Japonya'nın yeni korkusu

Japonya'nın yeni korkusu

Japonya felaket üstüne felaket yaşıyor. 8.9 şiddetindeki deprem ve tsunaminin ardından Fukuşima Nükleer Santralinde patlama yaşandı

Önce 8.9 şiddetinde deprem, ardından gelen tsunamiyle yüzyılın en büyük doğa felaketlerinden birine sahne olan Japonya'da şimdi de nükleer korku başladı. Japonya'daki Fukushimo 1 nolu nükleer elektrik santralinde dev bir patlama oldu. Başkent Tokyo'ya 250 km uzaklıkta bulunan nükleer elektrik santralinden gelen patlama sesinin ardından binanın duvarları yıkıldı çatısı çöktü. Sızıntıya karşı pencere ve kapılarda koruyucu önlemler alındı. Patlamanın ardından ortaya çıkan radyasyon tehlikesiyle ilgili çelişkili açıklamalar geldi. Japon hükümet sözcüsü Yukio Edano, nükleer  tesisteki reaktörü çevreleyen metal korumanın hasar görmediğini ve tesis çevresinde radyasyon oranında artış tespit edilmediğini söyledi. Edano'nun aksine Nükleer ve Endüstri Güvenliği Ajansı ise Fukushimo Nükleer Santrali'nin 1 numaralı reaktörünün kontrol odasındaki radyasyon düzeyinin olağan değerlerin neredeyse bin katına yükseldiğini kaydetti.
Hidrojen ise tehlike yok
Başbakan Naoto Kan'ın tesisi ziyaret etmesinin ardından reaktörün çevresinde sakinleri tahliye edilecek bölgenin alanı 3 kilometreden 10 kilometreye çıkartıldı. Merkezi İngiltere'de bulunan Dünya Nükleer Birliği'nin iletişim müdürü Ian Hore Lacy, olayın bir hidrojen patlaması olduğunu düşündüğünü belirterek, "Eğer hidrojen tutuştuysa yok olur gider, fazladan bir tehlike oluşturmaz" dedi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEK), Japon yetkililerin nükleer elektrik santrali yakınında oturanlara iyot tableti dağıtmaya hazırlandıklarını açıkladı. İyot, radyasyona maruz kalınması durumunda vücudun korunmasına  yardım için kullanılıyor.  

110 BİN KİŞİ TAHLİYE EDİLDİ
Japonya'nın başkenti Tokyo'ya 240 kilometre uzaklıktaki Fukuşima nükleer elektrik santralinde meydana gelen patlamanın ardından ortaya çıkan radyasyon nedeniyle santral çevresinde yaşayanların tahliye edildiği bildirildi. Japonya'nın Kyodo haber ajansı, patlamanın meydana geldiği Fukuşima Daiichi nükleer elektrik santralinin 20 kilometrelik yarı çapı yakınında yaşayan yaklaşık 110 bin kişinin tahliye edildiğini duyurdu. Ajansın haberinde, ayrıca Fukuşima Daiichi'nin, yakınındaki Fukuşima Daini nükleer satralinin etrafındaki 10 kilometrelik yarıçap dahilinde yaşayan 30 bin kişinin daha tahliye edildiği belirtildi. Japonya'daki nükleer güvenlik ajansından yapılan açıklamada, reaktörden sızan radyasyondan etkilenenlerin sayısının 160'ı bulabileceği belirtildi. Nükleer güvenlik ajansı yetkilileri, Fukuşima Daiichi nükleer elektrik santralindeki patlamanın büyüklüğünün, 1 ile 7 arasındaki Uluslararası Nükleer ve Radyolojik Durum Ölçeği'ne göre 4 olduğunu kaydetti. Ölçeğe göre Ukrayna'nın Çernobil nükleer santralinde meydana gelen patlamanın büyüklüğü 7 olarak kabul ediliyor. Japonya Baş Kabine Bakanı Yukio Edano, Tokyo Elektrik ve Enerji Şirketinin, radyasyon sızdıran reaktörün soğutulması ve santralin ilgili birimindeki basıncın azaltılması amacıyla reaktörün deniz suyuyla doldurulmasını planladığını söyledi. Kyodo haber ajansı, Japonya genelinde yaklaşık 300 bin kişinin tahliye edildiğini ve 5,5 milyon kişinin ise elektrikten yoksun olduğunu duyurdu.
