Konyalı Ünlü Gurme Vedat Milor’un Konya’daki lezzet durakları
Okulların 3 aylık yaz tatiline girmesiyle birlikte vatandaşlar tatil hazırlıklarına başladı. Okulların tatil olduğu dönemi fırsata çevirmek isteyen aileler uzun tatil planı yapıyor. Tatilde Konya’ya yolu düşenleri için Vedat Milor’un...
Okulların 3 aylık yaz tatiline girmesiyle birlikte vatandaşlar tatil hazırlıklarına başladı. Okulların tatil olduğu dönemi fırsata çevirmek isteyen aileler uzun tatil planı yapıyor. Tatilde Konya’ya yolu düşenleri için Vedat Milor’un lezzet duraklarını sizleri için derledik Yemek üzerine yaptığı televizyon programları ve yazıları ile izleyenleri lezzet duraklarına götüren ve aslen Konyalı olan Vedat Milor gördüğü ve deneyimlediği lezzet mekanlarını takipçileri ile paylaşıyor. Merhaba Gazetesi okuyucularına Milor’un Konya’da tavsiye ettiği lezzet mekânlarını derledik
1-Köfteci Ateş Baba
Ateş Baba kuzunun arka budundan lezzetli bir şiş köfte yapıyorlar. Sadece tuz ekleniyor ete. Nasıl pişer mangalda onu da biliyorlar. Yani aşırı pişirmiyorlar, et lezzeti alıyorsun. Kuşbaşıları da pamuk gibi. Ayrıca doğru dürüst bir piyaz da hazırlıyorlar. Piyazını deneyin ama patlıcan salatasını denemeden buradan çıkmayın. Közde pişiyor patlıcan, fırında değil. İçinde de acı yeşil biber ve kabuğu soyulup ateşte hafif hafif demlenmiş domates var. Köftelerin ve kuşbaşının yanına yakışıyor hani!
Fatih Mahallesi, Demir Sk. No:2, 42300 Selçuklu/Konya
2-Ali Baba Fırın Kebap Salonu
Toroslar’ın doğal otlamış kuzusu olacak. Tencerede ve fırının koltuk bölümünde pişecek. Sadece kaya tuzu ilavesiyle. İncik, kaburga, gerdan, hepsini deneyin. Yanında kuru soğan şart!
Şemsitebrizi Mahallesi, Şeref Şirin Sk. 5-A, 42010 Karatay/Konya
3-Pideci Hasan Şendağlı
Melike Hanım Çarşısı’na kadar gidip, Hasan Şendağlı’nın fırınını fark etmez iseniz yazık olur. Konya’da özellikle pazar günlerinin geleneği, içinde küflü peynir olan pide ya da böreği çayla yemektir. Konyalılar kendi hazırladıkları börekleri fırında pişirtiyorlar. Konya’yı ziyaret ediyorsanız burada kuyruğa girin ve yağ somunu isteyin. Üç çesit peynir ile hazırlanan ve İtalyanlar’ın ‘calzone’ kapalı pidesine benzeyen bir pide çeşidi. Bolca kullanılan tereyağından dolayı adı; yağlı somun. Konya’nın yeşil tulum denilen doğal küflü peyniri kaliteli un ve efsunlu bir fırın ile birleşince uygun fiyatlara dünyanın en özel pidelerinden birini yeme şansınız oluyor.
Akçeşme Mh. Karaman Cd. No:1/Y, Karatay/Konya
4-Mithat Tirit Salonu
Konya tiridi Kastamonu tiridinden farklı. Kastamonu’da özel simidin üzerine kaynamış ve ılık lezzeti geçmiş et suyu dökülüyor sonra da kavrulmuş kıyma serpiştiriliyor. Bence bu tiridin ayırıcı özelliği pidesinin inanılmaz lezzeti. Asıl oyuncu o. Konya’da ise asıl oyuncu et. Mithat işi biliyor. Kuzunun ön budundan, 230 gram eti sinirlerini mükemmel bir şekilde ayıklayıp iyice dövüp, satırla kesiyorlar. Pidesini ve yoğurdunu ekleyip, fırında pişiriyorlar. Tabii ki kiremit bir güveçte pişiyor. Domatesi ve biberi ile. Fırından çıkınca da bol maydanoz eklenip, üzerine tereyağı dökülüyor. Fırında sıkıştırılmış meşe değil, hakikisi kullanılıyor. Makul fiyata doyurucu ve lezzetli hafif yemek istiyorsanız size göre değil ama İstanbul’da pek bulamayacağınız enfes bir yoğurtlu kebap çekiyorsa canınız, o zaman doğru adres bu.
