Mhp'li Çetin: Tezkereyi Amacı Dışında Kullananların Başına Gök Kubbeyi Yıkarız

MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin, tezkerenin terörle müzakere yerine mücadelenin başlangıcı olması gerektiğine işaret ederek, "Tezkereyi terörle mücadele amacı dışında kullananların başına gök kubbeyi yıkarız." dedi.

TBMM’nin onay verdiği tezkere ile Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden Irak ve Suriye’deki gelişmeler ve IŞİD, PKK, PYD gibi terör örgütlerine karşı kullanılmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sınır ötesi harekât ve müdahale yetkisi verildiğine işaret eden Şefkat Çetin, konuyla ilgili yazılı değerlendirmesinde, tezkere ile Türkiye’nin doğrudan muhatap olduğu PKK ve öteki terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı daha aktif mücadele imkânı yaratıldığını belirtti. Türk ordusunun yabancı güçlerin çıkarları için bir taşeron olarak kullanılmasına ve Türk topraklarının yabancı silahlı kuvvetlere açılmasına MHP’nin rıza göstermeyeceğinin iyi bilinmesini isteyen Çetin, "AKP hükümetinin PKK’yı mücadele edilecek bir terör örgütü yerine müzakere edilecek bir ortak olarak görerek teslimiyetçi tavrını sürdürmesi halinde, Meclis’te çıkarılan tezkerenin amacına ulaşması mümkün değildir. Tezkerenin çıkarılış amacı olan terörle mücadele yerine, Türkiye’de federasyonun altyapısını oluşturmak ve terör örgütlerini meşrulaştırmak için kullanılması halinde, MHP gök kubbeyi başlarına yıkacaktır." vurgusunu yaptı.

'TEZKERE, AÇILIM POLİTİKALARININ HATALI OLDUĞU ANLAMINA GELMEKTEDİR'

"Tezkerenin mücadeleyi hedeflediği terör örgütleri arasında PKK’nın da yer alması, AKP hükümetinin bugüne kadar izlediği açılım politikalarının hatalı olduğu anlamına gelmektedir." diye devam eden Çetin, PKK terörünün, tezkere sayesinde uzun bir aradan sonra yeniden Türkiye’nin terörizmle mücadeledeki hedefleri arasına girdiğini kaydetti.

ABD’nin oluşturduğu savaş koalisyonunun, PKK ve uzantılarını bir terör örgütünden daha çok müttefik gibi algılamadığını savunan MHP’li Çetin, şöyle dedi:

"Tezkerenin Türk ordusuna sınır ötesine müdahale yetkisi getirmesiyle Barzani, PKK ve PYD ile uzun süredir sürdürdüğü işbirliğinin zedeleneceği endişesine kapılan AKP hükümeti buna paralel olarak çözüm sürecinde verdiği tavizleri artırmaktadır. 'PKK yasası' olarak anılan ve bölücü örgütü doğrudan devletle muhatap yapan yasanın 10 Temmuz 2014’te AKP hükümeti tarafından çıkarılmasının ardından, önceki gün Bakanlar Kurulu kararı olarak Resmi Gazete’de yayımlanan bu ihanet sürecine ilişkin yeni yol haritası AKP’nin terör örgütüne yakayı fena halde kaptırdığını göstermektedir. İmralı’dan kanlı örgütünü dilediği gibi yönetmesine müsaade edilen bebek katilinin talimatlarıyla çözüm sürecini yürütecek yeni kurumlar oluşturan AKP hükümetinin, bir taraftan da Meclis’te terör örgütlerine karşı kullanmak üzere tezkere çıkarması tam anlamıyla ikiyüzlü bir politikadır."

'TBMM’NİN VERDİĞİ YETKİNİN ARKASINDAKİ SİYASİ İRADENİN MİMARI MHP’DİR'

MHP’li Şefkat Çetin, CHP ve HDP’nin karşıt tavrının ve AK Parti’nin farklı niyetlerinin belirginleştiği bu şartlarda PKK ve PYD ile mücadele için Türk ordusuna TBMM’nin verdiği yetkinin arkasındaki siyasi iradenin mimarının MHP olduğuna işaret etti.

Türkiye’deki bütün bölücü çevreleri telaşa düşüren ve tezkere karşıtı yapan asıl gerçeğin, Türk ordusunun bir gün Suriye ve Irak’taki inlerine girerek temizlik yapma ihtimali olduğunu belirtti.

