Koncuk: Eğitim Çalışanlarını 24 Eylül’de İş Bırakmaya Davet Ediyorum

Koncuk: Eğitim Çalışanlarını 24 Eylül’de İş Bırakmaya Davet Ediyorum

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir ülkede hukuk yoksa o ülkede demokrasinin de olmadığını belirterek, “Demokrasinin ve insan haklarının olmadığı bir ülkede insanların mutlu olması, huzurlu olması mümkün değildir. Maalesef Türkiye...

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bir ülkede hukuk yoksa o ülkede demokrasinin de olmadığını belirterek, “Demokrasinin ve insan haklarının olmadığı bir ülkede insanların mutlu olması, huzurlu olması mümkün değildir. Maalesef Türkiye böyle günleri yaşıyor. Türkiye'de hukuk ve emek verenlerin alın terini koruyacak bir mekanizma kalmadı. Bu ülkede insanların hakları gasp edilirken, alın terini kim koruyacak diye Sayın Başbakan'a da ifade ettim. Bu uyarılarımızı dikkate alır ve bu ülkede yeniden huzuru sağlamak adına bir adım atar diye umut etmek istiyorum. İnanıyor muyum? şüphelerim var. Ama yine de milletimiz adına umutlu olmak istiyorum." dedi.

Başkan İsmail Koncuk, 24 Eylül tarihinde bütün eğitim sendikalarının katımıyla 1 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirtti. Koncuk, 24 Eylül'de bütün eğitim çalışanlarını iş bırakma eylemine davet ettiklerini söyledi.

Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Sinop İl Başkanlığı'nın her yıl geleneksel olarak düzenlediği piknik etkinliklerine katıldı. Basın mensuplarına kahvaltıda açıklamalarda bulunan İsmail Koncuk, Türkiye’nin en kuzey ucundan insan hakları ile ilgili haksızlıkları haykırmak istediklerini ifade ederek, “Çalışma hayatıyla ilgili yaşadığımız problemleri, insan hakları ihlalleri ile ilgili problemleri Ankara’dan çok seslendirdik. Belki de yakın olma sebebiyle duymadılar, bir de Sinop’tan ses gönderilim.” diye konuştu.

Bütün bakanlık, kurum ve kuruluşların da artık yandaş olmanın ilk şart haline getirildiğini ifade eden İsmail Koncuk, şöyle devam etti: “Bilgi birikiminiz önemli değil, donanımınız, tecrübeniz, liyakatiniz, kabiliyetinizin hiçbir önemi yok. Tek bir şart var o da iyi bir yandaş olmak. İktidar nazarında işte o zaman bu ülkede bir değeriniz var. Eğer bunları taahhüt edemiyorsanız herhangi bir makam mevki beklemek artık insanlar için hayal haline geldi. Kamu da hatta kamu dışında herkesin yüreğinde bir korku var. Türkiye'de insanlar hangi siyasi görüşte olursa olsun iktidarı eleştirirsem başıma ne gelir endişesi yaşıyor. Böyle bir korkunun insanların yüreğinde yer ettiği ülkede iyi bir yönetimden bahsediyor olmak, yargı bağımsızlığından, hukuktan, insan haklarından bahsedebilmek elbette mümkün değildir. Bunun son örneğini Milli Eğitim Bakanlığı'nda gördük. Bu ülkeye yıllarca emek vermiş, alın teri dökmüş, kanaatleri, siyasi anlayışları, ideolojisi ne olursa olsun 8 bin okul müdürü görevlerinden alaşağı edildi. Tetikçi şube müdürleri, milli eğitim müdürleri tarafından alaşağı edildiler. Bu değerlendirmeyi yapan bir çok şube müdürü, değerlendirdikleri okul müdürleriyle yan yana getirin isimlerini dahi söyleyemezler. Ben şunu söyleyeyim, Ahmet’in, Mehmet’in, Ayşe’nin, müdür olması bizi ilgilendirmiyor. Hatta bizim üyemizin bile müdür olması bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren bir tek şey var, hak eden insanların bir yerlere gelmesi bizi ilgilendiriyor. 8 bin okul müdürünü adeta infaz eden tetikçiler ile ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk."

Bu ülke Ahmet’in, Mehmet’in babasının çiftliği değil. Bu ülke bize ecdadımızın armağanıdır. Türkiye Cumhuriyeti devletini AKP iktidarı kurmamıştır. Hep birlikte bizim ecdadımızın canıyla, kanıyla bu ülke kurulmuştur. Onun için bu ülkede insan olarak, yaşama hakkımızı hiç kimse gasp edemez. Başbakan Davutoğlu’na sesleniyorum; hukuk nizamı tesis edilmezse o ülkede herkes kendi hukukunu uygular. Kimse hukuk devleti ilkelerinden vazgeçme şansına sahip değildir. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletine aşk derecesinde sadakatla bağlıyız ve bu bağlılığımıza, bu ülkeyi yönetenlerden saygı duyulmasını bekliyoruz. Onun için kimse yetki bendedir, istediğimi yaparım, istediğim gibi at koştururum, bu meydan bizim demesin.”

Bütün bunları tekrar gündeme getirmek amacıyla 24 Eylül tarihinde bütün eğitim sendikalarının katımıyla 1 günlük iş bırakma eylemi yapacaklarını belirten Koncuk, “Bir tanesi hariç onların adını söylemeye gerek duymuyorum. Türkiye'de eğitim ve diğer alanlarda yaşanan tüm problemleri gündeme getirecek ve bu problemlerin çözülmesini isteyeceğiz. 24 Eylül'de bütün eğitim çalışanlarını iş bırakma eylemine davet ediyoruz.” diye konuştu. Basın toplantısı sonrası Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve heyeti, Sinop Kamu Sen İl Başkanlığı tarafından düzenlenen piknik etkinliğine katıldı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.