu borç, bizim borcumuzdur” dedi.

Ancak bu sorunun cevabı muhakkak kamuoyu ile paylaşılmalıdır.

202 milyon TL ciddi bir borç.

202 milyon TL'lik borç nasıl ve neden yapıldı?

**

Rektör Aksoy, basın toplantısında bir de “Görevi devraldığımızda son yıllarda ödenmeyen 7 milyon TL'lik borç vardı. Su, doğalgaz ve elektrik borçlarımızın hepsi ödendi. Para aracılara, farklı yerlere kaçmıyor. Milletin parası, milletin cebinde kalıyor” dedi.

7 milyonluk fatura borcu?

Neden ödenmedi?

“Bu kadar borç neden yapıldı?”

Bu soruyu da rektör beye sordum.

“Önümüze bakıyoruz, biz borçları ödemekle yükümlüyüz” dedi.

**

Şeffaflık adına bu verilerin açıklanması çok güzel.

Ancak bu kadar borç neden yapıldı, neden faturalar ödenmedi?

Bu soruların cevabının bilinmesi gerekir.

**

Rektör beyin, “Para aracılara, farklı yerlere kaçmıyor. Milletin parası, milletin cebinde kalıyor” ifadesi basit bir ifade değil.

Bundan önce parayı aracılara verenler mi vardı?

Para farklı yerlerde mi harcanıyordu?

Milletin parası, milletin cebinde kalmıyor muydu?

Sorular, sorular...

**

Gelelim basın toplantısında Rektör beye sorduğum bir diğer soruya.

Selçuk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SELÇUKSEM) ile ilgili bundan önceki dönemle ilgili çeşitli iddialar vardı. (Yolsuzluk iddiaları)

Hepiniz duymuşsunuzdur.

Bu iddiaların doğruluğunu, soruşturmanın açılıp açılmadığını Rektör beye sordum.

Rektör bey, “Bu konu ile ilgili bir süreç yürütüldüğü için bilgi vermem, görüş beyanında bulunmam doğru olmaz. Devam eden bir süreç var. Kendi yaptığımıza bakıyoruz” dedi.

***

Sorularımın ardından Rektör beye bir soru da Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz İbrahim Büyükeken bir yöneltti.

Toplantıda “Ruhsatsız bir uçaktan” bahsetmişti rektör bey.

Müdürümüz İbrahim bey, uçağın tanıtımının yapıldığını hatırlattı. Uçağın eski yönetim tarafından alındığını aktardı.

Rektör bey, “Uçak başka yere kiralanmıştı. Kiralanan yerden getirdik. Kiralamayı bitirdik. Ruhsatlanmasını yaptırdık” dedi.

Müdürümüz İbrahim bey, bir de önceki yönetim döneminde basın ile ilişkilerin kötü yürütüldüğünü, gazetecilerin üstü kapalı tehdit edildiğini de Rektör beye iletti.

Büyükeken, “Bu dönemde aynı şeylerin yaşanmamasını talep ediyoruz” dedi.

Rektör bey, “Onun için biz buradayız” dedi.

**

Sonuç olarak;

1) Gazetecileri hedef göstererek, üniversite yönetilmiyormuş!

2) Gizli kapaklı işlerle, üniversite veya farklı bir birim yönetilmiyormuş!

3) Şeffaf olunması gerekiyormuş!

4) Üniversitenin yeni yönetimi, büyük bir enkazı devralmış!

5) Bu borçlar neden yapıldı? Bunu açıklayacak bir merci yok mu?

6) SELÇUKSEM ile ilgili yürütülen bir süreç var, bu konunun takipçisiyiz.

Kalın sağlıcakla...