MHP’nin Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sınır aşan bölgesel tehditlere karşı milli güvenliği ve menfaatlerini korumakla görevli güvenlik birimlerinin eli kolu bağlı olmaması için tezkere çıkarılmasına destek verdiğini söyleyen Çetin,

diğer taraftan tezkere içerisine yabancı asker konusunun yerleştirilmesinin, Türkiye’ye getirilmeleri halinde hangi amaçlarla kullanılacakları ve bu durumun doğuracağı sakıncalar konusunda ciddi endişeleri olduğunu kaydetti. Çetin, "Birbirine tezat teşkil eden bu iki girişimi bir tezkere içinde sunanların asıl niyetinin, TSK’ya yetki vermek mi yoksa yabancı askeri yurda sokmak mı olduğunu kestirmek güçtür." dedi.

'TURGUT ÖZAL’IN TÜRKİYE’YE ARMAĞAN ETTİĞİ ÇEKİÇ GÜÇ’ÜN BİR BENZERİ'

"Turgut Özal’ın Türkiye’ye armağan ettiği Çekiç Güç’ün bir benzerini Türkiye’de tesis etmeye çalışan AK Parti hükümetinin, o gün Barzani’ye kurdurulan devletten sonra Suriye’de ikinci bir Kürt devletine hazırlık yapıldığını anlamaktan aciz midir?" diye soran MHP’li Çetin, Türkiye’ye sokulacak yabancı askerlerin aynı zamanda Türkiye’yi de risk altına sokacağı ve Kürdistan’ın üçüncü ayağının inşası için kullanılacağı endişelerini milletin büyük bölümünün paylaştığını gayet iyi bildiklerini ifade etti.

Şefkat Çetin, tezkere metninde Türkiye’de bulundurulacak gücün ‘yabancı silahlı kuvvetler’ şeklinde ifade edilmesinin yeni soruları gündeme getirdiğini belirterek, şunları aktardı: "Bu madde ABD öncülüğündeki koalisyon ülkelerinin askerlerine topraklarımızı açmakla kalmayacak; yabancı silahlı kuvvetler şeklindeki muğlâk ifadeyle Özgür Suriye Ordusu, Peşmerge, PKK’nın Suriye uzantısı PYD ve Özel Silahlı Kuvvetler gibi pek çok örgüte ait silahlı güçlerin de Türkiye’ye girişinin önünü açmış olacaktır. ‘Yabancı silahlı kuvvetler’ olarak ifade edilen askerlerle ilgili yetkinin AKP hükümetinin belirleyeceği esaslara göre kullanılacak olması, tezkerenin uygulamasında keyfiyete fırsat verecek bir husustur. Böylesi ucu açık bir yetkinin iç politikada kullanılmasına müsait bir kadronun iş başında olduğu dikkate alındığında, Türkiye’nin telafisi mümkün olmayacak otoriter bir iklime sürüklenmesi için tezkere bir fırsat olarak kullanılabilecektir."

'YÜCE MECLİS’İN İRADESİNİN DEVREYE SOKULMASI ÖNEMLİDİR'

Görünürde Irak ve Suriye’deki IŞİD tehdidi için oluşturulan uluslararası koalisyona, Türkiye’nin Meclis iradesi alınmadan Tayyip Erdoğan’ın şahsi kararı ile katılmış olmasının devlet işleyişi ile bağdaşır bir tarafı omadığını vurgulayan Çetin, "İki Alman savaş gemisiyle dâhil edildiğimiz Birinci Dünya Savaşı'nın Türk milletine yaşattıkları göz önüne getirildiğinde, devletin kurumları yerine cumhurbaşkanı dahi olsa sorumsuz yetkililerin keyfi kararlarının ülkemizi karşı karşıya bırakacağı riskler daha iyi anlaşılacaktır. Uluslararası boyutu ve milli güvenlik riski olan böylesine önemli bir meselenin Tayyip Erdoğan ya da Davutoğlu’nun keyfiyetine bırakılamayacağını, benzer bir zihniyet yüzünden imparatorluk yitirmiş Türk milleti gayet iyi bilmektedir. AKP’nin her zaman uyguladığı yöntemle yasaları ve anayasal düzeni yok sayan yönetim anlayışını düzeltmek ve devlet aklını hâkim kılmak adına Yüce Meclis’in iradesinin devreye sokulması önemlidir." görüşünü aktardı. CİHAN