Ramazan heyecanını kaybeder olduk

Konya’da imamlar arasında yardımlaşma ve dayanışma sağlamak amacıyla kurulan ve Din Görevlileri arasında kardeşliği, birlik beraberliği, sevgi ve hoşgörüyü temin etme maksadı taşıyan Konya Din Görevlileri Yardımlaşma Derneği, Şehre Hizmet Edenler serimizin bugünkü konuğu oldu. Konya Din Görevlileri Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Uğuz, “Genelde Türkiye’de özelde ise Konya’mızda covid19 dan dolayı Ramazan ayı sönük ve buruk geçmekteydi, elhamdülillah bu yıl camilerimiz açıldı teravihlerimiz eskiden olduğu gibi coşkulu cemaatlerimizle dolup taşmakta. Eskiden namaz çıkışında cami önlerinde ikramlar yapılır, çocuklar sevindirilir, tebrikleşilir, musafaha ve sarılmayla Ramazan coşkusu halka halka yayılırdı. Eskiden aile bireyleri büyük küçük herkes toplanır birlikte iftar yapılır kaynaşma ve muhabbetler olurdu. Ayrıca yine aynı heyecan ve coşkuyla sahurlar yapılır dualar edilirdi. Son zamanlarda pandeminin ve dijital cihazların ve modern dünyanın baş döndürücü etkisiyle eski Ramazan heyecanları kalmadı” ifadelerini kullandı.

RAMAZANDA RUHLAR KİRLERDEN ARINIR

**Ramazan ayı sizin ne ifade ediyor ve toplumun Ramazan ayına bakışını nasıl değerlendirirsiniz?

-Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu cezalardan kurtuluş olan Ramazan’ı şerif ayı, rahmet kapılarının ardına kadar açıldığı kutlu bir ay, on bir ayın sultanıdır. Ramazan ayı, öyle bir ay ki Müslümanlar üzerine Rabbimizin rahmeti iner hata ve günahlar affolunur, dua ve niyazlar kabul olunur, bereket hâsıl olunur, kalpleri ve gönülleri tatlı bir huzur kaplar. Bu ay sabır, ibadet, rahmet, mağfiret, bereket ve sosyal yardımlaşmanın büyük coşku ve heyecanla yapıldığı mübarek bir aydır. Cenabı Allah Kuranı Kerimde Bakara Suresinin 185. Ayetinde şöyle buyurmaktadır; “Ramazan, insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin...”. Ramazan, Rabbimizin rahmet ve ecir kapılarını ardına kadar açtığı hazine değerinde bir aydır. Bu mübarek ayda oruçlar tutulur, iftar sofraları kurulur. Sahurlara neşeyle kalkılır. Mabetler dolup taşar, kubbeler mukabele sesleriyle çınlar. Camilerde teravihler huşuyla kılınır. Bu mübarek ayla birlikte ruhlar kirlerden arınır. Eller yüce Rabbimize açılır. Gözyaşlarıyla af ve mağfiretler istenir. Oruç ibadetiyle birlikte açlığın ve fakirliğin ne olduğu anlaşılır, verdikçe kazançların bereketleneceği inancıyla muhtaçlar sevindirilir, yetim öksüz fakir fukara garip gurabaların ellerinden tutulup maddi manevi destekle gönülleri alınır. Böylece onlarında rahmet ayında yüzleri gülecektir. Hadiste geçtiği gibi şeytan da zincire vurulacaktır. Böylece müminler, nefis girdabından kurtulup ibadet aşkıyla Rabbimizin rızasını kazanmaya daha çok çalışacaktır.

RAMAZANIN ESKİ HEYECANI KALMADI

**Konya’da eski dönemlerdeki Ramazan ayını ve günümüzü değerlendirecek olursanız neler söylersiniz?

-Genelde Türkiye’de özelde ise Konya’mızda covid19 dan dolayı Ramazan ayı sönük ve buruk geçmekteydi, elhamdülillah bu yıl camilerimiz açıldı teravihlerimiz eskiden olduğu gibi coşkulu cemaatlerimizle dolup taşmakta. Eskiden namaz çıkışında cami önlerinde ikramlar yapılır, çocuklar sevindirilir, tebrikleşilir, musafaha ve sarılmayla Ramazan coşkusu halka halka yayılırdı. Eskiden aile bireyleri büyük küçük herkes toplanır birlikte iftar yapılır kaynaşma ve muhabbetler olurdu. Ayrıca yine aynı heyecan ve coşkuyla sahurlar yapılır dualar edilirdi. Son zamanlarda pandeminin ve dijital cihazların ve modern dünyanın baş döndürücü etkisiyle eski Ramazan heyecanları kalmadı. Apartman hayatında Ramazan davulunun sesini bile duyamaz olduk. Kısaca Ramazanların eski heyecanı kaynaşma ruhunun yavaş yavaş yok olduğunu gözlemliyoruz.

