Polis Avukatı Turanlı: Adalet Bakanlığı Objektif Değil Görüşü Beklenmemeli

Polis Avukatı Turanlı: Adalet Bakanlığı Objektif Değil Görüşü Beklenmemeli

Polis avukatlarından Ömer Turanlı, gözaltına alınan polislerin yaşadıkları hukuksuzluklar konusunda Anayasa Mahkemesi’nin karar vermek için, Adalet Bakanlığı’nın görüşünü beklememesi gerektiğini söyledi. Yasada böyle bir zorunluluk...

Polis avukatlarından Ömer Turanlı, gözaltına alınan polislerin yaşadıkları hukuksuzluklar konusunda Anayasa Mahkemesi’nin karar vermek için, Adalet Bakanlığı’nın görüşünü beklememesi gerektiğini söyledi. Yasada böyle bir zorunluluk bulunmadığını anlatan Turanlı, Bakanlığın objektif olmadığının altını çizdi.

Sahur baskını ile gözaltına alınan ve gözaltı süreçlerinde yaşanan hukuksuzluklarla gündeme gelen polisler avukatları aracılığı ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yüksek Mahkeme, söz konusu şikayetler hakkında karar vermek için bakanlıktan savunma istedi. Bakanlığın savunmasının beklenmemesi gerektiğini düşünen avukatlar Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Avukatlar adına konuşan Ömer Turanlı, “Gözaltında yaşanan ‘Kaç İsmail kaç’ vakaları, haksız gözaltılar, UYAP’a kedi girme hadisesi, gözaltı süreleri dolduğu halde haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkillerin adliyede tutulması hadisesi bütün bunları kapsar şekilde Anayasa Mahkemesi’ne biz şikayetlerimizi yaptık. Yaptığımız bu müracaatlar Anayasa Mahkemesi’nin bütün derecatlarından geçmiştir. Anayasa Mahkemesi bizim bu müracaatlarımızın kabul edilebilirliğine karar vermiştir. Mahkeme bizim bu müracaatımızın kabul edilebilirliğine yönelik raporunu da Adalet Bakanlığı’na göndermiştir. Bakanlığın görüşü savunması istenmiştir.” ifadelerini kullandı.

'ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ HİÇBİR KURUM KURULUŞ YÖNLENDİREMEZ'

Bakanlığın görüşünün Anayasa Mahkemesi’ni bağlamayacağını belirten Turanlı şöyle devam etti: “Anayasa Mahkemesi en üst mercidir. Mahkemeye hiçbir kurum kuruluş görevinin dışında yönlendirme yapamaz. Adalet Bakanlığı’nın görüşünün beklenmemesi gerekir. Müvekkillerimiz ciddi şekilde mağdur edilmiştir. Bu mağduriyetleri de Anayasa Mahkemesi’nin bizzat kendileri tarafından zaten tespit edilmiştir. Bu aşamadan sonra Adalet Bakanlığı’nın bir ay gibi bir bekleme süresi var. Bir ay da ek süre alma durumu var. Bütün bunlar göz önüne alındığında müvekkillerimizin mağduriyeti kat be kat artacaktır. Bizim bu şikayetlerimiz HSYK tarafından oy birliği ile karar altına alınmıştır. Yani HSYK oy birliği ile şunu demiştir: Çağlayan Adliyesi’ndeki mevcut soruşturmayı yürüten İrfan Fidan evrakta sahtecilik yapmıştır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin gerek kendi derecelerinden geçerek kabul edilebilirliğine ilişkin verdiği karar gerek HSYK’nın verdiği bu kararlar nazara alınarak kesinlikle Adalet Bakanlığı’nın görüşünün beklenmemesi gerekir. Yasada böyle bir zorunluluk yoktur. Bütün hukuksuzluklar kamuoyunun malumudur. Biz Adalet Bakanlığı’nın şu ana kadar yaptığı şeyleri göz önüne alarak bakanlık zaten objektif görüş belirtmez. Çünkü Adalet Bakanlığı bu soruşturmaların göbeğindedir. Müdahilidir. HSYK seçimlerine de müdahil olması iddialarımızı ispatlayan son bir delildir.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.