Ramazan'da gençler içerde yaşlılar dışarda

Ramazan ayının yaz mevsimine denk gelmesi birçok yaşlıyı etkilemiyor. Yaşlılar, Ramazan öncesindeki günlük yaşantılarını değiştirmeden orucunu tutuyor.
Bereket ayı Ramazan’ın yaz mevsimine denk gelmesi vatandaşları serin alanlara yönelmesine neden oldu. Aşırı sıcağın etkisiyle birlikte birçok vatandaş evinden çıkmaz bazıları da parklarda ve ağaç gölgelerinde iftar saatini bekledi. Genellikle yaşlıların mekanı olarak bilinen Kayalıpark’ta vakit geçiren yaşlılar, zorlanmadıklarını belirtti.
Allah’ın açlığa ve susuzkuluğa karşı sabır verdiğini belirten Murat Adar (70), geçnlik yıllarında da Ramazan’ın yaz mevsimine denk geldiğini ve sıcaklara alışkın olduğunu söyledi. “Yaz olsa da tutacağız. Kış olsa da tutacağız” diyen Adar, “Gençler orucu uykuya vurarak, iftar saatini bekliyor. Biz ise Ramazan geldi diye eve kapanmadık. Ramazan’dan önce ne yapıyorsak, şimdi de onu yapıyoruz. Sıcaktan dolayı arkadaşlarımızla ağaç gölgesinde sohbet ediyoruz. Gençler büyüklerini örnek almalı. Ramazan’dan önce buralar ana-baba günü gibi olurdu ama şimdi kimse yok. Ramazan yatarak geçirilmemeli” ifadelerini kullandı.

EVDE YATMAKLA ORUÇ TUTULMAZ

73 yaşındaki Mesut Ertan ise, yaşlılığın verdiği hastalıklardan dolayı az da olsa zorlandığını ama orucu ne olursa olsun tutmaya devam edeceğini söyledi. Ramazan’ın birkaç yıl daha yaz mevsimine denk geleceğinin altını çizen Ertan, “Bu bizim için bir fırsat. Çünkü; kış mevsiminde gün kısa olduğu için susuzluk ve açlık çekilmiyor ama yaz mevsiminde tam anlamıyla bir sınava giriyoruz. Allah sıcak altında çalışanlara bin kat daha sabır versin. Bizler gölgede bir şekilde katlanıyoruz ama tam mesai çalışanların işi oldukça zor. Allah sabrını verdikten sonra her işin üstesinden gelmek mümkündür. Önemli olan niyet etmektir ve sabretmektir. Gençlerin sağlığı yerindeyken oruçlarını tutmalıdır” diye konuştu.

Ramazan’ı evde geçirmenin doğru olmadığını ifade eden Ramazan Kızıltaş (77) ise, “Bizim çocukluğumuzda Ramazan ekinlere denk gelmişti ve hasat zamanı başlamıştı. Çocukken biz oruç tutmanın mutluluğunu yaşardık. Şimdi çocukları geçtim gençler, sahur vaktine kadar oturuyor. Akşama kadar da uyuyor. Namazlar ise kılınmıyor. Okulların da kapanmasıyla öğrenci olan gençler, orucu uykuya tutturuyor. Biz bu yaşımızla dışarıda vakit geçiriyoruz. İnsanın halinden anlamak için onun gibi yaşamak gerekir. Bazı şeyler düşünmek ve konuşmakla olmaz” şeklinde konuştu.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com