** Konya Din Görevlileri Derneği hakkında bilgi verir misiniz?

-Konya Din Görevlileri Derneği 1980 ihtilalinden önce Din Görevlileri Federasyon çatısı altında hizmet verirken 1980 sonrası çıkan Dernekler Kanunu’yla 1984 yılında Konya’da müstakil dernek olarak kuruldu ve günümüze kadar faaliyetlerine devam etmekte. 23.12.2012 tarihinde devraldığımız bu görevi sürdürmeye devam ediyoruz. Derneğimizin kuruluş misyonu olan Din Görevlileri arasında kardeşliğin, birlik beraberliğin, sevgi ve hoşgörünün teminine çalışmak için derneği gün boyu açık tutarak meslektaşlarımızın kaynaşmalarını sağlamak.

EĞİTİM FAALİYETLERİNE ÖNEM VERİYORUZ

**Dernek olarak yaptığımız faaliyetlerden bahseder misiniz?

-Düzenli olarak eğitim faaliyetleri düzenleriz. Ayda bir eğitim semineri, haftada bir gün Tefsir–Hadis–Fıkıh sohbetleri, İlahiyat Ön Lisans 1 ve 2 sınıflara Arapça kursu, Dini ve milli günlerde Konferans/Seminer/Sohbetler, DHBT (Din Hizmetleri Bilgi Testi) kurslarımız gibi eğitim faaliyetlerimiz var. Bunların yanında sosyal faaliyetlerimiz de var. Yurt içi ve Yurt dışı geziler (Umre, Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Karadeniz Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi), ayrıca derneğimizin misafirhanesinde Konya dışından gelenlere hizmet vermek ve meslektaşlarımıza Konya’yı tanıtma çalışmaları, Arapça ve DHBT kurslarına katılan öğrencilere piknik organizasyonu, imkânlar dâhilinde gerektiğinde düzenlenen yardım kampanyaları, köylerde görev yapan İmam- Hatiplere ve çocuklara ziyaretler, meslektaşlarımızın üzüntülü ve sevinçli hallerinde yanlarında olma gibi faaliyetler de gerçekleştirdiğimiz sosyal etkinlikler. Bunun yanında ilimize yeni atanan Müftü ve Daire Müdürlerine de hayırlı olsun ziyaretleri gerçekleştiriyoruz. Buna ek olarak dernek bünyemizde bir de misafirhanemiz var. Orada da zaman zaman şehrimize gelen misafir imam kardeşlerimizi ağırlıyoruz.

**Ramazan ayına özel çalışmalarınız neler?

-Ramazan ayında dernek olarak üyelerimizle kaynaşma ve dayanışma amaçlı bir iftar programı düzenlemeyi düşünüyoruz. Yine imkânlarımız nispetinde fakirlere yardım da ediyoruz. Üyelerimiz her biri ayrı ayrı kendi camilerinde faaliyet yaptıklarından dolayı Ramazan ayına özel bir programımız yok.

RAMAZAN AYI MÜMİNLERE BİR KAMPANYADIR

**Son olarak sizce bir Müslüman Ramazan ayını nasıl değerlendirmeli?

-Bir Müslüman rahmet ve bereketle dolu olan Ramazan ayını fırsat bilip, Kur’an ayı olması hasebiyle bol bol Kur’an okuyarak ecir ve sevabını Allah’tan umarak oruç tutarak varsa fakirin hakkı olan zekâtını vererek, Fakir fukaraya garip gurebaya yardım ederek bol bol dua ederek tövbe istiğfarda bulunarak, kısaca kendisine sunulmuş bu güzel fırsatı en güzel şekilde değerlendirip lehine dönüştürmeli. Ben bunu şuna benzetirim temsilde hata olmasın; zaman zaman bazı büyük alışveriş merkezleri kampanyalar düzenleyerek birtakım ürünlerde indirim yaparlar. Vatandaş da bu indirimlerin yararına olacağı düşüncesiyle o alışveriş merkezlerine koşarlar. Neden? Yararına olacağı için... İşte Rabbimiz tarafından istifademize sunmuş olduğu bu mübarek ayda yapacağımız manevi alışveriş Rabbimiz katında değer bulacak ve Rabbimizin Rızasını kazanıp Cennet ve Cemaliyle müşerref olmamıza vesile olacaktır.

EYYÜB KARAKUZU