Aziziye Mahallesi, Yusufağa Sk. 21/A, 42030 Karatay/Konya
5- Hacı Şükrü (Merkez Şube)
Hacı Şükrü tarihi bir restoran. 1907’de kurulmuş. Burayı özel kılan yemek olan fırın kebabı bence dünyanın en özel lezzetlerinden biridir. Toklu denilen, 1 yaşını geçmiş erkek kuzudan yapılıyor. Kuyruğu büyük, yağlı Karaman kuzularının kullanılması bu yemek için mühim. Keza pişirme kısmında izlenen teknikler de. Etler bakır kazanlara konup meşe odunu ateşinde ağır ağır pişiyor. Yaklaşık 3-3.5 saat boyunca altta haşlanan et yukarıya, üstte kızaran da aşağıya aktarılarak pişiriliyor. Bundan sonra kaynama işlemine geçiliyor. Etler kendi yağına döndükten sonra, yani konfit işleminin ardından yaklaşık 1 saat fırının koltuk denilen kısmında dinlenmeye bırakılıyor. Böylelikle rengini bularak önünüze nar gibi kızarmış bir halde geliyor. Gerdan, kaburga, incik, sırt gibi farklı kesimlerden etler söylenebilir. Bu açıdan fırın kebabının aslında çok kompleks olduğunu görüyoruz. Hepsinin lezzeti farklı. Biri daha yağlı biri daha az yağlı. Dokuları da farklı. Gerdan damakta eriyip gidiyor. Dengeli bir et yemeyi arzu ediyorsanız kaburga kısmından, orta yağlı söyleyebilirsiniz. Lütfen bamya çorbasını da es geçmeyin.
Ferhuniye Mahallesi, A 42060, Müneccimbaşı Sk. No:20, 42080 Selçuklu/Konya
6-Serenade Etliekmek
Kentlerimizin sanayi bölgelerinde, sadece öğlenleri açık olan birçok güzel lokanta açılmaya başladı. Hiç reklam yapmadıkları ya da yapamadıkları için adları sanları bilinmeyen bu lokantaları işin erbabı biliyor ve ucuza iyi bir şekilde karın doyuruyorlar. Konya’da sanayideki çok başarılı bir etli ekmekçiyi programda tanıtmıştım. Serenade. Yolunuz düşerse özellikle Konya küflü peynirli pideyi deneyin.
Musalla Bağları Mahallesi, Elmalı Cd. No:254, 42000 Horozluhan Osb/Selçuklu/Konya
7-Kabakçı Ali
Tirit teknik olarak et suyuyla ıslatılmış kuru ekmek ile yapılıyor. Ancak zamanla farklı yörelerde öyle bir çeşitlilik oluşmuş ki… Mesela Kastamonu’da kel simit ile dahi yapıldığını görüyoruz. Yemek tarihçisi Dr. Özge Samancı’nın da aktardığı gibi yoğurtlu kebap ve İskender kebap gibi birçok farklı yemek de aslında tirit benzeri yemeklerdir. Tirit deyince hemen akla gelen yerlerden biri de Konya. Kabakçı Ali ise, şehrin en eski tiritçilerinden. Temiz ve sade bir lokanta. Sadece tirit yapmaları önemli çünkü bu sayede hakkını vererek yapıyorlar. Etler önceden pişirilip sipariş sonrası ısıtılarak önünüze getirilmiyor. Şişe geçirilmiş etler siz siparişinizi verdikten sonra mangala atılıyor. Bu çok önemli. Tabağın en altına küp şeklinde kesilmiş ve et suyuyla ıslatılmış somun ekmeği parçaları konduktan sonra üzerine süzme yoğurt ekleniyor. Daha sonra tam kıvamında pişmiş içi sulu etler sırayla diziliyor. Sumaklı soğan, maydanoz, biber, domates ve tereyağı ile hazırlanan sosla tirit son şeklini alıyor.
