Kimliğimiz İslam olmalı

Saadet Partisi Konya il Gençlik Kolları tarafından “Geçmişten günümüze İslamcılık” konulu bir seminer düzenlendi. Seminere Yazar Ali Haydar Haksal konuşmacı olarak katıldı. Programda ayrıca Milli Şair Mehmet Akif Ersoy da anıldı. Konya Ticaret Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğe Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar, İl Yönetim Kurulu üyeleri,  İlçe Başkanları, Anadolu Gençlik Derneği Bölge Başkanı Bahri Koroşok, DİN-BİR-DER Şube Başkanı Kemal Aytek ve çok sayıda vatandaş katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Saadet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı Sefa Taşbaşı, “Doğu’da her gün şehit veriyoruz. Bebekler, çocuklar denizlerde ölüyor, her tarafta Müslüman kanı akıyor. Siyonizm’in, bombaları sadece ülkelere zarar bırakmıyor, zihinlere de hasarlar bırakıyor. 1897’de Basel’deki 1.Siyonist kongresindeki 100 yıl sonra İslam’ın bitirileceği yönündeki planlar, 1997’de Erbakan Hocamızın D-8’leri kurmasıyla başarısız olmuştur ve planları 100 yıl ertelenmiştir. Biz de bu azim ve inançla çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

KAVRAMLARIMIZI TANIMLAMAMIZ GEREKİR

Daha sonra gençlik kolları tarafından M.Akif Ersoy’un hayatı ile ilgili hazırlanan sinevizyon ve piyes gösterisi izleyiciye sunuldu. “İslamcılık ve İslamafobi” konusundaki sunum için kürsüye gelen Yazar Ali Haydar Haksal da yaptığı konuşmada, “Osmanlı İslamcı bir devlettir. Bir krallık değildir. Osmanlı’da krallar sembol birer yöneticilerdir. Bizim bazı kavramlarımızı iyi bir şekilde tanımlamamız gerekiyor. Sağcı, solcu, liberal, muhafazakar gibi kavramlar hayatımıza zorla sokuldu. İslam milleti, ümmeti olarak biz bu kavramların hayatımıza nasıl sokulduğunu iyi bilmemiz gerekiyor” dedi. Gülhane Hattı Hümayunu sonrası Tanzimat aydınlarının bu kavramları hayatımıza soktuğunu ifade eden Haksal, konuşmasına şöyle devam etti: “Irkçılık üzerinde durmamız lazım. Peygamber Efendimiz zamanında gayrimüslimlerle antlaşma yapılmış, inançlar, mal ve can güvenliğinin sağlanacağı belirtilmiştir. Tebliğde bulunulmuş fakat din değiştirmeye zorlanmamıştır. İslam’ın, Osmanlı’nın özü budur. Osmanlı’da gayrimüslimlere baskı kurulmamıştır. Sadece vergi alınmıştır. O da haklarının korunduğu içindir. Osmanlı hiçbir milleti asimile etmemiştir.”

IRKÇILIĞI BİZE MASONLAR SOKTU

Tanzimat paşa ve aydınlarını tamamının mason olduğuna işaret eden Haksal, şöyle konuştu: “Fransız belgelerinde de bunlar açıkça yazıyor. Irk kavramı bize nasıl musallat oluyor. Özellikle Türk kavramı ilk kez Fransız dergilerinde görülüyor. Osmanlı Devleti’nin adı ‘Devleti Ali Osman’dır. Türklük ön plana çıkarılmamıştır. Irk kavramı bize masonik zihniyetin getirdiği bir şeydir.Bir sağ-sol kavramı çıkarıldı. Bu hala siyasette etkin kullanılıyor. Bu kavram bize nasıl sokuldu araştırmak lazım. Fransız ihtilali sürecinde Türklük ön plana çıkarıldı. Bu zihniyet bizden İslam kavramlarını uzaklaştırdı. Milli Görüş’ü sadece bir siyasi hareket olarak görmemek lazım. Milli Görüş bir fikir ve cihat hareketidir. Bunun için D-8’leri kurmuştur. Bu düşünceden beslendiğini iddia eden insanlara bugün sorulması gereken en önemli soru; D-8’leri neden canlandırmıyorsunuz’dur. Biz bu milletin yeniden kendi devletine kavuşması, İslam çatısı altında olması için mücadele ediyoruz. İslam milleti, İslam devleti, düşüncesi bizim temel tezimizdir. Türkiye’de bir şia karşıtı dalga başlatıldı. Bunu paralel diye tanımlanan gazete başlattı. Sonra muhafazakar gazeteler de bunu yaydı. Herkes anti Şiacı kesildi. Şia İsrail Siyonizmi’nden daha mı tehlikeli dediğimizde ne yazık ki şu anda, muhafazakar medya ikisini de aynı kefeye koyuyor. Bizim İran ile 400 yıldır savaşımız, çatışmamız olmamış. Peki ne için yapılıyor? İslam milletini parçalamak için. Pentagon’daki bir haritada bölgemizde 16 tane devletçik kurulması projesi var. Libya, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan’ın bölünmesi ve Türkiye’nin de bundan etkilenmesi hedefleniyor. Şimdi paralelleri temizleyeceğiz diye uğraşıyorlar. Bunların bu kadar güçlenmesine kim sebep oldu?”      

HÂLİD ŞEN