Mehmet Küçükgünay: Ayinesi İştir Kişinin, Lafa Bakılmaz 

Mehmet Küçükgünay: Ayinesi İştir Kişinin, Lafa Bakılmaz 

Siyasi partilerin Konya’daki il Başkan Yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Saadet Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı Mehmet Küçükgünay

Ayinesi İştir Kişinin, Lafa Bakılmaz 

Atalarımız ne güzel sözler söylemişler. Belki sayfalar dolusu yazıyla anlatabileceğimiz mevzuları bir cümle ile özetlemişler.  Biz de bugünkü yazımızda atalarımızın söylemiş olduğu bu atasözünden yola çıkarak düşüncelerimizi aktarmaya çalışacağız.

Bizler târihin en köklü milletinin mensuplarıyız. Üç kıtada at koşturmuş, gittiği her yere adalet, huzur, barış ve saadet götürmüş bir ecdadın torunlarıyız. Bütün bunları yaparken de her daim gücünü inancından almış bir tarihin evlatlarıyız.

Bundan 106 yıl önce yine ecdadımız, imanından ve inancından aldığı güçle yedi düvele karşı Çanakkale'de büyük bir mücadele vermiş ve inancımız elden gitmesin, topraklarımız işgal edilmesin, torunlarımız hür ve özgür bir şekilde yaşasın diye, üzerinde yaşadığımız toprakları kanlarıyla sulayarak büyük bir destan yazmıştır. Bu sebepten dolayı 18 Mart tarihi hepimiz için büyük bir öneme ve hatta büyük bir değere sahiptir.

Çanakkale zaferimizin yıldönümünde bütün şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.

Ama ne yazık ki bugüne geldiğimizde şehitlerimiz üzerinden Milli piyango idaresi (biletlerin üzerine Şehitler Abidesi'nin resmini basacak kadar ileri giderek) 18 Mart özel özel çekilişi düzenlemiştir. Yani şehitlerimiz üzerinden insanlarımızı kumara teşvik etmek gibi büyük bir gaflet içine düşmüştür. Çekilişi düzenleyen devletin bizatihi kendi kuruluşudur. Başında Milli kelimesi olan bir kurumun kumar oynatıyor olması başlı başına bir muamma iken, bir de şehitlerimizi bu kumara alet etmesi kabul edilemez bir durumdur. Şimdi soruyorum; bugün Çanakkale'de yatmakta olan şehitlerimiz kalksa gelse, bu halimizi görse ‘biz imanla, inançla çarpışarak bu vatan toprağını size emanet bıraktık nedir bu yaptığınız’ dese ne cevap vereceğiz. Çok yazık…

Ey güzel ülkemin idarecileri; kürsülere çıktığınızda, meydanlarda konuştuğunuzda mangalda kül bırakmamak kolay, lafa gelince duygulara hitap etmek kolay, inançlı ve dindar nesil yetiştireceğiz demek kolay ama bunu yapmak zor… Siz nutuk atarken size bağlı kurumlar bunu yapabiliyorsa bu işte bir yanlışlık var demektir. İşte onun için diyorum ki ‘kıymetli hemşehrilerimiz ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz’.

Bir başka örnek; Konya’mızın bir ilçesinde, ilkokulun bahçesinde yapılmış olan bir spor salonunun duvarında kocaman bir yazı ‘burası spor loto tarafından yaptırılmıştır’. Biz buradan istediğimiz kadar konuşalım, ‘piyango haramdır, toto kumardır loto günahtır’ diye. Hepsi nafile, boşuna… Neden; çünkü bizim çocuklarımız her gün okulun bahçesine çıktığında o kocaman levhayı görecek ve diyecek ki; ‘vay be bu loto ne mübarek bir kuruluşmuş, aslında kötü bir kuruluş değilmiş, bak okulumuza da salon yaptırmış’. Sonra bize dönüp ‘yahu sen böyle söylüyorsun ama bak devletimiz spor salonu yaptırmış ve kocaman bir levha ile Spor Loto yazdırmış. Eğer kötü bir şey olsaydı devletimiz bunu yazdırmazdı’ demezler mi?

Hani hep deriz ya Eylem ve Söylem Birliği diye. Aslında ne güzel bir söz… Söylediklerimizle yaptıklarımızın aynı olması… Yine siz kürsülerden helal kazançtan, doğruluktan ve inançlı bir nesil yetiştirmekten bahsederken emriniz altında bulunan kurumlarda, okullarda çocuklarımızı söylediklerinizin tam tersine yönlendirmiş olmuyor musunuz?

Ey idareciler size  Mevlana'nın o meşhur sözüyle sesleniyorum;

Ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün.

Yazımızın sonunda kıymetli okuyucularımıza acizane söylemek istediğim şudur;

Yukarıda sadece 2 örnek verdim. Ama aslında hemen hemen her alanda söylemlerin farklı eylemlerin farklı olduğunu görüyoruz. Ekonomi alanın da kürsülerden faize savaş açılırken, uygulamada, hem devletimiz hem insanımız faizin çarkları arasında ezilip gitmektedir.

Aynı şekilde kürsülerden ahlaklı, inançlı, dindar nesil yetiştirmeliyiz diye haykırırken, sistem her geçen gün insanımızı ve evlatlarımızı ahlaktan ve maneviyattan uzaklaştırmaktadır.

Millet olarak sadece konuşulanları dinlemekle yetinmeyip yapılan icraatları da yakından takip etmeliyiz. Böylelikle lafa değil yapılan işe bakmış olacağız.

Son söz; geçmişte olduğu gibi bugün de Yaşanabilir Türkiye’nin ve hakkın, adaletin hakim olduğu, bütün insanlığın saadete ulaştığı Yeni Bir Dünya’nın kurulacağına inancımız tamdır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum