Piccoli: Seçimleri Kazanmak Herkesi Susturma Hakkı Vermez

Avrupa Komisyonu’nun açıkladığı Türkiye ilerleme raporundan bir gün sonra Avrupa Siyaset Merkezi ve TUSKON’un “AB-Türkiye ilişkileri: sırada ne var?” konulu panelde Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkilerinin hangi yöne gittiği tartışıldı.

Yoğun katılımın olduğu panelde Türkiye'nin rol model gösterildiği dönemden çok uzaklaştığı görüşü belirtildi. Programa eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış, Avrupa Parlamentosu Genişleme Dairesi Başkanı Thomas Grunert, Zaman Gazetesi Brüksel temsilcisi Selçuk Gültaşlı, Türkiye analisti Wolfango Piccoli ve gazeteci Piotr Zalewski katıldı.

Gelecek ile ilgili çok umutlu olmadığını aktaran analist Wolfango Piccoli, “Hani 2014 AB yılı olacaktı. Peki ya nerede?” diye sorarken artık yeni bir başlık açılmasını da bu dönemde değersiz ve anlamsız olarak yorumladı. Piccoli açıklamalarının devamında Türkiye için AB'nin öncelik olmadığının çok net olduğunu ifade ederken, yatırımcıların da artık Türkiye'yi dikkate almadığını aktardı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni Türkiye söylemine karşın, yatırımcıların yeni bir şey görmediğini de aktaran Piccoli, “Her şeye müdahale var. BBDK, Merkez Bankası... Bu kurumlar siyasi baskı altındalar. Özgürlükler kayboluyor.” dedi. Piccoli, şu anda tek amacın popülizm ve güç olduğunu da belirtirken, seçimleri kazanmış olmanın herkesi susturma hakkı vermediğini de aktardı.

TÜRKİYE NE YAPACAĞINI BİLMİYOR

AKP kurucularından ve Eski Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ise AB sürecinden ziyade Orta Doğu’da yaşananları gündemine alırken, Türkiye'nin ne yapacağını bilmediğini ifade etti. Son günlerde yaşananları özetleyen Yakış, Türkiye'nin ne ileri ne de geri gidebildiğini ancak ABD'nin de henüz ne yapacağı konusunda kararını şekillendirmediğini ifade etti. Sürecin Türkiye için kolay olmadığını da ifade eden Yakış, “Bu sıkıntıları sadece demokratikleşme sürecinin devam ettirilmesi çözebilir. Sürecin üzerine daha fazla gidilmeli.” dedi.

'PARALEL' TEZ KABUL GÖRMEDİ

Gültaşlı ise ilerleme raporunun son derece eleştirel olduğunu, hükümetin bütün ısrarlarına rağmen paralel tezin kabul görmediğini, yolsuzlukların ise neredeyse raporun tamamına yayıldığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2014’ü AB yılı ilan ettiğini ancak Türkiye’nin AB’den en fazla 2014 yılında uzaklaştığını vurgulayan Gültaşlı, iktidarın 'Yeni Türkiye' diye adlandırdığı dönemde yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı, hukukun üstünlüğü, basın ve ifade hürriyeti gibi demokrasinin en kritik alanlarında ciddi sorunlar yaşandığını, AB’nin de bunları not ettiğini vurguladı.

TÜRKİYE ARTIK STRATEJİK ORTAK GÖRÜLÜYOR

Avrupa Parlamentosu Genişleme Dairesi Başkanı Thomas Grunert ise Türkiye AB ilişkilerinin geleceği ile ilgili, “İlerde ne olacağını ben dahil kimse bilmiyor.” dedi. Grunert, “2014 için fırsatlar vardı ancak artık çok geç.” derken Türkiye'nin artık 2015 yılına bakması gerektiğini aktardı. Türkiye'nin Kıbrıs sorununa da dikkat çeken Grunert, “Eğer doğruysa Türkiye'nin bölgeye gemi göndermesi provokasyondur.” dedi. Grunert, yayınlanan ilerleme raporunu da değerlendirirken Türkiye üyeden çok Hindistan, Çin, Brezilya ve Rusya gibi stratejik ortak olarak görülüyor.” dedi. CİHAN