Manisa Valisi Bektaş Köylüleri Kelepçeleten Şirketi Savundu

Manisa Valisi Bektaş Köylüleri Kelepçeleten Şirketi Savundu

Manisa’nın Soma ilçesi Yırca köyünde, Kolin Şirketler Grubu tarafından kurulacak termik santral sebebiyle yaşanan tartışmalar devam ederken Vali Erdoğan Bektaş, Twitter üzerinden şirketi savundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü...

Manisa’nın Soma ilçesi Yırca köyünde, Kolin Şirketler Grubu tarafından kurulacak termik santral sebebiyle yaşanan tartışmalar devam ederken Vali Erdoğan Bektaş, Twitter üzerinden şirketi savundu. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Arif Ali Cangı, Twitter hesabında Kolin Şirketler Grubu’nun, "acele kamulaştırma" kararı ile ilgili yargı süreci kesinleşmeden alana girmesinin önlenmesini istedi. Bektaş ise arazi sahibi inşaat şirketini engelleyemeyeceklerini ifade etti.

Av. Cangı, Vali Bektaş’tan inşaat şirketi yetkililerinin keyfi uygulamasına engel olmasını istedi. Şirketin aldırdığı acele kamulaştırma kararının yargı sürecinin devam ettiğini, tamamlanmadan inşaata başlanmasının ve ağaçların kesilmesinin doğru almadığını ifade etti. Cangı, “Sayın Vali, ben hukukçuyum, bunu size kanıtlamak zorunda değilim. Acele kamulaştırmanın hukuksal denetimi henüz yapılmadı. Şirket Danıştay'dan çıkacak olası yürütmeyi durdurma kararını etkisiz hale getirme telaşı içinde. Siz de buna engel olmuyorsunuz. Hukuka aykırı işlem ve eylemlerden doğan zararlardan idarenin doğrudan sorumlu olduğunu biliyorsunuz. Danıştay’ın olası yürütmeyi durdurma ve iptal kararı sonrasında o zamana kadar verilen zararları idare karşılamak zorunda kalacak. Bir ay beklense ne olacak? Hukukun üstünlüğünden yana olan idare hukuksal denetimden kaçmaz ve hukukun üstünlüğünden yana olan idareci yargı kararını bekler. Henüz yürütmeyi durdurma konusunda ret ya da kabul kararı yok.” dedi. Cangı, kararı uygulayan Bektaş’ın yargılanması halinde avukat olarak savunma garantisi de verdi.

Bu eleştirilere cevap veren Vali Bektaş ise Cangı’yı siyaset yapmakla eleştirdi. Bektaş, “Siz hukukçu olduğunuz söylüyorsunuz ama iletişim kuramıyoruz. Ortada mahkemenin santral kurması için şirkete teslim ettiği bir arazi var. Arazideki faaliyetler de savcılıkça hukuka aykırı. Siz kalkıyorsunuz şirketin kendi arazisindeki faaliyetine fiili tecavüzde bulunuyorsunuz, arbede çıkıyor. Sonra da haksızlıktan söz ediyorsunuz ve bunu bir hukukçu olarak yapıyorsunuz. Daha ne denir bilmem ki? Siz bana ya da daha doğrusu acele kamulaştırma kararını uygulamaya koyan mahkemeye, acele kamulaştırma kararının uygulanması için hukuksal denetimden geçme ön şartı olduğunu söyleyebilir misiniz? Ve böylece genel kural, gelsin tehdit ve şantajlar. İşte bunun için iletişimde bir yarar yok. Neden? Mevcut mahkeme kararlarının uygulanmasını engellemediğimiz için mi? Sizce bu söz bir hukukçunun ağzına yakışıyor mu? Danıştay’ın ne zaman ve nasıl karar vereceğini kim bilebilir? Tabii siz bir şekilde biliyorsanız o başka. Bu sözler de bir hukukçudan çok, bir politikacıya yakışır. Bu mantıkla konuşmaya devamda sizce bir yarar var mı? Benim sorularımın hiçbirini yanıtlamıyor, tribünlere mesaj veriyorsunuz. Hadi devam edelim. Olası kararı hadi biz bekleyelim. Peki şirket de beklemek zorunda mı? Biz hangi hukuki gerekçe ile şirkete ‘bekle’ diyeceğiz. Özeninize teşekkür ediyorum. Ben de dikkatli olmaya çalışıyorum. Ancak konunun uzmanı olmayanlar sizin sözlerinizi bize karşı kullanırken aynı özeni göstermiyorlar. Buna da siz sebep oluyorsunuz. Bunu suç işlemeden nasıl yapacağız? Adamı arazisine mi sokmayacağız? Mahkemeden tedbir kararı mı alacağız, polise haksız güç mü kullandıracağız? Bu sözleri bir hukuki-kanuni metinle teyitler misiniz? Sizin bu sözlerinizi yarın mahkemede delil olarak sunabilir miyim.” dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.