Enkaz altında binlerce ceset olabilir
Deprem kuşağında  yer alan Japonya felaketlere hazırlıklı bir ülke olsa da yaşananlar karşısında zaman zaman çaresiz kalıyor. Metro ulaşımı durdu, milyonlarca ev elektriksiz kaldı.
4 tren ile içinde 100 kadar kişi bulunan bir trenden de hala haber alınamıyor. Trendeki yolcuların sayısı henüz bilinmiyor. Felakette 800 kişi kayıp, binden fazla kişi de yaralı. Bilinmeyen sayıda cesedin enkaz ve molozların altında olduğu  sanılıyor. Kurtarma görevlileri depremin en kötü vurduğu bölgelere henüz  ulaşamadı.
Depremden bu yana çoğu ülkenin kuzeydoğusunda olmak üzere bir milyondan fazla eve su verilemiyor.  Japonya Başbakanı Naoto Kan, depremin ardından kurtarma ve yaraları sarma  çalışmal arı için 50 bin asker görevlendirdiklerini açıkladı. Naoto Kan, toplam 190 askeri uçakla 25 gemi depremden etkilenen bölgeye gönderildi. Japonya'nın beş bölgesinde 215 bin kişi bin 350 geçici barınakta yaşıyor.
5 milyon kişinin elektrik ve suyu yok
Japonya ’da ya şanan deprem ve tsunami fe laketinin ardından elektrik ve su sıkıntısı baş gösterdi. Yetki liler depre min vurduğu kuzey bölgesinde ya şayan 5 milyon ki şinin elektrik ve su sıkıntısı çektiği ni dile getirdi. İdare li kullanın uyarı sı Te levizyonlarda halkı sık sık uya ran yetki liler, deprem ve tsunami yüzünden kapanan nükleer santraller nedeniyle elektriğin idare li kullanılması hususunda çağrı da bulundu. İç bölgelerde benzin satışı ya pılamazken, Tokyo ’da ise araç başı en fazla 15 litre benzin verilmeye başlandı. Başkent sokakları bomboş 32 milyonluk başkent Tokyo bomboş sokaklarıyla dikkati çe ki yor. Şehir merkezindeki irili ufaklı marketlerde halkın stok yapması nedeniyle tezgahlarda boş raflar gözlemleniyor. Şehir içi ulaşım tam anlamıyla hizmete girmediği için ken t merkezi ile havaalanı arasındaki bölgede ulaşım güçlükle sağlanıyor.
İnsanların çoğu boğularak can verdi
Tarihinin en şiddetli depremlerinden birini yaşayan Japonya’da fe laketin üzerinden 24 saatten fazla bir süre geçmesine rağmen yıkı mın boyutları hâlâ netleşmedi. Ölü sayısıyla ilgi li ya pılan açıklamalar da kafaları karıştırdı. Hükümet kaynakları 400 ki şinin cesedine ulaşıldığını açıklarken Japon medyası ise ölü bulunanların sayısının bin 300’ü geçebileceğini duyurdu. Bu açıklamanın üzerinden birkaç saat bile geçmeden Japonya’nın resmi devlet televizyonu Minamisankriku kentinde yaklaşık 10 bin ki şiden haber alınamadığını duyurdu. Ülkenin kuzey doğu sunda yer alan Minamisankriku’nun yanı sıra yolların ortadan yarılması, havaalanlarının kapalı olması yüzünden birçok yerle kara ve havayo lu bağlantısı kesik. Hayatını kaybedenlerin çoğunun boğularak can verdiği, dev dalgaların çekilmesinin ardından çamur tabakasının altında çok sayıda ce set bulunduğu belirtiliyor. 8,9 şiddetindeki yıkıcı depremin ardından en az 125 artçı sarsıntı olduğu ve devam ettiği belirtildi.
