Kalaycılık ile geçen bir ömür

Kalaycılık ile geçen bir ömür

80e dayanan yaşına rağmen yıllardır severek yaptığı mesleğini bırakmamak ve ayakta tutmak için direnen Kalaycı Mustafa Usta, Çırak olarak girdiğim bu meslekten yıllarca ekmek yedim.

Ne kadar zor olursa olsun her türlü eziyetini severek çektim. Ama şimdi ne ben mesleğimi kolayca yapabiliyorum ne de mesleğimi devam ettirecek bir çırak bulabiliyorum” dedi.Bozkır’da kalaycılık sanatının eskiden büyük bir özelliği olduğunu da dile getiren Sağlam, “Bozkır’ın tüm köylerinden, kazalarından bakır kapları kalaylatmak için insanlar gelirdi. Özellikle Cuma günlere buranın pazarı olduğu için başı kaldıracak vakit bulamazdım. Şimdi bir kısmı yandığı için küçülen iş yerim o zamanlar iki katlı idi. Müşterilerin işlerini yetiştirmek için üst katta yatar kalkardım. İki veya üç günde bir eve gitme imkanı olurdu. Şimdi ise yaşlandığım ve iş olmadığı için artık dükkanımı Bozkır’ın Pazarı olan Cuma günleri açıyorum.” diyerek kalaycılık mesleğinin o yıllarda ki önemine dikkat çekti.
Mustafa Sağlam Bozkır’da kalaycılık, sıcak demircilik, nalbantçılık gibi birçok elemeğinin yitip gitmesinden büyük üzüntü duyduğunu da dile getirerek, “Bizim gibi el emeği, göz nuru isteyen işlerle uğraşan sanatkârların meslekleri ağır ağır yok oluyor. Bozkır’da Merkez Büyük Cami arkasında bulunan ve Kalaycılar Sokağı diye halk arasında nam yapmış ince uzun sokağımızda, önceden yirmi adet kalaycı, bir o kadar demirci, nalbant gibi esnaf arkadaşlar vardı. Eskiden çekiç, körük, kap kacak sesleri ile kendisini belli eden ve Kalaycılar Sokağı olarak bilinen sokak şimdi sessiz kaldı” diye konuştu.
ALİ SAİT ÖGE

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.