Biraz geçmişe gidelim…

Tümosan Konyaspor’da Haziran 2021’de başlayan Fatih Özgökçen dönemi tam 30 ay sürdü. Bu süreç, kulüp için çok şey ifade etti; başarılar, hayal kırıklıkları, gerginlikler ve tartışmalar. Özgökçen’in başkanlığında Konyaspor, 85 lig maçı, 4 Avrupa Kupası Eleme maçı ve 6 Türkiye Kupası maçına çıktı. Bu 95 karşılaşmada 34 galibiyet, 24 mağlubiyet ve 27 beraberlik elde edildi. Özgökçen, 40 oyuncu transferi yaparak kulübü yeniden şekillendirdi, ancak 32 oyuncu da gönderdi. Bu kadar büyük değişikliklere rağmen kulüp istikrar sağlayamadı ve maçlar istenen seviyede sonuçlanmadı.

***

Başkan, 3 farklı teknik direktörle çalıştı, ancak futbol takımındaki başarısızlıklar bir türlü önlenemedi. Kulüp içinde adeta bir istikrarsızlık dönemi yaşandı. 16 Ocak’ta İlhan Palut ile yolların ayrılması, kulüp tarihinin en büyük tepkilerine neden oldu. Taraftar, kulübün yönetimini sert bir şekilde eleştirerek "Başkan istifa" tezahüratları yapmaya başladı. Fakat Özgökçen, tıpkı önceki dönemde olduğu gibi, inatla istifa etmedi. Bu durum, Konyaspor’a ağır bir bedel ödetti. Nihayetinde 27 Kasım 2023’te başkanlık görevinden ayrıldığında, kulüp ciddi bir krizle karşı karşıya kaldı.

Neyse…

“Köprünün altından çok sular aktı” günümüze dönelim.

***

Konyaspor, Süper Lig’in 23. haftasında Kayserispor’a 3-2 mağlup oldu. Bu maçta özellikle 88. dakikada Keyta’nın ofsayt gerekçesiyle geçerlilik kazanmayan golü, Konyaspor camiasını çileden çıkardı. Konya’nın hakkı yendiği duygusu şehirde yoğun şekilde hissedildi ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Şehirde bir isyan vardı. Vekilinden başkanına, "koltuk" sahibi kim varsa sosyal medyada ardı ardına "Konya’nın hakkını kimse yiyemez" şeklinde açıklamalar yapıldı.

Ve hemen akabinde Konya’nın protokolü, Kayacık Tesisleri’nde Konyaspor’a destek için toplandı. Vali, milletvekilleri ve belediye başkanları bir araya geldi. Ancak ilginç bir şekilde basın toplantısına gazeteciler alınmadı. "Emir demiri keser" diyerek, Vali’nin verdiği emir doğrultusunda bir durum yaşandı.

Toplantı salonunun önünde beklemeye başladık, içeriden 5-10 dakikada bir alkışlar yükseliyordu. Kim ne konuştu da alkışlıyordu, bilmiyorduk. Ama bildiğimiz bir şey vardı; tüm bu olanların hıncını Samsunspor'dan çıkaracaktık, çünkü çok pis "gaza" gelmiştik…

***

Ziyaretin hemen akabinde, şehri "gaza" getiren bu gelişmelerle birlikte Konyaspor taraftarları Samsunspor karşısında galibiyet bekliyordu. Yaklaşık 35 bin taraftar, sosyal medyada yapılan çağrıya cevap vererek stadyumu doldurdu. Ancak ne yazık ki, maçın başlama düdüğüyle birlikte her şey tersine döndü. Henüz 2. dakikada Marc Bola’nın muazzam golüyle 1-0 geriye düştük. Ve ne yazık ki bu durum değişmedi. Konyaspor, tüm heyecanına rağmen 90 dakika boyunca futbolunu sergileyemedi. Sahada hiçbir uyum yoktu, atılan pası bile futbolcular tutamıyordu. Öyle ki rakip kaleye ilk şutumuzu 45+4’te çekebilmiştik. Futbolcular üzerinde şehrin baskısı çok belirgindi. Bu baskı sahaya yansıdı, çünkü taraftarın, siyasilerin ve yöneticilerin sert söylemleri futbolcuların moralini bozmaktan başka bir işe yaramadı.

***

Ve son düdükle birlikte, taraftar Recep Hoca’yı istifaya çağırdı. Maç sonrası düzenlenen basın toplantısında yerimizi aldık. Öncelikle ben, doğrudan soruyu sordum: "Hocam, istifa edecek misiniz? Evet ya da hayır diye cevaplayın" Ardından, Recep Hoca şöyle dedi: "Ben kolayca pes eden bir insan değilim" Ve ekledi: "Katkı veremeyeceğimi hissettiğim anda bir dakika durmam" Ancak bu açıklama, sahada gösterdiği performansla örtüşmüyordu. Konyaspor tarihinin en kötü maçlarından birini oynayan bir takımın hocası olarak nasıl katkı verdiği sorgulanıyordu. Düşündüğümüzde, 9 maçta yalnızca 1 galibiyet almış bir teknik direktörün katkısı ne olabilir ki? Çim biçmek mi, altyapıya yatırım yapmak mı? Konyaspor taraftarının tek beklediği şey, sadece 3 puandı. 3 puanı veremeyen bir hocanın görevinin ne anlamı kaldı?

***

Bütün bu sürecin, Konyaspor’a zarar verdiği ortada. Daha önce Fatih Özgökçen’in de inatla istifa etmeyip kulübe verdiği zararlara tanıklık etmiştik. Bugün Recep Hoca’nın benzer bir tutum sergilemesi, kulübe büyük zarar vermeye devam ediyor. Bu film bir kez daha izlenmemeli. Çünkü bu istikrarsızlık, Konyaspor’un geleceğini tehdit ediyor.

***

Konyaspor camiası artık bir değişim istiyor. Bu takımın geleceği için, Recep Hoca’nın bir an önce istifa etmesi gerektiği aşikâr. Ancak sadece Recep Hoca'nın istifa etmesi elbette yeterli değil. Mevcut başkan Ömer Korkmaz yönetimi de artık yeterince başarılı olamıyor. 350 milyon lira gibi ciddi bir bütçe ayrılmasına rağmen, yönetim istikrar vadetmiyor. Hatta Başkan Ömer Korkmaz, Konyaspor’un yalnız bırakıldığını ve yeterli desteği bulamadıklarını belirtmişti. Bu sezon, öncelikle hedefimiz ligde kalmak olmalı, fakat sonrasında kulübün geleceği için yönetim değişikliğine gitmek kaçınılmaz hale geliyor. Konyaspor’un yeniden ayağa kalkabilmesi için sadece teknik direktör değişikliği değil, yönetimsel bir dönüşüm de şart.