Kurbanlık fiyatlarında yüzde 30 artış var

Kurbanlık fiyatlarında yüzde 30 artış var

Soylu Besicilik İşletme Sahibi Veteriner Hekim, M. Akif Soylu, “Kurbanlık fiyatlarında en az yüzde 30 oranında artış var. Geçen yıl 10 bin liraya alınan hayvan bu yıl en az 13 bin liraya satılacak. Yem ve diğer girdi maliyetleri aşırı yükseldi” dedi.

Kurban Bayramına 1 buçuk aydan az bir süre kaldı. Vatandaşı, kurban heyecanı sardı. Çiftliklerde de tatlı telaş hız kazandı. Yem fiyatlarının yükselmesi, girdi maliyetlerinin artması kurbanlık fiyatlarına da yansıdı. Kurbanlık fiyatı, geçen yıla oranla yüzde 30 oranında arttı. Küçükbaş en az bin 500, büyükbaş ise en az 10 bin liradan satışa sunuluyor.

2-1-1200x800.jpg

YEM FİYATLARI BESİCİYİ KORKUTUYOR

Soylu Besicilik İşletme Sahibi Veteriner Hekim, M. Akif Soylu, 2020 yılının Kasım veya Ekim ayında Dünya Gıda Örgütü, dünyada bir kıtlık olacağını söylediğini hatırlattı. “Biz, şuan onun sinyallerinin alındığı günleri yaşıyoruz” diyen Soylu, “Borsada hammaddeler çok yüksek. Arz ve talep de var. İnsanlar, kıtlık endişesinden dolayı malını tatlı satıyorlar. Borsada arpa, 2 bin 600, 2 bin 700 lira. Borsadan arpanın alınması, paketlenmesi derken 20-25 kuruşluk bir maliyet daha biniyor. Yem fiyatlarının yükselmesi, besiciyi korkutuyor artık. Normalde ete gelen 1 liralık zamla herkes danasını bağlardı. Umut olurdu, 'ete zam geliyor' deyip, hayvanlar bağlanırdı. Normalde besi periyodu, 10 aydır Türkiye'de. 10 ayda hayvana yedirilecek yemin fiyatı hesaplanır. Saman geçen yıl 60 kuruştu, bu yıl 1,2 lira. Saman ikiye katladı. Yonca yok. Allah'tan yoncanın dışarıya gönderimi engellendi de yoncanın fiyatı 2 lirayı görmedi. Eğer Ürdün, Suriye'ye yonca gönderilseydi, bugün Türkiye'de yonca fiyatı 2 lirayı görmüştü. Yem fiyatları üreticiyi korkutuyor. Hayvanların kesime gittiğini duyduk bir dönem. Yem fiyatları artarken, hayvanların fiyatı da düşüyor. Çünkü talep yok. Bu yem fiyatlarıyla kimse hayvanını bağlamak istemiyor. 23 litre süt almamız gerekir ki, maliyeti kurtaralım. Süt üreticileri, 23 litreden sonra para kazanmaya başlıyor. Çiğ sütü, 2.71'e satıyoruz. Bir hayvana ortalama 20 bin lira masraf yapıyorsunuz. Günde 28 litre süt satsanız, ortalama cebinize 15 lira para girer. Bu da aylık 450 liraya tekabül eder. Yılda 4 bin 500 lira eder. Bu kadar yatırıma ve emeğe, kazanılan para komik. 1 hayvandan günlük en fazla 18 litre süt alınabiliyor. Aslında bu zarar. Zarara rağmen, üretim yapılıyor” şeklinde konuştu.

2-3-1200x800.jpg

ÇİĞ SÜTÜN FİYATI EN AZ 4 TL OLMALI

Üreticiden çiğ sütün 2.71'e alındığını, markette sütün fiyatının 7-8 liraya dayandığını ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz, sanayicilere ayın 1'inde süt veririz. Kartımızı çekmek için ayın 30'unda alırlar. En iyi ödeyeni ayın 15'inde parayı öder. 45 gün geçtikten sonra para ödenir. Ben, mandıraya 30 gün finans sağlıyorum. Mandırayı finanse eden benim. Mandıra bizden aldığı her sütü işler, marketlere satar. Satışı, 7 günde yapar. 11 yıldır sektörün içindeyim. 11 yıl içinde büyüyenler mandıracılar, yemciler, hububatçılar. Mandıra fiyat sabitliyor. O fiyatın altında satış istemiyor. Bizler de mandıranın karşısına çıkıp, 'sütüm 4 lira' diyemiyoruz. Sütümüzü almazlarsa, yapacak bir şeyimiz yok. Bu sütü elimizde bekletemeyiz. Bizim elimizi güçsüz kılan faktör, ürünü günlük veriyor olmamız. Burada en büyük faktör birliklere, kooperatiflere düşüyor. Bunlar da sisteme hizmet ediyorlar. Türkiye'de son 7 aydır sütte ciddi bir dengesizlik var. Yem acayip fırladı. 2020 yılının Ekim ayından bu yana yeme sürekli zam geliyor. Şimdi haftalık 4-5 lira zam geliyor. Hatta yeme günlük zam geldiğini duyuyoruz. 2020 yılının 10'uncu ayında 75 liraya aldığımız yem, bugün 160 lira oldu. Maliyet olarak iki katını geçti her şey. Ancak süt fiyatları, hala beklenilen oranda değil. Çiğ sütün fiyatının şuanki maliyetlere göre en az 4 lira olması gerekir. Biz, bunu istemiyoruz. Yem ve süt paritesi istiyoruz. 1 kilo süt verdiğimizde 1 buçuk kilo yem alalım yeter bize. Bize bir parite gelmesi gerekir. Yem fabrikalarına blok gelmezken, Ulusal Süt Konseyi çıkıp 'Süt 3 lira, 5 lira olacak' diyor. Aileleri ile birlikte yaklaşık 10 milyon kişinin geçim kaynağı olan bir sektör, Türkiye'de 600 tane yem fabrikasının kararıyla hareket ediyor. Bu dengesizliğin önüne geçemeyen bir yapı var. Konya'da genel olarak işletme bazında düşünülecek olunursa, hayvan sayısı azalıyor. Pandemi süreciyle birlikte bizim sektörümüz insanlara cazip geldi. Cebinde parası olan çoğu kişi besiciliğe başladı. Sonra ne oldu? Bu işin ne kadar zahmetli ve zor bir iş olduğunu anladılar. 2 ay sonunda 'bu işi bırakacağım' diyen bir sürü kişi oldu. Bu durum, sektöre zarar verdi.”

