Sadrettin Konevi Külleyisi anlatıldı

Sadrettin Konevi Külleyisi anlatıldı

Sadreddin Konevi Konferansları’nın son programında ‘Vakıf Belgelerinde Sadreddin Konevi Külliyesi’ konusu işlendi.

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen Sadreddin Konevi Konferansları’nın son programında ‘Vakıf Belgelerinde Sadreddin Konevi Külliyesi’ konusu işlendi. Sahip Ata Vakıf Müzesi’nde gerçekleştirilen konferans serisinin bu ayki konukları Vakıflar Genel Müdürlüğü Kültür ve Tescil Daire Başkan Vekili Mevlüt Çam ile Konya Vakıflar Bölge Müdür Yardımcısı Hilal Aydemir oldu.

Konferansta vakıf-tekke ilişkisinden bahseden Mevlüt Çam, “Hayrat müesseselerin en önemlilerinden bir tanesi tekke, zaviye ve dergah gibi müesseseler. Bu müesseseler müstakil olarak yapılabildiği gibi külliyeler içerisinde de yer alabiliyorlar. Mal varlığı olan vakıf kurucusu diğer cami ve okulların yanına da tekke yapıyor ve kamunun hizmetine sunuyor. Her tekkenin takip ettiği ekol var. Bu ekole bağlı olarak tekkede zikirlerini ve diğer faaliyetlerini yapıyorlar. Vakfiyelerde yerini almayan hazire ve türbelerin de daha sonra vakıflar kapsamına alınarak bakım ve onarımlarının yapıldığını belgelerde görüyoruz. İlk ana vakfiyelerine baktığımızda herhangi bir türbeden bahsetmezken, daha sonra tarihi süreçte ilerleyen belgelerde türbenin, hazirenin vakfa dahil edildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

3-3-1.jpg

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETİYOR

Sadreddin Konevi Vakfı ile ilgili bilgiler veren Hilal Aydemir ise, “Sadreddin Konevi Hazretlerinin elimize ulaşan vakfiyesi olmadığı için Sadreddin Konevi Vakfı ile ilgili elimizde iki temel kaynak bulunmakta; bunlardan ilki mevcut cami üzerindeki kitabe, ikincisi ise vakfın ilk arşiv kaydı netliğindeki 881-1476 tarihli Fatih Sultan Mehmed Han’ın emriyle Karaman’ın fethinden sonra düzenlenen Karaman Tahrir Defteri’ndeki vakıf kaydı ve daha sonraki dönemlere ait diğer vakıf uygulama belgeleridir. Tabi bu belgelerde vakfın işleyişi ile ilgili çok ciddi bilgiler vermekte. Vakıf öncelikle kendi nazırı ve mütevellisi tarafından yönetiliyor. Sonraki dönemlerde Darüssaade Ağalığı nezaretinde, daha sonra Haremeyn-i Şerifeyn nezaretinde, günümüzde ise mazbut bir vakıf olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde temsil ve idare edilmekte. Taşradaki temsilcisi ise Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’dür” ifadelerini kullandı.

HAMDİ BUĞUR

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.