Nefreti Körükleyen Haberler Şikayet Edilmeli

Nefreti Körükleyen Haberler Şikayet Edilmeli

Almanya’da son günlerde IŞİD terör örgütüne katılarak Suriye’ye savaşmak için giden gençlerin sayısı sürekli artıyor. Bu gençlerin özellikle internet üzerinden yapılan propagandalarla radikalleştirildikleri ifade ediliyor.Medya hukuku...

Almanya’da son günlerde IŞİD terör örgütüne katılarak Suriye’ye savaşmak için giden gençlerin sayısı sürekli artıyor. Bu gençlerin özellikle internet üzerinden yapılan propagandalarla radikalleştirildikleri ifade ediliyor.

Medya hukuku uzmanı Prof. Dr. Ernst Fricke, dini ve etnik kökeni farklı olan halk gruplarına karşı yapılan yayınların eyaletlerin medya denetim kurumlarına şikayet edilebileceğine dikkat çekiyor.

Almanya’da radikal grupların ağına düşüp IŞİD terör örgütü için Suriye’ye savaşa giden yada gitmeyi hedefleyen gençlerin sayısı 450′ye yükselirken, bu insanların nasıl radikalleştiği ise kafaları karıştırıyor.

Geçen hafta Selefi tehlikesine dikkat çekmek için hazırlanan bir broşürü tanıtan Bavyera İçişleri Bakanı Joachim Herrmann (CSU), gençlerin radikalleşmesinde en önemli etkenlerden birinin propaganda videoları ve internet sayfaları olduğunu açıkladı.

Söz konusu internet sayfalarının ve propaganda videolarının suç teşkil edip etmediği ve bunların takibinden kimin sorumlu olduğu sorularımıza cevap veren medya hukuku uzmanı Prof. Dr. Ernst Fricke, önemli açıklamalar yaptı.

Bu konuda farklı fikirlerin ileri sürüldüğünü belirten Prof. Dr. Fricke, insan onurunun korunması ve medyada gençlerin korunması devlet sözleşmesiyle gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını anlattı.

Bu düzenlemenin 4. maddesinde izin verilmeyen yayınların yer aldığını belirten profesör, bu yayınların en önemli üçünün içeriğinin şunlar olduğunu kaydetti: Özgür demokratik düzene ve etnik ve dini gruplar arasındaki uzlaşıya karşı olan yayınlar, anayasaya aykırı organizelerin tanıtımını yapmak, din ve ırk açısından farklı olan halk gruplarına karşı nefret ya da şiddet talep eden yayınlar.

Bu düzenlemenin 23. maddesinde ise bu suç teşkil eden yayınları yapanlara verilen cezaların belirlendiğini anlatan avukat Fricke, bu yayınlara gençlerin ve çocukların gelişimini olumsuz etkilemesi halinde bir yıla kadar hapis cezası verildiğini ya da para cezası verildiğini anlattı.

Yasalara aykırı yapılan yayınlara verilecek cezaların mahkemede açılacak davalarda belirlendiğini kaydeden avukat, davaların eyaletlerin medya denetim kurumlarınca (Landesmedienanstalt) sulh mahkemelerine açılabileceğine dikkat çekti.

Bu kurumların medya yasalarına aykırı yayınları takip etmekle görevli olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Fricke, denetimlerin ise rastgele yapılan program seçimleri ve halktan gelen şikayet üzerine yapıldığını söyledi.

Medya denetim kurularının, yasa ihlali tespiti durumunda sorumlularla irtibata geçtiğini ve gerekirse yayın hakkını iptal edebildiğine parmak basan Prof. Dr. Fricke, Bavyera medya takip kurumunun 2012 yılında bir İran kanalının Almanya yayınını iptal ettiğini hatırlattı. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.