5 dakikada bir artçı sarsıntı
Görgü tanıkları nere deyse her 5 da ki kada artçı sarsıntılar olduğu nu ve bunun 6.8 şiddetine kadar çıkabildiği ni söylüyor. En az 3 bin 400 bina tamamen yıkı lırken, Senda i Ha valimanı’nda tsunaminin ardından çıkan yangın hâlâ kontrol altına alınamadı. Sağlık bakanlığı huzurevleri nin de içinde bulunduğu 181 sağlık merkezinin hasar gördüğünü açıkladı.
Ekvator’da halk sokaklarda uyudu
Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi, depremin ardından Pasifik Okyanus bölgesinin büyük bir kısmını içine alacak şekilde tsunami alarmı verdi. 53 ülkeyi vurabileceği açıklanan ve saatteki hızı 800 kilometreyi bulan dev dalgalar, birçok ülkede korkuya neden oldu. Ana depremden yaklaşık 8 saat sonra, Japonya’ya 6 bin 200 kilometre mesafedeki, ABD’nin Pasifik adası Hawaii’ye ulaştı. Hawaii Adaları’nda, yetkililerin zamanında aldığı geniş önlemler sayesinde ölen ya da yaralanananın olmadığı açıklandı.
Tsunami ABD’yi de vurdu
Ayrıca ABD’nin Kaliforniya ve Oregon eyaletlerini de tsunami dalgaları vurdu. Kaliforniya’da bazı bölgeler önlem nedeniyle tahliye edildi. Ülkesinde olağanüstü hal ilan eden Ekvator Devlet Başkanı Rafael Correa ise başta Galapagos adası olmak üzere diğer adalarda yaşayanları yüksek yerlere çıkmaları konusunda uyardı. Ekvator’da korkuya kapılan birçok insan evlerini terk etti, geceyi de sokaklarda geçirdi.
DÜNYANIN EKSENİ KAYDI
İtalya merkezli Ulusal Jeofizik ve Yanardağ Bilimi Enstitüsü’nden gelen raporlarda 8.9 büyüklüğündeki depremin dünyanın eksenini yaklaşık 10 santimetre kadar kaydırdığı belirtildi.  ABD Coğrafi Araştırmalar Merkezi’ninden jeofizik uzmanı Kenneth Hudnut, “Şu aşamada, Küresel Konumlama Merkezi’nin (GPS) yaklaşık 2.4 metre kadar kaydığını görüyoruz"  değerlendirmesinde bulundu.  Tokyo Üniversitesi  Deprem Araştırma Enstitüsü'nde misafir öğretim görevlisi olan Yrd. Doç.  Dr. Serdar Küyük de çarpıcı bilgiler verdi. Küyük, Japonya'nın deprem ve tsunami felaketiyle okyanusa 2 metre kaydığını ve 70 santimetre yere doğru göçtüğünü söyledi.       
Küyük, depremi ölçen sismik ağların durduğunu ve aletsel olarak  ellerinde büyüklük ölçüsü bulunmadığını kaydetti. Tokyo'nun kuzeyindeki Tsukuba şehrinde sismik verilerin ölçüldüğü  ve işlendiği bir merkez olduğunu, ancak elektrik kesintisi ve su basması  nedeniyle sistemin aktive edilemediğini ve veri alınamadığını kaydetti. Depremin maksimum yer ivmesi dağılımını incelediklerini belirten Küyük,  bu bağlamda ellerine gelen en büyük kayıtların Sendai şehri ve ıbareki  eyaletinden olduğunu anlattı. Küyük, bu depremin sıradan olmadığını ifade ederek, depremin neredeyse  yer çekimi gücünde yanal olarak bir itmeye neden olduğunu dile getirdi.        
Bu ivme değerlerini devamlı incelediklerini belirten Küyük, Sendai şehrinde kıyı kesimlerin 65 ila 70 santimetre  yere doğru göçtüğünü söyledi. Küyük, "büyük bir alanın resmen aşağıya indiğini" vurgulayarak, muhtemel  sebebin, tsunamiyle gelen dalgaların hepsinin geri gidemeyip bölgede bir ağırlık  yapması ve depremin de etkisiyle aşağı doğru zemini itmesi olduğunu ifade etti.         Küyük, "Japonya'yı okyanusa  çekmiş gözüküyor ve biraz da batırmış" dedi. Sendai şehrindeki bazı arkadaşlarıyla görüştüğünü ifade eden Küyük,  şehirde ve binalarda büyük yıkım olmadığını, ancak evlerin içinde "taş üstünde  taş kalmadığını" söyledi.      
