"Kur'an'ın Öğrencisi Hz. Mevlana" konferansı

Akpınar, Erol Güngör Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen konferansta, Mevlana’yı anmanın yanında doğru şekilde anlamanın da çok önemli olduğunu söyledi.

Mevlana'nın yaşadığı dönemde kendi sorumluluklarını yerine getiren bir kul olduğunu belirten Akpınar, "Önemli olan Mevlana’nın evrensel değerdeki güzelliklerini hayata geçirebilmektir. Parçacı yaklaşımlardan uzak durmamız lazım. Herkes görmek istediği şekliyle Mevlana’yı değerlendirmeye kalkarsa yanlışa düşülür, istismara yol açılır. Bu konuda hassasiyet göstermek lazım" diye konuştu.

Mevlana’nın söylemediklerini de ona söyletme yanlışından kurtulunması gerektiğini vurgulayan Akpınar, "Mesela bu ‘Gel gel ne olursan ol yine gel’ sözü Mevlana’ya ait değildir. Belki onun felsefesine aykırı değil ama bunu Mevlana söyledi demek çok başka bir şeydir. Onun söylemediği sözlerle onun felsefesini anlatmaya çalışamayız" ifadelerini kullandı.

- "Mesnevi baştan sona Kur'an tefsiri değildir"

Akpınar, Mevlana’nın Mesnevi'yi vahdet dükkanı olarak tanımladığını hatırlatarak, bu eserin baştan sona bir Kur’an tefsiri olmadığının altını çizdi.

Mesnevi’nin Kur’an ayetlerini baştan sona ele alıp, inceleyen bir tefsir çalışması olmadığını anlatan Akpınar, şöyle devam etti:

"Mevlana’nın harcının Kur’an ve sünnet olduğunu yine kendisinden öğreniyoruz. 'Ben sağ olduğum müddetçe Kur’an’ın kölesiyim. Ben Muhammed muhtarın yolunun tozuyum. Benden bu sözden başkasını nakleden kimse benden uzak, ben de ondan uzağım' diyor. Kur'an’a ve sünnete aykırı bir mesajın Mevlana'ya aitmiş gibi aktaranların Mevlana ile alakalarının olmayacağını kendisi söylüyor." 

Akpınar, Mevlana'nın da bir kul olduğunu, ulaşılmaz, insanüstü bir varlık olarak sunulmasının yanlış olacağını dile getirdi.

Konferansa, NEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Önder Kutlu, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.