'Müslümanlar uyanın İsrail’den korkmayın!'

62 gündür Filistin halkının acısı devam ederken, Hamas'ın ve Filistin halkının direnişi sürüyor. Birçok Avrupa ülkesi İsrail'e maddi ve manevi desteğini açıklarken, Müslüman ülkelerin sessizliği de dikkatlerden kaçmıyor. Filistinliler, başta Türkiye olmak üzere diğer Müslüman ülkelerinden destek bekliyor. İslam ülkeleri ise bu konuda İsrail'i kınamanın ötesine geçemiyor. Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, konu ile ilgili Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu.

İNANÇ TEKEDEN SÜT ÇIKARIYOR

“Yaklaşık 62 gündür şanlı bir mücadeleyi, imanın dil ile anlatımını değil canlı canlı nasıl olacağını bizlere gösteren Gazzeli halk ve mücahitlerimizi tebrik ediyoruz” diyerek, sözlerine başlayan AGD Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, Gazzelilerin önünde 2,5 milyar Müslüman âlemi olarak ceketlerini iliklediklerini söyledi. İslam’ın izzetli duruşunu Filistinlilerin üzerlerinde gördüklerini ifade eden Kara, “Ayaklar bir mücadelede nasıl sabit kalır bunu görüyoruz. Küçük yavrunun gözlerinde ki inanç karşısında İsrail’in nasıl kaybettiğini görüyoruz. İnanç tekeden nasıl süt çıkarır bunu görüyoruz. Nice azlar, nice çoklara galip gelmiştir ayeti bir kez daha vuku buluyor. Tüm bu sebeplerden dolayı Hamas ve Gazze halkı göğsümüzü kabartıyor ve her biri ile ayrı ayrı gurur duyuyoruz” dedi.

KARDEŞLİK VÜCUDUN UZVU GİBİDİR

İslam’ın ilk kıblesi, kutsal belde Mescid-i Aksa üzerinde kirli emelleri olan, zulüm sahibi ve Kur’an da lanetlenmiş topluluğa karşı Ümmetin, 2,5 milyar İslam âleminin içinde bulunduğu duruma üzüldüklerini aktaran Kara, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mazlumun ahı bizi muhakkak bulacaktır. Toplumun bir kesimi 'Gücümüz olsa müdahale ederiz' diyor. Bir kısmı 'Biz de mi sıkıntıya düşelim' diyor. Müminler ancak kardeştir. Kardeşlik de ancak vücudun uzvu gibidir. Elin de ağrısa, başın da ağrısa tüm vücut bundan etkilenir. Bugün ise bananeye çok yakın bir noktadayız. 'Olması gereken nedir' diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Biz gücümüz yeter mi diye düşünmeyeceğiz. İnandığımız yolda olması gereken gayreti ortaya koyacağız. Rabbimiz dilerse yardımcı olur ve kazanırız. Dilemezse zahiren kaybeder fakat tüm bunları Allah için yaptığımız için şehit olur sonsuz bir cenneti kazanırız. Neticesinde Mümin asla kaybetmez. Yazık, uyanın.”

BİZE DOKUNMAYAN YILAN BİN YAŞAMASIN!

Herkesin kendinden mesul olduğunun, iş yerinde çaycı ile muhasebecinin görevinin aynı olmadığının altını çizen AGD Konya Şube Başkanı Durmuş Ali Kara, ayrıca şunları kaydetti: “Mühendis ile operatörün görevi de aynı değildir. Hâsılı şimdi herkes kendisini hesaba çekmeli. Ben birey olarak ne yapıyorum? Ben dernek başkanı olarak ne yapıyorum? Ben devlet başkanı olarak ne yapıyorum? Şüphesiz birey ile dernek başkanın sorumluluğu nasıl aynı değilse devlet başkanının sorumluluğu da aynı değildir? Çuvaldızı kendimize batıralım. Ne yapıyoruz. İlk günden beri teyakkuzdayız. Filistin için eylem, nöbet çadırı, kermes, bilgilendirme faaliyetleri, boykot duyuruları, gıyabi cenaze namazları, farkındalık oluşturacak daha birçok çalışma. Eksikliklerimiz muhakkak vardır. Rabbim gayret nasip etsin. Bir vatandaş olarak, sivil toplum kuruluşu olarak devletimizden beklentilerimiz var. Devlet başkanlarından beklentilerimiz var. Bugün halen İncirlik ve Kürecik üslerinin faaliyetleri durmuş değil. Bugün halen ticaretimiz devam ediyor. Bugün İsrail ile olan hukukumuzu düşündüğümüz kadar Filistinle olan kardeşlik hukukumuzu düşünüyor muyuz? İsrail’i karşımıza almaktan çekindiğimiz kadar şehit olan binlerce çocuğu hesap gününde karşımıza almaktan çekinmiyor muyuz? Yoksa şöyle mi düşünüyoruz, 'Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın' Biz ne zaman hak için elimizden geleni ortaya koymaktan çekinir olduk? Senin düşündüğünü onlar düşünmüyor mudur? Bize son 20 yılda bu cümle kadar zarar veren bir cümle olmadı. Ne geldiyse başımıza sevdiğimizden, güvendiğimizden geldi. Şimdi şanlı tarihimize bakalım ve kendimize gelelim. İzzet ve onur, hakkı haykırmaktan gelir. Adaleti üstün tutmak en önemli vazifemizdir. İslam adaleti emreder. Zalime dik durmayı ister. Dün yüzyıllarca nasıl yaptıysak bugün de yapabiliriz. Yeter ki niyet edelim.”

EMRE ÖZGÜL