Kılıçdaroğlu: Din Adına Kafa Kesenler Hacı Bektaş'ı Tanısalardı Bunu Yapmazlardı

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ahlaki ölçüleri ve değerleri çürümüş, diğerini düşman gören, kendinden başkalarını ötekileştiren, insanların mağduriyetleri üzerine iktidar kurmaya çalışan bir toplumdan barış ve huzur üretmesi beklenemez. Bakınız bugün Müslüman coğrafyası kan ağlıyor. Suriye ve Irak'ta 'Allahü Ekber' diyerek kafa kesen, cami, türbe yıkan, Kur'an-ı Kerimi yakan ve tüm vahşeti de din adına yaptıklarını iddia eden zalimlerin; Mevlana'yı, Yunus Emre'yi Hacı Bektaş-i Veli'yi tanısalardı, onların sevgisini, aşkını muhabbetini bilselerdi bunu asla yapmazlardı." dedi.

    Kemal Kılıçdaroğlu, adını taşıyan kültür merkezinde 51'inci Ulusal, 25'inci Uluslararası Hacı Bektaş Veli Anma Kültür ve Sanat Etkinlikleri'nin açılış töreninde konuştu.

    Kılıçdaroğlu, konuşmasından önce ismini taşıyan kültür merkezinin yapımına destek sağlayan CHP'li belediye başkanlarına birer plaket verdi. "Anadolu'nun hamuru, mayası, özü, sesi ve nefesi saygıdır, aşktır, muhabbettir." diyerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, "Anadolu'daki İslamlık ve insanlık meşalesinin ateşini yakan gönüllerdeki bu aşk ve muhabbet köprüsünü kuran Ahmet Yesevi'dir, Mevlana'dır, Yunus Emre'dir, Pir Sultan Abdal'dır, Hacı Bektaş-i Veli'dir. Veli tasavvuf dünyasında 'Allah dostu' anlamına gelir. Allah'ın dostu olabilmek ve onun sevgisini kazanabilmek ve elbette büyük bir şeref. Hz. Peygamberimiz (sav) 'Allah güzeldir ve güzeli sever' diyor. Allah'a dost saydığımız ulu hünkarın gittiği yolu anlayabilmek ve o yolun takipçisi olabilmek, insanlığımızı yeniden keşfetmenin yegane yöntemi olarak görünüyor. Çünkü Hacı Bektaş-i Veli'nin yolu, güzeli keşfetme ve güzeli yaşama sanatıdır. Biz güzeli ve güzellikleri nerede yitirdiğimizi bilirsek, o güzellikleri yeniden keşfetmenin imkanını ancak o zaman yakalarız." şeklinde konuştu.

    Bugünün insanının insanlık tarihinin en büyük maddi imkanlarına sahip olduğunu ve dünyanın elinde trilyonlarca dolarlık maddi imkan bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ama bu imkanlar dünyayı daha adaletli bir yer haline getiremedi. Tarihin en trajik katliamlarını ve savaşlarını engelleyemedi. Bugün belki de tarihin en büyük aç insan kitleleriyle karşı karşıyayız. İnsanlık bütün bu varlık içinde yokluk ve acı çekiyor. Bu kadar büyük maddi imkan insanı daha paylaştırıcı, daha kanaatkar, daha adil ve daha mutlu yapamadı. Önümüzde 2 temel sorun var. Sorunlardan birisi şu; bu hırsın, bu zulmün önüne nasıl geçeceğiz. İkinci sorun, insanlığın canavar haleni getirilerek, adalet yerine zulüm ve savaş ürettiği bu hastalıklı halden nasıl kurtulacağız. İhtiyacımız olan gerçek bir zihniyet devrimidir. Hayata bakış açımızı köklü bir şekilde değiştirmeden insan onuruna yakışır bir düzeni kuramayız. Hacı Bektaş-i Veli'nin maneviyat ve ahlak yolu, bu zihniyet devriminin yol haritasını eksiksiz bir şekilde önümüze seriyor. Peygamberimizin (sav) ve O'nun üstün ahlak yolunu yegane yol olarak kabul eden Hacı Bektaş yolundan yürümezsek kurduğumuz uygarlık düzeninin zulüm ve gözyaşı ürettiğini görmeye devam edeceğiz. Hünkar'ın yolu hem kişisel olarak hem de toplumsal olarak insanlık için bir çıkış gösteriyor bize."

