Saydam: Zenginlik hayal fakirlik gerçek
Türkiye’de hayat şartları her geçen gün daha da zorlaştı. Emekliler ve asgari ücretliler ay sonunu getiremediklerini, faturalarını ödeyemediklerini, temel tüketim ihtiyaçlarını dahi karşılayamadıklarını ifade ediyor. Büyük umutlarla hayata geçirilen başkanlık sistemi de sorunların çözümüne yetmedi. Ülkede adaletsizlik arttı, ekonomi dibi gördü, aile kurumu dağıldı. İnsanlar, eski Türkiye’yi özlediğini belirtti.
BAŞKANLIK SİSTEMİYLE İKTİDAR İYİCE PERVASIZLAŞTI!
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, Merhaba Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Saydam, “Ülkenin refah ve huzuru, sürüncemede kalan birçok meselesinin çok hızlı bir şekilde çözüleceği adına ortaya konulan ve 2018 yılından bu tarafa yürürlükte olan Başkanlık Sistemi vatandaşın yarasına merhem olmadı” dedi.
Birtakım kararların bu sistemle çok hızlı bir şekilde alındığını ancak alınan kararların vatandaşın yararına olan kararlar olmadığını vurgulayan Saydam, “AK Parti’nin ve yandaşlarının menfaatine uygun olan kararlar çok hızlı bir şekilde çözülüyor. Vatandaşın işleri ise hala sürüncemede. 2018 öncesinde var olan problemlerimiz devam ettiği gibi üstüne birçok problem de ilave oldu. Bu sistemle artık iktidar iyice pervasızlaştı. Vatandaş kendi haline terkedildi. Emekli umurlarında değil. Asgari ücretli, işverenin insafına bırakılmış durumda. İşveren; esnaf ise sanki ülkede her şey rayında gidiyormuş da bütün ekonomik kaosu onlar oluşturmuş algısı ile fırsatçılıkla suçlanarak vatandaşla karşı karşıya getiriliyor. Fırsatçılık yapan birileri var mıdır? Vardır ama genelleme yapmak çok yanlış. AK Parti, 22 yıldır iktidarda. Neden ahlaklı bir toplum için bir eğitim yatırımı yapmadılar? Ülkedeki sorun ve problemlerin hepsinin birer suçlusu var. Bir tek iktidar sütten çıkmış ak kaşık. Onların hiçbir sorumlulukları yok. Ama bir yerde başarı varsa da tek sahibi onlar. Hemen sahipleniyorlar. Böyle davranıyorlar” şeklinde konuştu.
HER TÜRLÜ İMKANA RAĞMEN SORUNLARI ÇÖZEMİYORLAR
Vatandaşın her gün dolandırıcılık yapan birilerinden onlarca telefon aldığını ifade eden Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, daha sonra şunları kaydetti: “Tağşişli ürünler, GDO’lu ürünler, güvensiz ve sağlıksız gıdalar, bir tarafta suç eğilimli kumara itilmiş, uyuşturucu batağına saplanmış gençliğimiz, diğer tarafta eğitimli ama umutsuz ülkesini terk etmeyi düşünen gençler, her alana yayılmış şiddet ve cezasız kalan hukuksuzluklar ve benzeri birçok husus. Vatandaşın güvenliğini kim sağlayacak? Burada da sorumsuz bir iktidarla karşı karşıyayız. Ekonomi? En büyük problem ve her türlü sosyal problemi doğuran sebep. Ekonomi sebep, kumar sonuç. Ekonomi sebep, intihar sonuç. Ekonomi sebep, uyuşturucu sonuç. Ekonomi sebep, boşanma sonuç. Ekonomi sebep, zina fuhuş sonuç. Ekonomi sebep, şiddet sonuç. Ekonomi sebep, işsizlik sonuç. Ekonomi sebep, sağlık sorunları sonuç.
Garip olan şu. Her türlü imkanı olan bir ülkenin ekonomik sıkıntı çekmesini ve bunların neden çözülemediğini biz anlamakta güçlük çekiyoruz. Bunun iki sebebi olabilir. Birincisi beceriksizlik. Her türlü imkana rağmen sorunları çözememek beceriksizlik manası taşır. Böyle olduğunu sanmıyorum. Kendi işlerini hallettiklerine göre bu işleri becerebiliyorlar. Bu değilse ikincisi de vatandaşı kandırıp ‘ütmek’ manası taşır. Bana bu ikincisi daha mantıklı geliyor. Bu konuda mahir oldukları düşüncesi bende ağır basıyor.”