2-4-1200x800.jpg

HAYVAN FİYATLARINDA EN AZ YÜZDE 30'LUK ARTIŞ!

Soylu Besicilik olarak kurban satışı da gerçekleştirdiklerini aktaran Soylu Besicilik İşletme Sahibi Veteriner Hekim, M. Akif Soylu, “Ete bir zam bekliyoruz. Kargas etin kesim fiyatında bir standart yok. Şuan kesim 42 liradan, 40 liraya geri çekildi. Bu etin kesim fiyatının 50 lira olması gerekir. 15 gün önce 44 liraydı. ESK, piyasaya 5 bin ton et verdi. Cüzi rakamlarla piyasaya et verildi. 5 bin ton et, Türkiye'nin 2 günde tükettiği et miktarıdır ama söylentisi, lafın geldiği yer yetiyor. Bıraksalardı et 50 lira olmuştu. Kurbanlık fiyatları da rayına oturmuştu. Kargas etin kesim fiyatının en az 50 TL olması lazım. 50 TL altı olursa, çoğu besici bu işi bırakır. Tamam biz bugün kurbanlık satıyoruz ama neye göre satıyoruz? Geçen yıl kurban bayramında daha çok kazanmıştık. Bu yıl kazanmıyoruz. Hayvan fiyatlarında en az yüzde 30'luk bir artış var. Geçen yıl 10 bin liraya alınan hayvan bu yıl en az 13 bin liraya satılacak. Yem ve diğer girdi maliyetleri aşırı yükseldi. Herkes 'Canlı kiloyu 30'a vermemiz lazım, yoksa zarar edeceğiz' diyor. Geçen yıl 23-24 liraydı. Gerçekten de öyle en az 30 liraya verilmeli. İnsanlar bugün 27-28 liraya hayvan veriyor” dedi.

2-7-1200x800.jpg

SOYLU BESİCİLİK MÜŞTERİ GÜVENİNİ SAĞLADI

Birçok çardakta kurban vasfına uygun hayvanların var olduğunun, uygun olmadığı halde kurbanlık olarak satılan hayvanların da bulunduğunun altını çizen Soylu Besicilik İşletme Sahibi Veteriner Hekim, M. Akif Soylu, son olarak şunları söyledi: “Bazı müşteriler, çardaklara etlik bakmaya geliyorlarmış. Kapağını atmış, yaşını doldurmuş, boynuzu, kulağı sağlam, yürüyüşü düzgün, güzel ve semirmiş bir hayvan alınmak isteniyorsa büyükbaş için asgari 9-10 bin, küçükbaş için de en az bin 500 TL gözden çıkarılmalı. Geçen yıl bin liraya küçükbaş vardı. Hayvanın gebeliğine, yaşına ve sağlığına bakmakta fayda var. Gebe hayvanları, yaşı uygun olmayan hayvanları bilerek veya bilmeyerek kurbana hazırlamak isteyenler oluyor. Uzman kişilere danışmak mantıklı olan husustur. Hayvanın tüyü parlak olmalı. Boynuzları sağlam olmalı. Yürüyen, topallamayan hayvan alınması konusunda bilinçli olunmalı. Ben de bir veteriner hekimim. Müşteri bu konuda eskiye nazaran daha bilinçli. Bir veteriner hekimden kurbanlık alıyor olmak, vatandaşa çok daha fazla güven veriyor. Biz, kurbanlık alımından, kesilip, paketleninceye kadar kısacası tüm işlemlerde sürecin başında oluyoruz ve olacağız da. Kesim esnasında oluşabilecek en küçük olumsuzluğa müdahale edebiliyoruz. Soylu Besiciliğin bugün daha fazla tercih ediliyor olmasının en önemli nedeni de benim hekim olmam. İşletme bilinçli bir şekilde yönetiliyor. Hayvanlarımız salık. Bağlı stresine girmiyorlar. Kaliteli kaba yemlerle hayvanlarımızı besliyoruz. Ette kaliteli mermerleşme dediğimiz bir özellik var. Yağın et içine dağılması hususu. Biz, buna önem veriyoruz. Soylu Besicilik olarak vatandaşımızın bize olan güveni her geçen yıl artıyor. Biz, vatandaşımızın güvenini kazandık. İnşallah Kurban Bayramında da kesim işlemlerinin başında olacağız. Korona virüsten dolayı çiftliğimizde ve kesim noktalarımızda gerekli tüm önlemleri alacağız ve hijyen çalışmalarımızı artıracağız.”

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum