Muhtarlardan Başkan Külcü’ye Teşekkür

Muhtarlardan Başkan Külcü’ye Teşekkür
Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Çorum’un iki yıl içerisinde bambaşka bir şehir olacağını ve hayallerinde ötesinde eserler ortaya koyacaklarını belirterek, “Bu dönem hayata geçireceğimiz projelerimiz...

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, Çorum’un iki yıl içerisinde bambaşka bir şehir olacağını ve hayallerinde ötesinde eserler ortaya koyacaklarını belirterek, “Bu dönem hayata geçireceğimiz projelerimizi 2018 yılı içerisinde bitirmeyi planlıyoruz. Seçimlere giderken halkımızın karşısına inşaatlarla değil eserlerimizle çıkacağız” dedi.

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, merkez köy muhtarları ile kahvaltıda bir araya geldi. Merkez Köy Muhtarları Derneği Başkanı Zeki Oral, derneğe kazandırılan yeni hizmet binasında verdiği desteklerden dolayı Başkan Külcü’ye tablo hediye etti.

Çorum Belediyesi’nde belediye başkanı ve başkan yardımcılarının mesai mefhumu olmadığını gece-gündüz demeden çalıştıklarını dile getiren Başkan Külcü, mesai mafhumu gözettiklerinde hiçbir işin altından kalkamayacaklarına dikkat çekti.

Çorum’da 250 bin insan yaşadığını köylerle birlikte şehrin toplam nüfusunun yüzde 55’ini temsil ettiklerini kaydeden Başkan Külcü, muhtarlardan üzerlerinde nasıl bir yük taşıdıklarının farkında olarak işlerini takip etmelerini istedi.

Göreve gelmeden önce her alanda değişimi gündeme getirdiklerini hatırlatan Muzaffer Külcü, “Birçok kişi, ‘ne değişimi, ne değişecek’ dedi. Dün bunu anlamayan bir çok insan bugün cadde cadde, sokak sokak bu değişimi görüyor. Önceki döneme çıraklık dersek bu dönem kalfalık olur. Milletvekilliğimizi çıraklık sayarsanız bu dönem ustalık olur. Bu dönemde ortaya çıkacak eserler benimde hayal ettiğimin çok çok üstünde olacak. İki yıl daha geçince Çorum başka şehir olacak. İlk dönemde acemilik yaşadık. Bazı eserlerimiz inşaat halindeyken halkımızın huzuruna çıktık. Şimdi 2018 yılında yapımı devam eden projelerimizi hizmete açacağız. Halkımızın karşısına seçime giderken inşaatlarla değil, eserlerimizle çıkacağız” şeklinde konuştu.

BELEDİYECİLİKTE TARİH YAZIYORUZ

İdarecilerin iki sınıf olduğunu dile getiren Başkan Külcü, “İdareciler iki sınıftır. Bir grup dönemleriyle birlikte ismi, adı, sanı unutulanlardır. Görevleri sona erince, tarihin tozlu sayfaları arasına karışır giderler, tarih olurlar. İkinci grup ise; yaptıkları hizmetlerle, ortaya çıkardıkları eserlerle onlarca yıl anılacak, her defasında hayır duaya mazhar olacak, şehrin ve insanların huzurunu, konforunu yükseltecek işlere vesile olanlardır. Eser üretenlerdir. İşte bunlar da tarih yazan hizmet adamlarıdır. Bugün iftiharla ve gönül rahatlığı ile söylüyorum. Belediyecilikte tarih yazıyoruz. 7 yıldır ilk günün heyecanıyla gece gündüz çalışıyoruz. Birlik beraberlik içerisinde adeta yeni bir Çorum inşa ediyoruz. Çorum’un hayallerini gerçeğe çeviriyoruz, ne mutlu bize. Artık hiç kimse bizi geçmiş bir dönemlerle mukayese etmiyor. Bu şehirde taş üstüne taş koyan herkese duacıyız. Bu başka bir şey. Ama gerçek olan şudur; belediyecilik Çorum’da bir milat yaşadı. Artık 2009’dan önce belediyecilik ve 2009’dan sonra belediyecilik olmak üzere bir değerlendirme var. Bunu tek başımıza yapmıyoruz. Bu bir kişinin başardığı bir şey değil. Elbette bu başarıda beraber çalıştığımız mesai arkadaşlarımızın, meclis üyelerimizin çok emeği var. Hatta muhtarlarımızın çok büyük desteği var” diye konuştu.

