Mescid-i Aksa’yı yıkıyorlar

Mescid-i Aksa’yı yıkıyorlar

İsrail’in Mescid-i Aksa’nın yanına sinagog inşa ettiğini belirten HEDA-DER Başkanı Muammer Durmaz, bu durumu, Mescid-i Aksa'yı yok etme operasyonunun bir parçası olarak değerlendirdi



‘Başörtüsüne Özgürlük’ sloganıyla yola çıkan Konya İnanç Platformu üyeleri 132. haftayı geride bıraktı. Kayalıpark’ta gerçekleşen basın açıklamasında İsrail’in Filistin’de gerçekleştirdiği saldırılar kınanarak, Müslümanlardan Mescid-i Aksa’ya  sahip çıkılması istendi. 132. hafta basın açıklamasını platform adına HEDA-DER Başkanı Muammer Durmaz yaptı. Mescid-i Aksa’nın 43 yıldır işgal altında olduğunu ifade eden Muammer Durmaz, Mescid-i Aksa ve Kudüs-ü Şerif’in Müslümanların acziyeti ve duyarsızlığı sonucu, Siyonistler tarafından, 1967 yılında işgal edildiğini aktardı. Durmaz, “O günden bu yana, bu kutsal mekân sürekli tehdit altındadır. Siyonistlerin esas amacı, Mescid-i Aksa’yı ortadan kaldırmaktır. Bundan dolayı da Kudüs'ü işgal ettikleri günden itibaren, Mescid-i Aksa'yı sayısız kez kundaklamışlardır. Siyonistler, ilk kundaklama eylemini, 21 Ağustos 1969 tarihinde gerçekleştirmişlerdir. Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırıların en geniş çaplısı, 8 Ekim 1990 tarihinde olmuştur. Bu saldırıda 30 Müslüman şehit düşmüştür. 800 kadar Müslüman da yaralanmıştır. ‘Kudüs katliamı’ olarak tarihe geçen bu saldırı, İsrail yönetiminin bizzat kışkırtması sonucu, hak-hukuk tanımaz, fanatik Yahudilerce gerçekleştirilmiştir. Bu saldırıların asıl amacı, uyumakta olan dünya kamuoyunu uyandırmadan, Mescid-i Aksa’nın bazı bölümlerini tahrip edip, azar azar Mescid-i Aksa’yı yok etmektir” dedi.  “Siyonist çete dünyadan yükselen tepkilere aldırmaksızın Kudüs’te İslam’i dokuyu tahrip etmek ve Kudüs'ü bütünüyle Yahudileştirmek için elinden geleni yapıyor” diyen Durmaz, şöyle konuştu: “Siyonistler, Mescid-i Aksa ve çevresine yönelik kirli emellerine bir yenisini daha ekleyerek, Allah'ın çevresini mübarek kıldığı Mescid-i Aksa’nın hemen yanına bir sinagog inşa ettiler. Bu sinagog meselesi de Mescid-i Aksa'yı yok etme operasyonunun bir parçasıdır. Siyonist işgalcilerin böylesine cüretkâr hareket etmeleri, bölge üzerindeki planın ve ortamın önceden hazırlanmış olduğunun açık bir göstergesidir.”
Durmaz, son olayların ardından işbirlikçi Abbas yönetimi tarafından yapılan açıklamalarda, Batı yakasında düzenlenecek direniş faaliyetlerine izin verilmeyeceğinin ifade edildiğine dikkat çekti. Ocak 2009'da görev süresi dolan Abbas ve yönetiminin Mescid-i Aksa’yı ve Kudüs'ün İslami kimliğini hedef aldığını bildiren Durmaz, “Abbas'ın Yahudileştirme faaliyetleri karşısında izlediği tutum bu işbirliğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak, Abbas için de Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı Siyonistlere peşkeş çekmenin hesabı kolay olmayacaktır.
Mısır, Suud, Ürdün ve benzeri işbirlikçi rejimler, Siyonist İsrail'in eylemlerinin destekçisi olma konumundadırlar. İsrail, yapmış olduğu baskıların ve saldırıların cüretini, emperyalist Amerika'dan ve onun jandarması NATO'dan almaktadır. Türkiye Amerika’yla ve NATO ile ilişkilerini gözden geçirmelidir” diye konuştu. “Ermeni tasarısı oylaması ve alçak sandalye olaylarında elçisini geri çeken Türkiye'nin kutsallara saldıran Siyonist elçilerinin hâlâ Türkiye’de tutuyor olması utanç verici” diyen Durmaz, ‘Siyonist İsrail rejiminin uluslar arası suikastlarda kullandığı uçakların, Türk hava sahasını kullanması da suça ortak olmak değil midir?’ sorusunu yönelterek, “Eğer bir gün, mescidi aksanın başına bir şey gelirse, bunun bütün sorumlusunun Siyonist İsrail olduğu kadar, sessiz kalan Müslümanlar da sorumludur” dedi. Açıklamanın ardından platform üyeleri 133. haftada aynı yer ve zamanda buluşmak üzere dağıldılar.
HASAN AYHAN
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.