Kılıçdaroğlu'nu Dersim ile vurdu

Kılıçdaroğlu'nu Dersim ile vurdu

Başbakan Erdoğan Ankarada AK Parti İl Başkanları toplantısında konuştu. Erdoğan Dersimle ilgili şok açıklamalar yaptı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Dersim olaylarıyla ilgili ''Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum'' dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

KCK operasyonlarını bir Başbakan olarak ben bugüne kadar aynen destekledim ve destekliyorum. Zira milli birliğimiz, beraberliğimiz ve kardeşliğimiz için yapılan bu operasyonda, işte bakın birçok şeyler dökülüyor artık meydana. İllegal bir yapılanmaya, illegaliteye kalkıp da bir hukuk devletinin müsade etmesi düşünülebilir mi? Onun için de yargı gereğini yapmaktadır, yürütme de yargının verdiği bu talimatla gereğini yerine getirmektedir''

-Yoğun Meclis çalışmaları sırasında muhalefetin engellemeleriyle karşılaşıyoruz. Muhalefet bütün enerjisini hükümetin hızını kesmeye ayırmış durumda. Meclis gensoru ile meşkul ediliyor. Meclis'i oyalamanın bir aracı olarak kullanılmaya başlandı. Gensoru adeta sulandırıldı. Artık ülkemizde gensorunun bir ciddiyeti kalmadı. Biz sabırla sağduyuyla gereken cevabı vereceğiz. Ben milletvekili arkadaşlarımı her hafta memleketlerinde görmek istiyorum. Arazide çok daha yoğun çalışma yapmalıyız. Bunların halkımıza anlatılması lazım.

CHP LİDERİ BAŞBAKAN OLACAKMIŞ DAHA ÇOK BEKLERSİN

-Ben yapıcı eleştiriden çekinmediğimi defalarca ifade ettim. 12 Haziran seçimlerinin hemen ardında kibrin gururun büyüklenmenin bizim nefsimizde yer bulamayacağını belirttik. Biz başarılı bir parti hareketiyiz. Biz bir sokak hareketi değiliz. Halkımızın nabzını dinleyerek bu yola çıktık. Diğer partiler halkın nabzıyla ilgili süreci başlatamadılar. Onlar belli ideolojilerle nabız yakalamaya çalıştı. CHP'ye benim halkım hiç bir zaman tek başına iktidar imkanı verdi mi? Şimdi çıkmış ben başbakan olacağım diyor. Daha çok beklersin. İcraatımızla başarılıyız. Biz başarısını kendi kendine ölçen bir parti de değiliz.

HADDİNİ BİLECEKSİN!

Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na hitaben ''Sen beni gelip Ermeni Diasporası ile aynı yere oturtmaya kalkıyorsun. Sana yazıklar olsun... Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Tayyip Erdoğan'ı, Ermeni Diasporası ile aynı yere oturtacak olanın alnını karışlarım. Haddini bileceksin'' dedi.

DERSİM KATLİAMI

-Bu ülkenin güçlenmesinin önündeki en büyük engellerden bini tarihiyle yüzleşememesidir.

-Red ve inkâr politikalarıyla yüzleşmeden Kürt meselesinin çözülemeyeceğini biliyorum.

-Biz her konu ile yüzleştik, çözüm için önemli adımlar attık.

-Bilinçlerinin altını süpürmeyenler gelecek adına söz söyleyemez. Kendi tarihini sorgulamayan başkasını eleştiremez.

-Kılıçdaroğlu ‘Dersim isyanında analar ağlamadı mı’ diyen partiliye sahip çıktı.

-Bizim Dersim’e ilgimiz siyasi bir ilgi değildir.

-Benim Dersim’le tanışmam, Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Son devrin din mazlumları’ kitabıyla olmuştur.

-Kimsenin konuşmaya cesaret edemediği Dersim meselesini merhum Necip Fazıl bir nesile anlatmıştır.

-Seyid Rıza’nın 1915’te işgalcilere karşı savaştığı için madalya aldığını niye söylemiyor?

-Dersim’de adım adım hazırlanmış bir operasyon düzenlendi, bu konuda raporlar var.

