Konya duyarlı bir şehir
RÖPORTAJ: ADEM DEMİREL
HAYIRSEVERLERE TEŞEKKÜR EDİYORUM
Konya'da 6 yıllık müftülük yapan ve geçtiğimiz hafta Diyanet İşleri Başkanlığı Müşavirliği'ne ataması yapılan İl Müftüsü Şükrü Özbuğday, gazetemize konuştu. Konya'da yaptığı müftülük süresi boyunca Konya ile ilgili edindiği izlenimleri anlatan Özbuğday, Konya halkının dini konulara çok duyarlı olduğunu belirtti. Özbuğday, “Türkiye'de en fazla camiisi olan il, Konya'dır. Bu camiilerimizin yapımını da vatandaşlarımız, hayırseverler sivil toplum kuruluşları üstlenmiştir” dedi.
ŞEHİT YAKINLARINA TESELLİ OLUYOR
Müftülük yaptığı sürece boyunca her şehit cenazesine katıldığını belirten Özbuğday, “Mesela en son, merkeze 240 kilometre uzaklıktaki Çeltik ilçemizde bir şehit cenazemiz vardı, oraya da katıldım. Şehit cenazeleri hüzünlü oluyor. Orada şehitlerin annelerinin, babalarının ve yakınlarının feryadlarını duyunca insan dayanamıyor. Şehitlerimize de Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehit cenazelerine katılmak, şehit yakınlarına ayrı bir teselli oluyor” diye konuştu.
RAMAZAN AYLARI COŞKULU GEÇTİ
Konya'da Ramazan ayının özel bir yere sahip olduğnu kaydeden Özbuğday, “Ramazan günlerinin daha canlı geçmesi için, idarecilerimizin desteğiyle bazı tedbirler aldık. Mesela Konya Şehitliği'nin yanındaki Namazgah'ta 3 yıl boyunca açık havada, teravih namazı kılındı. Her akşam orada, hem vaaz okundu hem de Ramazan Bayramı Namazı kılındı. Bu da gerçekten Konya'ya ayrı bir manevi hava kazandırdı” ifadelerini kullandı.
HERKESE KAPIYI AÇTIK
**6 yıl boyunca Konya'da görev yaptınız. Geçen 6 yılda neler yaşadınız?
6 yıl boyunca görev yaptığım Konya'da gerçekten çok güzel günler geçirdim. Memleketimin Konya olmasından dolayı da, burada akrabalarım, dostlarım var. Sağolsunlar, Konya'daki yakın çevrem bana her zaman destek oldu. Yerel basın da yine her zaman yanımızda oldu. Halka iletmek istediğimiz mesajları ve haberlerimizi kamuoyuna aktardılar. Bundan dolayı yerel basına çok teşekkür ediyorum. Beraber çalıştığımız valilerimize ve yardımcılarına, diğer daire müdürlerine de ayrıca teşekkür ediyorum. Biz hangi meslekten olursa olsun ya da hangi partiden olursa olsun herkes bize gereken ilgi ve alakayı gösterdi. Zaten bizde hiç kimseyi ayırmadan herkese eşit mesafede yaklaştık ve bize gelenlerle de en iyi şekilde ilgilendik. Her zaman tarafsızlığımızı koruduk. Sadece bir kesime yüzümüzü dönüp, diğer kesimlere arkamızı dönmedik. Hiç kimseyi de kırmamaya çalıştık. Konyalı kardeşlerimizin daha nice huzurlu günler geçirmesini Allah'tan niyaz ediyorum.
**İzlenimlerinize göre Konya nasıl bir şehir. Kendi gözünüzden Konya'ya baktığınız zaman neler görüyorsunuz?
-Konya gerçekten dindar ve her konuda duyarlı bir şehir.Nerede bir mazlum olsa ilk yardıma Konya koşuyor. Bu yüzden Konya mazlum milletlerin umudu olmuştur. Filistin'de, Arakan'da, Suriye'de, Bosna'da ve dünyanın diğer bölgelerinde Müslümanlar zulüm görse yardıma ilk Konyalılar koşuyor. Konya'nın dindarlığı da tartışılmaz. Konya'daki camilerimiz, gerçekten cemaatle dolup taşıyor. Nüfus itibariyle Türkiye'de en fazla camiisi olan il, Konya'dır. Bu camilerimizin yapımını da vatandaşlarımız ve hayırseverler üstlenmiştir. Ben onlara bir kez daha teşekkür ediyorum ve vefat edenlere Cenab-ı Hakk'tan rahmet niyaz ediyorum. Bu açıdan Konya halkı takdire şayan. Her zaman dini hizmetlere katkıda bulundu. Bunun için Konyalı kardeşlerime de teşekkür ediyorum. Her ne kadar da Ankara'ya görevlendirilmiş olsam da zaman zaman buraya geleceğim, vatandaşımızı da ziyaret edeceğim. Zaten emekli olduktan sonra da buraya yerleşeceğim.