İKTİDAR AVANESİNİN İŞLERİNİ ÇOK ÇABUK GÖRÜYOR
Saydam, 20 yıl öncesine göre daha çok Güneş Enerjisi Santrallerinin (GES) yapıldığına dikkat çekti. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, ülkede 20 yıl öncesine göre daha çok rüzgar tribünlerinin olduğunu, elektrik fiyatlarının ise düşmediğini ifade etti. Saydam, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Elektrik fiyatları en azından stabil kalsın diyoruz ama o bile olmuyor. Gaz buluyoruz. Bilmem kaç milyar metreküp petrol buluyoruz, bilmem kaç milyon varil. Akaryakıt fiyatları hiç düşmüyor. Aksine artıyor. Bulunan enerjinin vatandaşa bir faydası yok. Netice olarak başkanlık sistemi vatandaşa değil AK Parti’nin sıkıntılarına adeta ilaç gibi geldi. İktidar, kendi avanesinin işlerini çok hızlı bir şekilde hallediyor. Avanesi derken AK Parti’ye oy veren seçmenden bahsetmiyorum. Küçük bir kesimden bahsediyorum. Kendisine oy veren seçmene bile sahip çıksa ‘tamam’ diyeceğim ama onlara bile sahip çıkmıyor. Belki de en çok sıkıntıyı onlar çekiyor.”
SON TAHLİLDE SÜREKLİ KANDIRILIYORUZ!
Konya’nın 22 yıldır orantısız bir şekilde AK Parti’ye oy verdiğini belirten Saydam, yıllardır şehirde konuşulan ama hayata geçirilemeyen sivil havalimanı ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, “Konya’da en ufak sisli, buzlu havada uçak kalkmıyor. Sivil havalimanı neden yapılmıyor, ne zorluğu var? Peki çevre yolu? 16 yıl aradan sonra hepsi değil sadece az olan etabı Cumhurbaşkanı tarafından açılacakmış. Bu mesafedeki bir yol neden bu kadar sürüncemede bırakılıyor.? Obruklar? Neden bir önlem alınmıyor? Ne zorluğu var, Mavi Tünel niye yapılmıyor? İstanbul’u kaybettikleri halde Ulaştırma Bakanı her ay İstanbul için bir metro açılışı paylaşıyor. Yapılsın ben ‘yapılmasın’ demiyorum. Ne oldu Konya’nın metrosu? Onu geçtim hafif raylı ulaşım meselesine değinelim. Şimdi bir banliyö meselesi var ama bakalım bir yaraya merhem olacak mı? Ben kısa vadede olmayacağı hatta bu trafik yarasını daha da derinleştireceği kanaatindeyim. Son tahlilde sürekli kandırılıyoruz. Oyalanıyoruz” diye konuştu.
BİRİKİM YAPARAK EV SAHİBİ OLUNAMIYOR!
Türk halkının AK Parti iktidarında en az yüzde 60 daha da fakirleştiğini söyleyen Saydam, bundan 20 yıl önce tek kişi çalışarak evin bütün geçimini sağlayabilirken; şu anda bir evin geçinebilmesi için en az 3 kişinin çalışmasının gerektiğini dile getirdi. En köhne evin bile şu anda 15 bin liradan aşağı kiralanamadığını kaydeden Hüseyin Saydam, “Bugünkü şartlarda ister kömür yaksın ister doğal gaz yaksın bir vatandaş 2 bin TL’nin aşağısına ısınamaz. Su, elektrik, telefon, internet… En az bin TL de bunlar tutuyor. Ulaşım, mutfak, temizlik, giyim, sağlık masraflarını koyarsak geçim mümkün değil. Okula giden hele lise veya üniversiteye giden çocuğu olanlar için geçinmek hiç mümkün değil. Ne kadar fakirleştiğimiz buradan belli.
20 yıl önce bir kişi bir haneyi geçindirip, çocuklarını okutup, çocuklarını evlendirdikten sonra birikimi ile ev bile alabilirken, şu anda her haneden üç kişi çalışıp para artırsa bile ev alabilmeleri mümkün görünmüyor. Şu ortamda gençler evlenemiyor. Gençler, gelecek endişesi, kaygısı taşıyor” dedi. Saydam, insanların dünyaya çocuk getirmekten endişe duyduklarını söyledi. Nüfusun hızla azaldığını, bu durumun büyük bir tehlike arz ettiğini özellikle ifade eden Saydam, iktidarın bu sorunlara çözüm bulmakta çaresizlik yaşadığının altını çizdi.