-Başbakanlık arşivi açıktır, Kılıçdaroğlu incelemek istiyorsa inceleyebilir

-Raporda Dersim çıbandır, bu çıban üzerinde ameliye yapmak farzdır’ deniyor.

-Raporda göç ettirilecek aşiretlerin listesi ve bunun yöntemi var.

-Sayın Kılıçdaroğlu, bunlardan haberin vardır da söylemiyorsundur.

-1935’te çıkarılan bir kanun var, Tunceli’nin idaresi hakkında, Kanunda vali ve kumandanın insanları göç ettirme yetkisi bile var.

-Dersim’de kadın ve çocuklar katledildi.

-Devlet olarak özür dilememize mani bir şey yok ama bu işin başında CHP zihniyeti var.

-Madem yeni CHP’sin çık eleştir.

-Dersim olayları sırasında orada asker olan Muhsin Batur, yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum’ diyor.

-Çocukların öldürülmeleri emri veriliyor ama bu emri yerine getirilecek biri bulunamıyor. Ama sonra bir kişi 20 çocuğu öldürüyor.

-Seyit Rıza’nın öyküsü yürek burkar.

-Sayısız insan katledildi, göçe zorlandı. Rahatsız mı oldun Kılıçdaroğlu?

-CHP’nin geçmişinde işte bu var.

DEVLET ADINA ÖZÜR DİLEMEK GEREKİYORSA...

''Eğer devlet adına özür dilemek gerekiyorsa ve böyle bir literatür varsa ben özür dilerim ve diliyorum''

İŞTE O BELGELER

Belge 1: Yıl 1935. kanunun adı Tunceli vilayetinin idaresi hakkında kanun. O zaman sadece Tunceli'yi de kapsamıyor. Kanun ilk maddesinde şu belirtiliyor; Kor. Komutan rütbesinde bir Vali seçilir ve yasada çok önemli haklar tanınıyor. Gerek görürse aileleri bir yerden bir yere götürülebilir. Hemen infazı da yapabiliyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu haberin var mı bunlarda? Var da cevap veremiyorsun. 1937 1938 1939 yılllarında maalesef Dersim'de büyük bir felaket yaşanıyor. Çocuklar kadınlar katlediliyor.

Muhsin Batur, o dönemde asker. Aynı zamanda CHP'nin.. Yani o dönemde başka partiler yok. Sadece CHP var..

Ben yeni CHP'yim diyorsun ama onu eleştiremiyorsun. Dersim olayları sırasında orada asker olan Batur şu ifadeleri kullanılır: Okuyucularımdan özür diliyor ve yaşantımın bu bölümünü anlatmaktan kaçınıyorum.

Bir köy halkı önce kırşunlarnıyor sonra buğday sapları üzerinden yakılıyor. Mazgirt halkı doğranmakta 20 çocuğu alıp bir derenin kenarında saklıyorlar. Çocukların öldürülme emri veriliyor ama emri yerine getirecek kişi bulunamıyor. Nihayet kara suratlı bir adam bulunuyor ve 20 masumun işi bitiriliyor. Murat suyunun kandan kıp kızıl aktığını görenler olmuştur. Seyit Rıza'nın yaşadıkları yürek burkuyor.

Senin anlayışına bunlar mı ters düşüyor. İhsan Sabri Çağlayangil şöyle anlatıyor: Seyit Rıza: 40 liram var. Oğluma verin. Fındık Hafız'ın idamı sırasında Seyit Rıza görmesin diye ben arabanın arkasına çektim. Evladı kerbalayız. Biz hatasısız. Ayıptır, Zulümdür, Cinayettir diyor. Sayısı bugün dahi bilinmeyen binlerce insan katlediliyor. Binlerce insan batıya göç ettiriliyor. Bu birinci belge. Rahatsız mı oldun Kılıçdaroğlu? CHP'nin geçmişinde bunlar var hamdolsun bizim geçmişimizde bunlar yok.