**Söylediğiniz gibi, Konya muhafazakar bir şehir. Bu anlamda görev süreniz boyunca işinize karışan oldu mu?
Yok elhamdülillah öyle bir şeyle karşılaşmadık. 'Konya'da müftülük yapmak zor. Hoca çok olduğu için müftülük yapmak sıkıntılı olur' diye bir imaj var. Ama elhamdülillah halkımız duyarlı ve anlayışlı. Bilmedikleri şeyi mutlaka bilmek ve öğrenmek isterler. Bununla alakalı bir sıkıntı yaşamadığımı rahatlıkla söyleyebilirim.
**Konya'da Ramazan günleri sizin sayenizde daha renkli oluyor. Konya'da Ramazan ayı sizce nasıl geçiyor?
-Konya'da geçirdiğimiz 6 yılın içerisinde buradaki din hizmetlerini daha ileri götürmek için, dini heyecanı artırmak için gayretlerde bulunduk. Basından gelen bütün talepleri karşılamaya çalıştık. Gerek müftü yardımcılarımız gerekse vaizlerimiz bu talaplere yetişmeye çalıştı. Dini programlara eksiksiz katıldık. Bizden talep edilip de katılmadığımız dini bir program yoktur. Yazılı basından bize talep edilip de görüş bildirmediğimiz dini bir konu yoktur. Konya'da Ramazan Ayının özel bir yeri var. Ramazan günlerinin daha canlı geçmesi için, idarecilerimizin desteğiyle bazı tedbirler aldık. Mesela Konya Şehitliği'nin yanındaki Namazgah'ta 3 yıl boyunca açık havada, teravih namazı kılındı. Her akşam orada hem vaaz okundu hem de Ramazan Bayramı Namazı kılındı. Bu da gerçekten Konya'ya ayrı bir manevi hava kazandırdı. Yine geçen yıl Sultan Selim Camii'nin hem içinde hem avlusunda Enderun usulü teravih namazı kılındı. Uzman olan, tanınmış olan hafız arkadaşımız Abdulkadir Şehidoğlunu Büyükşehir Belediyemizin de desteğiyle davet ettik. Onun imam hatipliğinde bir ay boyunca Selimiye Camii'inde teravih namazı kılındı. Konyalılar büyük ilgi gösterdi, camiinin avlusu cemaatle doldu taştı. Burada bulunduğum 6 yıl içerisinde Ramazan Ayları coşkulu ve renkli geçti. Halkımızda bundan dolayı mutlu olduklarını ve dua ettiklerini söyledi. İnşallah bundan sonra da bu canlılık devam edecektir.
KONYA MÜFTÜLÜĞÜ DÜNYAYA AÇILDI
**Yurtdışından bir çok misafir ağırlıyorsunuz. Yurtdışı çalışmalarınız oluyor. Bu çalışmaları bize aktarır mısınız?
-Yurt dışından 100'den fazla heyet ağırladık. Diyanet İşleri Başkanlığımız son yıllardı yurt dışına açıldı. Gerek Türk Cumhuriyetlerindeki dini liderler gerek Balkanlar'daki dini liderler ve Afrika'daki dini liderlerle ve kuruluşlarla çok yakın iş birliği ve çalışmalar yapıldı. Tabii bunun sonucunda da önce Ankara'ya geliyorlar. Ankara'ya gelen bütün dini liderler ve dini heyetler Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Konya'yı ve Konya Müftülüğü'nü de ziyaret etmelerini tavsiye etti. Bunun üzerine yurt dışından birçok heyeti burada ağırladık ve biz de çalışmalarda bulunduk. Mevlana Türbesini ve tarihi camiileri ziyaret ettiler ve son derece memnun kaldılar. Bu da mutlu etti. Heyetlerin Konya'ya daha fazla gelmesinin temelinde de yüksek hızlı trenin yattığını düşünüyorum. Çünkü Konya Ankara arasındaki mesafe yüksek hızlı tren sayesinde 1 saat 50 dakikaya kadar düşmüş durumda.