    "İNSANLARIN MAĞDURİYETLERİ ÜZERİNE İKTİDAR KURMAYA ÇALIŞAN BİR TOPLUMDAN BARIŞ VE HUZUR ÜRETMESİ BEKLENEMEZ"

    Bugünkü problemlerin kaynağının, ahlaki değerlerden uzaklaşmak olduğunu dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "Ahlaki ölçüleri ve değerleri çürümüş, diğerini düşman gören, kendinden başkalarını ötekileştiren, insanların mağduriyetleri üzerine iktidar kurmaya çalışan bir toplumdan barış ve huzur üretmesi beklenemez. Bakınız bugün Müslüman coğrafyası kan ağlıyor. Suriye ve Irak'ta 'Allahü Ekber' diyerek kafa kesen, cami, türbe yıkan, Kur'an-ı Kerimi yakan ve tüm vahşeti de din adına yaptıklarını iddia eden zalimlerin; Mevlana'yı, Yunus Emre'yi Hacı Bektaş-i Veli'yi tanısalardı, onların sevgisini, aşkını muhabbetini bilselerdi bunu asla yapmazlardı. Unutmayalım, aynı dine inanan iki insanın biri birini öldürdüğü günümüzde aslanla ceylanı aynı kucakta tutan Hacı Bektaş-i Veli'den alacağımız çok dersler vardır. Sevgili canlar, Hacı Bektaş-i Veli'nin toplum ideali temel olarak ahlaklı ve erdemli bir toplum tasavvurudur. Ahlaklı ve erdemli toplumdan neyi kastediyoruz? Ahlaklı ve erdemli toplum; saygı, paylaşım, adalet, hak, hukuk, eşiklik, cömertlik, emeğe saygı gibi temel ahlaki ilkeler etrafında bir araya gelen bir toplumdur. İnsanlık ekonomik ve teknolojik olarak çok ileri noktalara gelmiş olabilir. Ama adalet, hak, hukuk, eşitlik, cömertlik, emeğe saygı gibi temel ahlaki değerler ve bu ilkeler etrafında bir araya gelirsek ahlaklı ve erdemli bir toplumu yaratmış oluruz. Bunu becerememiş bir toplum, kamil toplum olamaz, kamil toplum sayılamaz." ifadelerini kullandı.

    İnsanlık olarak güzeli bulmak için çok sağlam ilkelere ve kadim bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, "Zamanı ve mekanı aşan çağlar üstü ilkeler zaten mevcut. Önemli olan suyu hangi kaynaktan alacağımızı bilmektir. Hazreti Pir'in yüzlerce yıllık ahlak ve irfan yolu işte bu suyun kaynağıdır. O halde dönelim toprağımızın bereketli sevgi kimyasına. Yeniden Mevlana'ya çevirilim yüzümüzü. Yeniden Yunus'la hasbihal edelim, yeniden Pir Sultan Abdal'ı, Dadaloğlu'nu analım. Yeniden Hacı Bektaş-i Veli'nin Derneği'nde gönüllerimizi merhamet ve aşk ırmağıyla yıkayalım. Bunu yaptığımız zaman evrensel değerleri yakalamış olacağız. Bunu yakaladığımız zaman insanın en yüce değer olduğunu görmüş olacağız." diye konuştu.

    Kılıçdaroğlu konuşmasının sonunda ismini taşıyan salonun yapılmasına destek veren partili belediye başkanlarına teşekkür etti. CHP Genel Başkanı, salondaki ses sorunun da giderileceğini dile getirdi. CİHAN