Savaşlar bitmez

Savaşlar bitmez

Mustafa Büyüktemiz, “Enerji olmadan yaşamak mümkün değil. Son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgâr ve jeotermalden de enerji üretilebiliyor. Enerji savaşları bitmez” dedi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği (HİSDER)'de dünya ve Türkiye gündeminden hiç düşmeyen ve daha çok Ortadoğu’da cereyan eden “Enerji ve Savaşları” konusu ele alındı. Jeoloji Mühendisi Mustafa Büyüktemiz, günümüzde enerjiye bağımlılık vazgeçilmez bir hal aldığını belirterek, “Enerji olmadan yaşamak mümkün değil. Enerji kaynaklarında elektrik başta geliyor. Son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynakları olan güneş, rüzgâr ve jeotermalden de enerji üretilebiliyor” diye konuştu. Türkiye’nin enerjide dışarıya bağımlı hale gelmesinin altında pek çok sebep yattığı ifade eden mühendis Büyüktemiz, bilinmeyen güçlerin devreye girerek karayolu yapımına ağırlık vermek suretiyle petrole bağımlı hale getirilen ülkemizde, “Raylı sistem öncelikli tutularak Türkiye’nin dört tarafı tren yolu ağlarıyla örülmüş olsaydı ve denizyollarına ağırlık verilseydi ülke olarak petrole bu kadar bağımlı hale gelmeyecektik. Bazı güçler ve bazı eller bizi, petrol tüketmeye sevkederek petrol tüketen devletler arasına sokmuşlar. Ve onların çok güzel petrol pazarı olmuşuz. Aynı şekilde elektrik üretiminde de bu üretimin yüzde 50’ye yakını doğalgazdan üretilmektedir. Bildiğiniz gibi doğalgaz da ithal edilmektedir” şeklinde konuştu.

50 YILLIK KÖMÜR REZERVİMİZ VAR

Türkiye’nin 50 yıllık kömür rezervi olmasına rağmen bazı gerekçeler ile başka enerji kaynaklarına yönlendirildiğini belirten Büyüktemiz, bunların başında doğalgaz geldiğini belirterek, “Maalesef ülkemizde doğalgaz yaygınlaştırıldı ve doğalgaza bağımlılık devamlı hale getirildi. Nükleer santrale karşı çıkıldığı gibi basit “havayı kirletiyor” denilerek kömür kullanımına da karşı çıkıldı. Dünya’da nükleer santralı olmayan tek ülke sanki Türkiye kaldı. Onu da yaptırmamak için bazı güçler ellerinden geleni yapıyorlar. Buna rağmen yapımına başlanıldı ve inşallah kurulur. Çünkü nükleer santralın hammaddesi olan uranyum ve toryum bizde var” açıklamasında bulundu. Büyüktemiz ayrıca, büyük sitelerin yanına alternatifli olarak yanına ısınma amaçlı kömür santrali kurulması önerisinde bulundu. Akdeniz’de dünyanın en büyük rezervine sahip yeni doğalgaz yataklarının bulunduğunu ve Türkiye’yi yönetenlerin de bundan haberdar olduğunu kaydeden Jeoloji Mükendisi Büyüktemiz, “Dünya’da en büyük doğalgaz yataklarının Akdeniz’de olduğu tesbit edildi. Denizin dibinde bulunduğu için çıkarılması daha masraflı ve güvenlik açısından karadaki gibi pek güvenli de değil. Güvenlik sağlanmadan doğalgaz çıkarılması riskli. Suriye’deki savaşın altında enerji (doğalgaz) yatıyor. Çünkü Türkiye’nin razı olmayacağı bir enerji tesisinin Akdeniz’de yaşaması oldukça zor. Türkiye’nin İsrail’le son zamanlarda yakın münasebetler kurması da bana göre Akdeniz’de bulunan bu doğalgaz yataklarının işletilmesine yöneliktir” diye konuştu. Büyüktemiz, Ortadoğu bölgesinde, Akdeniz’de ve sıvılaştırılmış hidrojen gazı bulunan Karadeniz’de enerji savaşlarının hiç eksik olmayacağını söyledi.

RUSYA ZARAR EDİYOR

Jeoloji Yüksek Mühendisi Abdülkadir Bulduk da, “Petrol yataklarının en büyükleri Ortadoğu, Karaipler, Rusya’da bulunuyor. Yakın zamana kadar dünyanın bir numaralı petrol zengini ülke Suudi Arabistan idi. Şimdi o durum değişti. Venezüella’da çok büyük petrol yatakları bulundu. Ayrıca Güney Çin Denizi ile Kuzey Çin Denizi arasında çok miktarda doğalgaz varlığı var. Doğalgazın ana yatakları ise İran’da, Azerbaycan’da, Rusya’da, Irak’ta, Katar’da, Cezayir’de var.  Türkiye’nin ham petrol tüketimi 30 milyon ton yıl civarında. Sanayileştiğinde yıllık ham petrol ihtiyacı 80 milyon yon yıla kadar çıkması bekleniyor. Raman ve diğer bölgelerde çıkarılan petrol 20 milyon ton falan kaldı. O da 10 yılda bitecek. Türkiye’de petrol var mı? Var ama büyük ve zengin yataklar yok. Olsa bile Ortadoğu’da 300 metreden çıkıyorsa bizde 1000-1500 metre derinlikte çıkıyor ve çok masraflı. Suudi Arabistan’da petrolün maliyeti 6 dolar, Sibirya’da 45 dolardır. Şu durumda Rusya zarar etmektedir. Petrol 20 doların altına düşerse Rusya ve İran’daki ekonomik kriz daha da artar ve batarlar. Avrupa Rusya’ya karşı, Suudi Arabistan’da son gelişmelerden dolayı İran’a petrol ambargosunu bundan dolayı başlattı” sözlerini kullandı. Sohbet soru-cevap kısmıyla son buldu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.