AYAĞI ÇARIKLI, BAŞI KASKETLİ DİYE ANADOLU İNSANINI ULUS’TAN ÖTEYE GEÇEMEDİĞİ GÜNLERİ GÖREREK, YAŞAYARAK BUGÜNLERE GELDİK

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhtarlarla yaptığı toplantıların önemine dikkat çeken Başkan Külcü, “Cumhurbaşkanımız muhtarlarımızla buluşuyor, konuşuyor. 10 haneli köy yada 50 bin nüfuslu bir mahalle muhtarı. Cumhurbaşkanımız için fark etmiyor. Önemli olan birilerinin oyuyla seçilmiş olması sayısı az yada çok birilerini temsil ediyor olması. Cumhurbaşkanımız siyasetinde, idareciliğinde her kademesinde bulunmuş bir kişi. Mücadelenin de, demokrasinin de, temsilin de ne olduğunu bilir. Meseleye birkaç muhtarın araçlarıma binmesi, buradan Ankara’ya gitmesi cumhurbaşkanını dinleyip dönmesi olarak bakarsanız kolay bir iş. Mesele o kadarda aslında basite indirgenecek, öyle algılanacak bir mesele değil. İşin aslı şudur. Hepimiz köylü çocuğuyuz. Sizler köylerinizin muhtarlarısınız. Biz ayağı çarıklı, başı kasketli diye Anadolu insanını Ulus’tan öteye geçemediği günleri görerek, yaşayarak bugünlere geldik. Aşık Veysel’in Ulus’tan öteye geçemediği Türkiye’yi o şartları görmüş bir millet olarak o günlerden bu günlere geldik. Cumhurbaşkanımız diyor ki, ‘Ben Cumhurbaşkanı olarak burada hizmetkarıyım. Milletimin ve demokrasinin teminatının ilk adımı olan muhtarlarımın” diyor. Oradaki davetin, misafirliğin tam anlamı budur. Bu ülkenin Cumhurbaşkanı meseleye böyle bakıyorsa, böyle kıymet veriyorsa demokrasinin teminatı olarak değerlendiriyorsa muhtarlarımın ihtiyaçlarının karşılanması da benim boynumun borcudur” ifadelerini kullandı.