BELGE 2

8 Ağustos 1939 tarihli bir belge. Jandarma umum komutanlığından yüksek bir makama gönderilmiş. Dersim'e yapılan müdahalenin bilançocu veriliyor. Ekte de bir cetvel var. Ölü diri teslim olanların rakamları: 1936-37-38-39'da toplam 13 806 kişinin öldürüldüğü ifade ediliyor. Deprem felaketinden bahsetmiyorum. Öldürülenlerden bahsediyorum. Belgenin altındaki imza Dahiliye nazırı Faik Öztrak. Sayın Kılıçdaroğlu nasıl kaçarsın? Devlet adına bir özür dilemek gerekirse ben buradan özür diliyorum

CHP adına özür dilemek zorunda olacak kişi de sensin. Hadi onurunu kurtar.

BELGE 3

23 aralık 1938: Tunceli'den 11 bin 683 kişinin sürüldüğünü belirten 2000 kişinin daha sürülmesini karara bağlayan Bakanlar Kurulu kararı Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve Başbakan Celal Bayar'ın imzası var. anma törenleri yapan sensin. bütün bu sürgün ve ölümlerin altında imzaları var. Havadan bombardımanın altında imzası var. Atatürk'ün ölümünden bir ay sonra İnönü Cumhurbaşkanı Celal Bayar Başbakan.

Alttaki imzalardan birisi de benim dikkatimi çekti: Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya'dır. İskilitli Hoca'yı idam eden Kel Ali lakaplı Hakim.

3 Mayıs'ta ne oldu CHP'li belediye Kel Ali'nin adını parka verdi. CHP lideri de Afyon'da Ali Çetinkaya'ya sahip çıktı. Sizin kahramanlarınız bunlarsa bu ülke biter be. Bizim kahramanlarımızın alnı ak. Hadi bunu da sahiplen bakalım. Ama yüzü yok sahiplenir. Dersim'de operasyonlarında Ali Çetinkaya'nın imzası var.

BELGE 4

27 Eylül 1938. Sason bölgesinde 384 kişinin öldürüldüğü sağ tutulanların ise sürgün için hazır tutulduğu ifade ediliyor. İmza kim biliyor musunuz? İçişleri Bakanı Şükrü Kaya..

Ben fazla vakit almamak için aradan bir kaç tane belge çıktım verdim. Hakkı teslim et. Ama edemezler. Bunların siyaseti doğruluk üzerine değil. Dersim yakın tarihimizdeki en acı olaylardan biridir. Dersim CHP hükümetlerinin 10'larca faciasından en kanlısıdır. Dersim faciası karşısında özür dileyecek olan Ak Parti hükümeti değil CHP'dir. CHP'nin Tunceli vekilleri ve Genel Başkanı'dır.Sayın Aygün çıktı açıklama yaptı linç kampanyası başladı. CHP Genel Başkanı grup kürsüsünden seviyesiz ifadelelerle bu işle yüzleşebileceğini sanıyor. Ak Parti'yi susturmaya gücü yetmez. Biz karanlıkları aydınlatmaya çalışıyoruz. Kılıçdaroğlu CHP için bir fırsattır. Partisinin geçmişiyle yüzleşmelidir. Bir mağdur olarak da bunu araştırmalıdır. Sultan Abdülmecid'le Halife Abdülmecid'in aynı kişi olmadığını anladılar. Burda da bir çark olduğu için iyimser bir gelişme olduğunu görüyorum. Mehmetçiğim sen artık bu topa girme. Gerek yok.

İzmir büyükşehir Belediyesi'ne bir operasyon var. Yargı gereğini yapacaktır. Bu Tayyip Erdoğan'a yapılıyor da sana niye yapılmasın. Benim hakkımda 57-58 dosya hazırlandı.Bütün bunların yanında benim içeri girişimi belediye başkanlığımla ifade etmeye çalışıyorlar. Okuduğum şiir de talim terbiye kurumunun onayından geçerek devletin kitaplarında yayınlanan şiirdi. O cezayı onaylayanlar kimler di? CHP'nin parti üyesi kişilerdi. Onlar da belli bir inanç ve meshebin mensubu kişilerdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.