Kktc Meclis Başkanı: Müzakere Masası Bir Anda Terk Edilecek Yer Değil (Özel)

KKTC Meclis Başkanı Sibel Siber, müzakere masasının bir anlık tepkiyle terk edilecek bir yer olmadığını söyledi. Siber, "Sorunlar müzakere edilmeden çözülemez." dedi.

KKTC Meclis Başkanı Siber, Rum Yönetimi’nin müzakereleri askıya almasına sert çıktı. Siber, her ne sebeple olursa olsun müzakereleri dondurmanın bir anlam teşkil etmediğini ifade etti. Siber, müzakerenin amacının zaten sorun çözmek olduğunu kaydetti.

Cihan Haber Ajansı'na açıklama yapan Siber, bu dönemde daha çok müzakerelerde bulunulması gerektiğinin altını çizdi. Siber, “Görüş alış verişi olmadan sorunlar nasıl çözülebilir mi?” diye sordu.

Rum kesiminin aldığı bu kararı hiçbir yönden anlamlı bulmadığına işaret eden Siber, “Biz bütün dünyada uzlaşmazlıkların çözümü için barış dili diyoruz, müzakere masası diyoruz, müzakere masasında karşılıklı çözüm arayışları diyoruz, hal böyleyken bu yönde bir yaklaşım sergilemek son derece zararlıdır. Çözüm diline aykırı bir davranıştır.” diye konuştu.

"OLUMLU GELİŞMELER GÖZARDI EDİLİYOR"

Son zamanlarda yaşanan olumlu atmosferin göz ardı edildiğini savunan Melis Başkanı Siber, “ New York’ta Birleşmiş Milletler (BM) gözetiminde sürecin daha iyi ivme kazanması, ‘al-ver’e geçilmesi yönde pozitif açıklamalar yapılırken, bir anda müzakere masasından kalkacağız denmesini hiç doğru bulmuyorum.” şeklinde konuştu.

Kıbrıs açıklarında bulunan hidrokarbon yataklarının tüm Kıbrıs halkının olduğunu aktaran Siber, oradaki gazın Rum kesiminin olduğu kadar Kıbrıs Türk halkının da olduğunu belirtti. Bu konuda en ufak bir tartışmanın kabul edilemeyeceğinin altını çizen Sibel Siber, “Dolayısıyla bunun bir gerginlik nedeni değil, bilakis çözüme bir katalizör rolü oynayacağını ümit etmekteydik. Müzakerelerin tek taraflı oldubittiye getirmenin Kıbrıs görüşmelerine son derece zarar vereceği kesinlikle bilinmelidir.” şeklinde konuştu.

ULUSLARARASI TOPLUM DA KABUL ETMİYOR

Kıbrıs açıklarında bulunacak olan herhangi bir yeraltı kaynağının Avrupa’ya aktarılmasında en mantıklı yolun Türkiye üzerinden geçmesi olduğunu anlatan Siber, “İki toplumun hakkı olan bu gazın Türkiye üzerinden ihracatın barışı getireceğine son derece olumlu bakıyorduk. Bunun masadan kalkma nedeni değil, barışa daha çok yaklaşma olarak algılanması gerekir." dedi. Siber, Rum Yönetimi’nin tek taraflı sondaj çalışmaların sadece Türkiye tarafından değil diğer uluslararası camia tarafından da kabul edilmesinin de mümkün olmadığının altını çizdi.

“GÜVEN YIKICI ÖNLEM OLUR”

Kıbrıs açıklarındaki söz konusu hidrokarbon yataklarına iki toplumun da sahip olmasını güven arttırıcı bir önlem olarak gördüklerine değinen Siber şunları söyledi: “Çünkü çözümün başka ve barışın olduğunun özellikle üzerinde duruyorum. Çözüm başka barış başkadır. Toplumların barışması için güven arttırıcı önlemler çok önemlidir. Yani bu ‘sondaj çalışmalarında çıkan gaz Rum toplumuna aittir' şeklinde bir açıklama güven arttırıcı önlem olmaz, güven yıkıcı bir önlem olur. Buna çok dikkat etmeliyiz.” sözlerini kaydetti.

“GÜVEN ARTTIRICI ÖNLEMLERİN ÖNÜNE GEÇİLİYOR”

Değirmenlik Spor Kulübüne transfer olan Dimitris Vasiliou’nun Rum tarafında oluşturduğu kaosa da değinen Siber, bu tepkilerle güven arttırıcı önlemlerin de önüne geçildiğini ifade etti. Bu yönde gelişen olaylarla iki toplumun birbirinden soğutulmaya çalışıldığına vurgu yapan Sibel Siber, güven arttırıcı önlemlerin gerçekleştirilebilmesi için iki toplum tarafları, toplum liderleri ve medyaya büyük görevler düştüğünün altını çizdi.

"MÜZAKERELER NEGATİF YARA ALIYOR”

Alınan son kararla birlikte, müzakere sürecinin negatif yaralar aldığını dile getiren Siber şöyle devam etti: “Bu gelişmeler, güven kırıcı durumlar ortaya çıkmasına sebebiyet veriyor. Bunlara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Şu anda yapılanda bu çözüm ve barış masasındaki halkın büyük umut duyduğu ve çözümü beklediği bir anda böyle bir tepki sürece büyük bir zarar verecektir. Toplumların barış algısına, insanların birbirini anlama algısına da negatif yönde etki yapar.”

CİHAN