Sosyal ve kültürel belediyecilik hizmetleri hakkında da bilgi veren Başkan Külcü, “Bizim dönemimizin eskiyle bir farkı yeni hizmet binalarının yapılması, yeni ve konforlu mekânların oluşturulması ve buralarda hizmet edilmeye başlanmasıdır. Ama bizi esas farklı kılan, bizi önceki dönemlerden daha çok ayıran hatta daha anlamlı hale getiren tutumumuz sosyal ve kültürel belediyecilik hizmetlerimizdir. Yapısal belediyecilik işlerini, alt yapı, üst yapı işlerini her belediye her belediye başkanı yapıyor, yaptırıyor. Kimi iyi yapıyor, kimi kötü yapıyor. Kimi hızlı yapıyor, kimi yavaş yapıyor. Bu durum çok ayrıştırıcı bir nitelik arz etmiyor. Biz bu konuda cihan Sultanı Fatih Sultan Mehmet Han’a kulak veriyoruz. Fatih diyor ki, ‘Hüner bir şehir bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir." Yani hüner, marifet bir şehri kurmak, güzelleştirmek, büyütmektir. Ama asıl olan halkının kalbini kazanmak, onların gönlünü hoş tutmak, onları âbad etmektir diyor. Biz belediyeciliğe, hizmete ve insana böyle bakıyoruz. İnsan odaklı bir anlayışı benimsedik. Modern şehirler, büyük binalar, büyük fabrikalar, güzel yollar vs.yapılmış. Ama insanı mutsuz, huzursuz, kendini iyi hissetmiyor, devletine idarecisine güvenmiyor. Olur mu böyle bir şey? Olur! Örnekleri de var. Biz bunun için yolumuzu farklı çizdik. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyerek belirledik. Bugün en az 10 farklı sosyal kesime özel hizmet üretiyoruz. 7 yıl önce bunların hiçbirisi yoktu. Sosyal belediyecilik deyince ayda 166 paket gıda, yılda bir sünnet şöleni vardı. Kültürel belediyecilik faaliyetimiz ise festivaldi. Şimdi bunların çok ötesindeyiz” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin artık dünün Türkiye’si olmadığını anlatan Başkan Külcü, “Dünün küçük sıkıntıları içinde boğulan bir ülke olmaktan kurtulduk. Artık önüne 2023 için 100. yıl hedefleri 2053 için orta vadeli hedefleri, 2071 için uzun vadeli hedefleri koyan bir ülke. Böyle hedefler koymak ve bunların hayata geçirilmesi için çalışmak proje üretmek ancak büyük devletlerin, büyük milletlerin işidir. Türkiye’nin 100 yıl önce yokluklar için 7 düvele karşı başardıklarına baktığımızda, 15 yıl önceki halinden 15 yılda başardıklarına baktığımızda inanıyorum ki milletimiz bunları da başarır. Bunların hayata geçirileceğine ilişkin sonuçları da yavaş yavaş görüyoruz. Tabi ki bu durumdan rahatsız olanlar var. Türkiye’nin tarihi özellikleriyle, coğrafi özellikleriyle, bölgenin diğer devletleri ile olan ilişkilerinden doğan gücü dolayısıyla bu bölgenin tartışmasız lideri olacağı açıktır. Türkiye’miz bu liderlik için gerekli olan alt yapı ve özellikle savunma sanayi ve ekonomi yani finansın merkezi olmaya yönelik hazırlıklarını da yapmaktadır. Bu rahatsızlıkları onların kurulu düzenlerine çomak sokulacak olmasından kaynaklanıyor. Elbette bu düzen bozulacak. Ne kadar uzarsa onun derdindeler. Türkiye’yi bu iddialarından vazgeçirip, yeniden içine kapalı, kendi dertleriyle uğraşan bir ülke haline getirmek istiyorlar. Bu sebeple ülkemizde terörü teşvik ediyorlar. Bunların kim olduğunu sormaya gerek yok. Bakın PYD’ye silah verenler ortada. Bunlar hangi ülkelerse onlar parlamentolarının dibinde PKK’ya çadır açtıranlar ve bunu ifade özgürlüğü diye destekleyen AB ülkeleri kimlerse onlar. Bunun içine ABD, AB, Rusya vs. hepsi girdi. Bu tabloya bakınca aslında Türkiye’nin gerçekte kimlerle mücadele ettiği daha iyi anlaşılıyor. Onların derdi; etrafında olup bitenle ilgilenmeyen, kafasını kaldırıp bakmayan, 10 yılda bir ihtilal yapılıp demokrasisine ayar verilen 60-70-80’lı yılların kaosuna mahkûm olmuş bir Türkiye. Eli silahlı terörist ise bunların taşeronları. Allah’ın izniyle birlik, beraberlik içinde, kardeşlik içinde, birbirimize sımsıkı sarılarak bunların da üstesinden geleceğiz. Şu anda güvenlik güçlerimiz askeriyle-polisiyle muhteşem bir temizlik yapıyor. Rabbim onlara yardım etsin. İnşallah bu beladan da kurtulacağız.Ülkenin ayağında adeta bir pranga. Her işimizi yavaşlatan, zorlaştıran bir mesele. Bölge insanımızın da asker ve polisimize çok büyük destekleri var. Kısa süre sonra bunun da inşallah üstesinden gelmiş oluruz. O zaman her şeyimiz daha kolay olacak. Devletimiz her türlü imkânını, mağdur olan vatandaşlarımız için seferber ediyor. Diğer taraftan bizler de imkânlarımız ölçüsünde hem mağdur vatandaşlarımızın hem de güvenlik güçlerimizin yanındayız” ifadelerini kullandı.

15 yıllık siyaset hayatında kendisinde en çok iz bırakan kesimin muhtarlar olduğunu dile getiren Başkan Külcü, “Benim hayatımda önemli bir yere sahip muhtarlarımız. Benim için muhtarlarımız çok çok özel. 2001’den bugüne kadar aktif siyasi yaşamımızda muhtarlarımızla benim yolum hep örtüştü. Çorum’un muhtarlarının çoğunlunun başka bir yönü tercih ettiği benimse başka bir şeyi tercih ettiğim hiçbir siyasal ve sosyal durum olmadı. 15 yıldır çoğunlukla hep aynı istikamette yürüdük. Geriye dönüp baktığımızda başarılamaz, yapılamaz, bu işin üstesinden gelinemez bu değişiklik başarılamaz denilen bir çok işi sizinle birlikte başardık” dedi.

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.