Saadet Partisi Kongresi’nden izlenimler…
Saadet Partisi Pazar günü Olağanüstü Genel Kongresini gerçekleştirdi. Kongrenin ana sloganı ise “Şuurlandık Çelikleştik Geliyoruz” oluşturdu. Kongreyi bizzat ben de izledim. Ve şu heyecanı gördüm…
Öncelikle kongrenin yapıldığı Atatürk Spor Salonu’nun önünde büyük bir coşku vardı. Türkiye’nin dört bir yanından gelen partililer sabahın ilk ışıklarıyla birlikte salonun önünde beklemeye başladı. Atatürk Spor Salonu’nun etrafındaki tüm caddeler partililerin geldiği otobüslerle dolu vaziyetteydi. Karşılaştığım manzara karşısında Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’la birlikte çok sayıda ilin parti teşkilatlarının da istifa etmesinin ardından “Saadet Partisi artık bitti” diyenlerin yanıldığını gördüm. Çünkü kongrenin başlayacağı saat olan 10.00’a yaklaşırken salon çoktan doldu ve salonun dışı da içeriden farksız değildi. Partililer Kurtulmuş’un arkasından değil bizzat Milli Görüş’ün lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın arkasından gittiklerini adeta göstermek istercesine salona akın etmiş gibiydi. Salonda açılan “Sensiz Asla” pankartları da Erbakan’ın partiden hiçbir şekilde saf dışı bırakılamayacağını ifade ediyordu.
Kongrede genel başkanlık için 88 delegenin imzasıyla Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önerilmesi de bunun bir kanıtıydı. Burada şöyle bir tespitte bulunursak; Erbakan’a delegeler büyük bir görev yükledi. Bunun nedeni ise olaylı geçen 11 Temmuz 2010 tarihli “İktidara Yürüyoruz” kongresinden sonra parti büyük bir yıpranma süreci geçirdi ve Kurtulmuş’la beraber çok sayıda teşkilatında istifa etmesi buna etki etti. Böyle bir ortamda Erbakan “kurduğun partiyi kurtar” dercesine genel başkanlığa aday gösterildi. Erbakan da salondaki konuşmasında 9 ay sonra yapılacak seçimlerde Milli Görüş’ün 3. şahlanışını gerçekleştireceğini söylemesi ve bunun için partililerden yoğun bir şekilde çalışmalarını istemesiyle de genel başkanlığa aday olduğunun sinyallerini vermişti. Erbakan konuşurken salonda coşku hiç bitmedi. Erbakan’ın sözleri sık sık sloganlarla kesildi. Erbakan konuşmasında en ilgi çeken söz ise “Milli Görüş ruhu ile ıslah olmayan ağaçları budadık” cümlesi oldu. Böylece Kurtulmuş ve ekibinin Milli Görüş şuurunu yetirince anlamadıklarını vurguladı. AKP ve CHP’yi de birbirinin aynı olan parti olarak tanımlayan Erbakan, İslam medeniyeti dururken AKP ve CHP’nin AB’yi desteklediğini, bundan daha büyük bir dalaletinde olamayacağını söylemekten de geri durmadı. Ve şunu da sözlerine ekledi: “İktidara gelince AB’yi de ABD’yi de kenara atacağız…D60’ları, D160’ları kuracağız” açıklaması da AKP iktidarına yönelik önemli bir mesajdı…
Salonun inlediği an ise genel başkanlık için Erbakan’ın isminin okunması sırasında yaşandı. Erbakan’ın ismi açıklandığı sırada salon sloganlarla inlerken, yüzlerce partili gözyaşlarını tutamadı. Kongredeki görüntüler bana şunu gösterdi ki Saadet Partisi her şeye rağmen yaşayacak. Ama iktidar olarak, ama muhalefet olarak ama siyasi parti olarak… Fakat şu da bir gerçek ki partiyi iktidara taşıyacak olan da, muhalefette kalmasını sağlayacak olan da partililerdir…
Bundan sonra partiyi zor bir süreç bekliyor. Erbakan, “şuurlandık, çevikleştik, ıslah olmayanları budadık” demesine rağmen seçimde teşkilatın göstereceği başarı önemli olacak. Erbakan da bunu bildiği için partilere sık sık 9 ay sonra yapılacak seçimi ve 3. şahlanışı hatırlattı. Eğer parti seçimde önemli bir başarı yakalarsa bu durum 84 yaşındaki usta bir siyasetçi için önemli bir başarı olacak…
HASAN AYHAN/YORUM
Kongrede genel başkanlık için 88 delegenin imzasıyla Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın önerilmesi de bunun bir kanıtıydı. Burada şöyle bir tespitte bulunursak; Erbakan’a delegeler büyük bir görev yükledi. Bunun nedeni ise olaylı geçen 11 Temmuz 2010 tarihli “İktidara Yürüyoruz” kongresinden sonra parti büyük bir yıpranma süreci geçirdi ve Kurtulmuş’la beraber çok sayıda teşkilatında istifa etmesi buna etki etti. Böyle bir ortamda Erbakan “kurduğun partiyi kurtar” dercesine genel başkanlığa aday gösterildi. Erbakan da salondaki konuşmasında 9 ay sonra yapılacak seçimlerde Milli Görüş’ün 3. şahlanışını gerçekleştireceğini söylemesi ve bunun için partililerden yoğun bir şekilde çalışmalarını istemesiyle de genel başkanlığa aday olduğunun sinyallerini vermişti. Erbakan konuşurken salonda coşku hiç bitmedi. Erbakan’ın sözleri sık sık sloganlarla kesildi. Erbakan konuşmasında en ilgi çeken söz ise “Milli Görüş ruhu ile ıslah olmayan ağaçları budadık” cümlesi oldu. Böylece Kurtulmuş ve ekibinin Milli Görüş şuurunu yetirince anlamadıklarını vurguladı. AKP ve CHP’yi de birbirinin aynı olan parti olarak tanımlayan Erbakan, İslam medeniyeti dururken AKP ve CHP’nin AB’yi desteklediğini, bundan daha büyük bir dalaletinde olamayacağını söylemekten de geri durmadı. Ve şunu da sözlerine ekledi: “İktidara gelince AB’yi de ABD’yi de kenara atacağız…D60’ları, D160’ları kuracağız” açıklaması da AKP iktidarına yönelik önemli bir mesajdı…
Salonun inlediği an ise genel başkanlık için Erbakan’ın isminin okunması sırasında yaşandı. Erbakan’ın ismi açıklandığı sırada salon sloganlarla inlerken, yüzlerce partili gözyaşlarını tutamadı. Kongredeki görüntüler bana şunu gösterdi ki Saadet Partisi her şeye rağmen yaşayacak. Ama iktidar olarak, ama muhalefet olarak ama siyasi parti olarak… Fakat şu da bir gerçek ki partiyi iktidara taşıyacak olan da, muhalefette kalmasını sağlayacak olan da partililerdir…
Bundan sonra partiyi zor bir süreç bekliyor. Erbakan, “şuurlandık, çevikleştik, ıslah olmayanları budadık” demesine rağmen seçimde teşkilatın göstereceği başarı önemli olacak. Erbakan da bunu bildiği için partilere sık sık 9 ay sonra yapılacak seçimi ve 3. şahlanışı hatırlattı. Eğer parti seçimde önemli bir başarı yakalarsa bu durum 84 yaşındaki usta bir siyasetçi için önemli bir başarı olacak…
HASAN AYHAN/YORUM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.