**Görev süreniz boyunca müftülükte neler değişti? Müftülük bünyesinde gerçekleşen değişikliklerden bahseder misiniz?
-Müftülüğe gelen davetlerde müftülüğü temsil etmeye çalıştık. Cenazelere, düğünlere ve sosyal faaliytlere müsaitsem ben katılmaya çalıştım. Eğer ben müsait değilsem, müftü yardımcılarımız katıldı. Günde bazen 3-4 program birden oluyor. Bu programların hepsine benim katılmam mümkün değil. Birisine ben katılmışsam, diğerlerine de müftü yardımcılarımız katıldı. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Konya'da müftülük bilinir hale geldi. Müftülük nedir, hangi hizmetleri yapar, müftü kimdir, fonksiyonu nedir? Bunları halkımıza tanıtmaya çalıştık ve tanıldığı kanaatindeyim. Müftülüğümüz bünyesinde kadınlara ve erkeklere ayrı hizmet veren fetva büroları açtık. Akşama kadar en az 300 kişi dini sorular sormak için geliyor. Telefonla gelen soruların sayısı ise 500'den fazla. Ramazan Ayında bu sayı 2 katına çıkıyor. Hamd olsun Müftülük halkla iç içe olmaya ve kaynaşmaya başladı. Bu da sevindirici bir husus. İnşallah bu şeklide devam eder.
ŞEHİT AİLELERİNİN YANINDA OLDUM
**Meslek hayatınız boyunca unutamadığınız anlar olmuştur mutlaka. Bir şehidimizin cenaze namazında gözyaşlarınıza hakim olamamıştınız. O gün neler hissettiniz?
-Görevim boyunca bütün şehit cenazelerine katıldım. Mesela en son, merkeze 240 kilometre uzaklıktaki Çeltik ilçemizde bir şehit cenazemiz vardı, oraya da katıldım. Şehit cenazeleri hüzünlü oluyor. Orada şehitlerin annelerinin, babalarının ve yakınlarının feryadlarını duyunca insan dayanamıyor ve onlarla beraber ağlanılıyor. Bende dayanamayıp şehit cenazelerinde ağladım. Allah şehit yakınlarına sabır versin ve şehitlerimize de Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Şehit cenazelerine katılmak, şehit yakınlarına ayrı bir teselli oluyor. Bu konuda yöneticilermize teşekkür ediyorum. Şehit cenazesi olduğu zaman hem idari hem de askeri yöneticiler cenazede bulunuyor. Bu gerçekten önemli bir husus.
Şükrü Özbuğday kimdir?
1953 yılında Konya'da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra Konya Kapu Camii İmam Hatibi Cemil Efendi'den hıfzını ikmal etti ve kıraat dersleri aldı. 1974 yılında Konya İmam-Hatip okulundan mezun oldu. Konya'da İmam-Hatiplik görevine devam ederken 1978 yılında Konya Yüksek İslam Enstitüsü'nden mezun oldu. 1979 yılında Konya Cihanbeyli Müftülüğüne atandı. 1981-1983 yılları arasında İstanbul Haseki Eğitim Merkezi’nde açılan 3.Dönem Müftü ve Vaizler ihtisas kursunu bitirdi, aynı Eğitim Merkezinde 1983-1985 yılları arasında asistan olarak çalıştı. 1985-1989 yıllarında Avustralya Sidney Başkonsolosluğu Din Hizmetleri ateşeliği görevinde bulundu. Yurt dışı dönüşü Haseki Eğitim Merkezi'nde öğretmen olarak görev yaptı. Daha sonra Konya Meram Müftülüğü'ne atandı.1990 yılında Din İşleri Yüksek Kurulu üyeliğine seçildi. 1992 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeliğine atandı. 20 Haziran 2008 tarihinde de Konya İl Müftülüğüne atandı. Diyanet Aylık, Diyanet İlmi ve Diyanet Avrupa dergilerinin muhtelif sayılarında çeşitli konularda makaleleri yayınlandı. "Cana Kıyma Kan Davası ve İntihar" isimli bir eseri de mevcuttur. Ayrıca bir komisyon tarafından hazırlanan, "Diyanet Hac Rehberi ve Diyanet Hac duaları" adlı eserlerin hazırlanmasında da yer aldı. Ulusal ve Yerel televizyonlarda yayınlanan çok sayıda dini sohbet programına katıldı. Arapça, İngilizce ve Fransızca bilen Özbuğday, evli ve üç çocuk babasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.