AK PARTİ EMEKLİYİ YÜZÜSTÜ BIRAKTI!
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, emeklilere de konuşmasında ayrı bir parantez açtı. Saydam, emekliler ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Emeklinin hali ortada. Normalde AK Parti iktidarının belki de en fazla desteği emekliye vermesi gerekirdi. İktidar, 20 yıl boyunca şartsız, şüphesiz en fazla desteği emeklilerden gördü. Gelin görün iktidarın en fazla yüzüstü bıraktığı kesim emekliler oldu. Rabbim emeklinin yardımcısı olsun. Görüyoruz işte 60 yaşından sonra birçok insanın zor şartlarda çalışmak zorunda kaldığına şahidiz. Vergi, zam, harç, ceza gibi hususlarda fırsatçılığın alasını yapan ve yüzde 40-50 oranında zam yapan iktidar vatandaşa gelince kemer sıkmasını, sabretmesini vaaz ediyor. Hatta hedef saptırarak pahalı ürün satanları ‘boykot edin’ tavsiyesinde bulunuyor. Bu ülkede boykot edilecek bir şey varsa o da bizzat iktidarın kendisidir. 2025 yılı bütçesi yakın zamanda meclisten geçti. İçinde ne yatırım var ne üretim var. Ne vatandaş var ne emekli, memur, ne de tarım var. Peki ne var? Vergi var, harç var, ceza var. Faiz ve rantiyeciler var. 2 trilyon faiz ödemesi var. Ülkemizin paralarının 3-5 rantiyeciye peşkeş çekilmesi var. 3-5 müteahhidi daha nasıl zengin ederiz düşüncesi var.”
ÇÖZÜLEMEYECEK HİÇBİR PROBLEMİMİZ YOK
Saadet Partisi olarak yaşananları şaşkınlıkla karşıladıklarını, çözülebilir durumda olan problemlerin çözülmüyor olmasını hayretler içinde izlediklerini söyleyen Saydam, 20 yıldır milletin gözünün içine baka baka toplumun kandırılmasını da hayretle karşıladıklarını ileri sürdü. “20 yılda eğitimden tarıma, sağlıktan ekonomiye, dış politikadan güvenliğe aklınıza ne gelirse her alanda 360 dereceyi neredeyse 4 tur tamamlamış bir iktidara vatandaşımızın bu kadar müsamaha göstermesini de hayretle karşılıyoruz” diyen Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Saydam, konuşmasını şöyle tamamladı: “Ülkemizin şu anda çözülmeyecek hiçbir problemi yok. Her imkana da sahip bir Türkiye var. Paramız da var, iş gücümüz de. Doğru planlama yapılırsa Türkiye önceden olduğu gibi yine kendi kendine yetebilir. Yeter ki vatandaşımız yetkiyi bize versin. Saadet Partisi olarak sorunları biz çok kısa sürede çözeriz. Ülkemizin kaynakları faizcinin, rantiyecinin, çetelerin elinden kurtarılıp vatandaşa doğru akmaya başlasın. Kısa sürede ülke ihya olur. Sadece toplanan paralar vatandaşın cebine doğru akmaya başlasın bu bile ülkede çok büyük bir rahatlamaya sebep olur. Bunun yanında doğru tarım politikaları, doğru hayvancılık politikaları, üretime yapılacak yatırımlar, eğitimin doğru planlanması, partili değil liyakatli insanların iş başına getirilmesi bile ülkeyi büyük bir oranda rahatlatır. Vatandaşımız ‘yapılmıyor mu’ diye sorabilir. Yapılsaydı böyle olmazdık. Çoğu şey yapılıyormuş gibi yapılıyor. Bir sürü şey sayıyorlar. Bunların ülke ekonomisine, refahına, vatandaşın geçimine hiç mi faydası olmaz? Her geçen gün fakirleşiyorsak veya yaptık dedikleri hizmetler ne ülke ekonomisine ne vatandaşın ekonomisine fayda getirmiyorsa burada bir arıza var demektir. Bu arızayı gidermek de hepimizin vazifesi. Biz bu arızayı gideririz. Tek yapılması gereken vatandaşımızın bize yetki vermesi.”
Kaynak:Emre Özgül
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.