Kabakçı Ali Lokantası, Devri Cedid, Müneccimbaşı Sk. 18/A, 42060 Selçuklu/Konya
8-Bolu Lokantası ve Etli Ekmek
Maalesef etli ekmek kültürü değişti. Görsel olarak daha çekici olduğu için artık herkes metrelik ve ince etli ekmek hazırlıyor. Sorun şu ki; uzun etli ekmek çok çabuk soğuyor ve lastik gibi oluyor. Bolu Lokantası’nın adına bakmayın. Gerçek Konya etli ekmeğini yiyebileceğiniz tek yer burası. Olması gerektiği gibi hafif şişman ve aşırı uzun değil. Aynen Napoli Pizzası gibi kenarları kabarmış ve ortası yumuşak. Kıyma satırla çekilmis ve lezzetli. İçinde sadece sebze var. Katkı maddesi kullanılmadan doğal maya ile yoğrulmuş, sert durum buğdayı ve kepekli hamurdan açılmış. Mekan küçük ve akşamları kapalı olduğu için sınırlı sayıda etli ekmek hazırlanıyor. Aynen (ülkemizde olmayan) artizanal pizza gibi. Çok sayıda hazırlanması mümkün değil. Birde tabii fırının niteliği önemli. Pideler eski taş fırında ve odun ateşinde pişiyor. Fırının, koltuk denilen ateşi görmeyen kısmında piştikleri için ağır ağır pişiyor ve yanmıyorlar. Ortasının yumuşak olmasının sırrı bu.
Bolu Lokantası kapandı
VEDAT MİLOR KİMDİR?
Vedat Milor, 10 Ekim 1955 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası Oktay Milor ve Annesi kendisi 5 yaşındayken boşandığı için babaannesinin yanında büyümüştür. Babaannesi de kendisi 13 yaşındayken ölünce Galatasaray’da yatılı okumaya başladı. Aslen Konyalı olan Vedat Milor, Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra sonra Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirdi. Ardından London School of Economics’te eğitim gördü. 1990 yılında bitirdiği Doktorasını Amerika’da Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley’de sosyoloji üzerine yaptı. 1986 yılında doktora tezi için bir yıl Fransa’da kaldı. Doktora tezi “Planning and Economic Development in Turkey and France: Bringing the State Back in“, 1990 senesinde Amerika’da, American Sociological Association tarafından senenin en iyi doktora tezi seçildi. Doktorasının ardından askerliğini yaptı ve 1991 yılında Dünya Bankası’nda işe başlayarak iki yıl orada çalıştı. Ardından Brown Üniversitesi’nde sosyoloji bölümünde asistan profesör olarak çalışmaya başladı. New Jersey’de yer alan Princeton Üniversitesi’nde bir yıl misafir öğretmenlik yaptı. Stanford Üniversitesi’nde hukuk okudu. Burada da %10 derecesine girerek mezun olduktan sonra aynı okulda doçent olarak çalıştı. Bir ara bir şirketin hukuksal işlerine baktıktan sonra Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde, öğretim üyeliği yaptı, politik ekonomi üzerine çeşitli dersler verdi. Sonraki yıllarda 2005 yılında Türkiye’ye geldikten sonra İstanbul Koç Üniversitesi’nde ise uluslararası ilişkiler dersleri verdi. NTV’de prime time’da haftada üç kez yayınlanan “Vedat Milor’la Tadı Damağımda” adlı programın sunuculuğunu yaptı. 2005 yılından beri de perşembe ve pazar günleri Milliyet gazetesinde yazıyor. Vedat Milor, hala en büyük hobisi olarak tanımladığı yeni lezzetler keşfetmek için dolaşmaya devam etmektedir. Hala ABD. Atlanta’da yaşayan Vedat Milor, iş için ve çekimler için sık sık İstanbul’a gidip gelmektedir.
SAİT ÇELİK
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.