Konya ile ilgili bu roman satış rekorları kırıyor

Lübnanlı şair ve romancı Muhammed Hüseyin Bazzi, Celaleddin el-Rumi ve Şems el-Tebrizi'nin mirasına ilişkin yedi yıllık araştırma ve inceleme neticesinde, “Mevlana Günleri ve Aşkın Kırk Kuralı” başlıklı yeni romanını yayınlayarak hayranlarını şaşırttı.

Bazzi'nin son dönem şairleri Muhammed Ali Şemseddin ve Şeyh Fadl Muhdar'a çarpıcı bir duygusallıkla ithaf ettiği “Mevlana Günleri” Yakın zamanda Dar Al-Amir yayınları tarafından Beyrut'ta, 2023'ün ikinci sezonuna yönelik yayın serisinin bir parçası olarak yayınlandı.

SADREDDİN KONEVİ’NDEN DE BAHSEDİLİYOR

Rumi Mevlana ve Şems et-Tebrizi'nin biyografisini ve koşullarını düzeltmenin yanı sıra; Yazar, romanında Mevlana'nın babası Baha Veled, İbn Arabi, Sadreddin el-Konevi, Şeyh el-İşrak el-Sühreverdi, Necmeddin kübra el-Burhan el-Tirmizi, el-Farid el-Attar, el-Fahr el-Razi ve diğerleri gibi çağdaş filozof ve mutasavvıfların fikir ve düşüncelerine dikkati çekiyor.

Ayrıca yazar, Mevlana'nın doğduğu yer olan Belh'in tarihini, Harezm devletinin koşullarını ve padişahlarının biyografisini de sunuyor; Cengiz Han'la başlayan Moğol istilası sonucunda İslam dünyasının tanık olduğu zulümlere yer veriyor.

ROMAN 20 BÖLÜMDEN OLUŞUYOR

Mevlana Günleri romanında Tirmizi'nin yazdırdığı kırk aşk kuralı ve Tebrizi'nin Mevlana'dan yazdığı kırk aşk kuralı yer alır. Roman, 20 bölüm ve 21 makama dağıtılmış, orta uzunlukta 400 sayfadan oluşuyor. Profesör Dr. Dalal Abbas ön sözde şunları yazdı: “Muhammed Hüseyin Bazzi'nin bu romanının önemi, geleneksel pohpohlama sözlerinin ötesinde üç şeyde yatmaktadır: “Birincisi: “Mevlâna Günleri ve Aşkın Kırk Kuralı” romanının yazarı, felsefe ve tasavvuf alanındaki bilgi birikiminden ve akademik uzmanlığından yararlanmaktadır. Bu nedenle, örneğin Sühreverdi'nin taşkın bilgeliğinin, romanın neredeyse her bölümünde yer aldığını fark ediyoruz. Yazarın metinde açıkça görülen şiirselliğinden bahsetmeye bile gerek yok. İkincisi: Roman bizim için Mevlâna Rumi'nin doğumundan önce ve yaşadığı son güne kadar olan hayatını kaynaklarından ayrıntılarıyla anlatmakta ve onu Abbasi İmparatorluğu'nun küçük devletlere parçalanmasına eşlik eden çevredeki tarihi ve siyasi olaylarla ilişkilendirmektedir. Moğol istilasını görüyor ancak onu nasıl geri püskürteceği düşüncesi dışında bir şey yapamıyor. Üçüncüsü: Roman, Mevlâna’nın babasından sonra ikinci hocası olan büyük âlim Burhaneddin Muhakkik et-Tirmizî'nin hayatını ve düşüncelerini detaylı bir şekilde tanıtmaktadır. Belki de ilk defa bir roman Tirmizî ve içinde bulunduğu şartlara dair bu kadar bilgiyle dolu. Muhammed Hüseyin Bazzi'nin güçlü bir tasavvuf diliyle anlattığı Mevlana, Şems ve Aşkın Kırk Kuralı hikayesi, tarihi referanslı bilişsel bir roman olmaya devam ediyor. Biz onu okuyoruz ve o da romanın içinde bizi okuyor.”

İBRAHİM BÜYÜKEKEN