Tanıklar o anı anlattı:
Tüm komşularımız öldü
Tukiko (Tokyo): Hayatımda hiç böyle şiddetli deprem yaşamadım. Evim, beşinci katta. Önce bina yavaşça sallandı, sonra sarsıntı giderek arttı. Çok korkunçtu. Birkaç dakika öncesine kadar, atlayarak binadan çıkan komşularla beraberdim. Bir anda hepsi öldü.
Duvarlar ileri geri sallandı
Ryosuke (Tokyo): Japonya'nın kuzeyinden uzak olmamıza rağmen, buradaki deprem çok büyük oldu.İlk deprem çok uzun sürdü, bürodaki herkes çığlık çığlığaydı. Yaklaşık 30 dakika sonra bir deprem daha oldu. Kağıtlar ve masaların üzerindeki malzemeler yerlere düşüyor, duvarların çıkardığı sesi duyabiliyorduk. Duvarların ileri geri sallandığını duyduk.. Şirket bizden büroda kalmamızı istedi. Bir yere kıpırdayamadık.
Böyle korkunç bir olay yaşamadım
Robert Koch (Tokyo): İçeride olması gereken herşey şimdi dışarıda. Evim, içine bomba düşmüş gibi. Tokyo'nun merkezinden 20 dakika uzakta oturuyorum. Güney Afrikalı olduğum için ayağımın altında titreyen ve sarsılan bir zemine alışık değilim. ben hayatımda böyle korkunç bir olay yaşamadım.
Gemide sallanır gibiydik
Jeffrey Balanag (Tokyo):Asansörler durduğu için büroda hapis kaldık. O an sanki bir teknede sallanır gibiydik. ODeniz tutmuş gibi olduk. Art arda artçılar oldu. Yerimizde sabit durmak imkansızdı. Deprem durduğunda televizyonda tsunaminin karaya doğru ilerlediğini gördük. Yangınları gördük. Çok korkunçtu. 
Dünya, yardımsever ülke için seferber
Birleşmiş Milletler'e en fazla yardım eden ülkelerin başında gelen Japonya için dünya seferber oldu. Aralarında Türkiye'nin de olduğu bir çok ülkeden arama kurtarma ekipleri, şiddetli deprem ve tsunaminin yerle bir ettiği bölgeye gitti
Uluslararası toplum, şiddetli deprem ve tsunaminin vurduğu Japonya'ya yardım ekiplerini göndermeye başladı. Aralarında Türkiye, İngiltere ve ABD'nin de olduğu birçok ülkeden profesyonel arama kurtarma ekiplerini gittiği bölgeye, Birleşmiş Milletler'in bu çalışmalardaki eş güdümün sağlanmasına yardım edecek bir ekibi de gönderildi.
Cenevre'deki BM İnsani İşler Koordinasyon Bürosu'nun sözcüsü Elisabeth Byrs, felaketlerle mücadelede en fazla deneyimi olanlar arasında bulunan 9 uzmanın Japonya'ya gönderildiğini belirterek, bu uzmanların ihtiyaçların belirlenmesine yardım edeceğini ve Japon yetkililerle işbirliğini sağlayacağını söyledi. Byrs, gönderilen BM felaket yardım ekibi içinde Japonca bilenler ile çevre uzmanının da bulunduğunu belirtti.
BM yetkililerinin açıklamalarına göre, Japonya'dan gelen talep üzerine önceki gün geç saatlerde, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Kore ve ABD'den 4 yabancı arama kurtarma ekibi yola çıktı. Singapur, bir arama kurtarma ekibi, İsviçre kurtarma görevlileri ve sağlık uzmanlarından oluşan 25 kişilik ekiple özel eğitimli 9 köpek gönderdiğini kaydetti. İngiltere de Japonya'dan gelen talep üzerine yardım göndereceğini açıkladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de, Japon mevkidaşı Naoto Kan'a mesaj göndererek, deprem felaketinden dolayı üzüntülerini iletti ve Almanya'nın yardıma hazır olduğunu bildirdi. Merkel, "Japonya'daki insanlara bu zor günlerde yanlarında olduğumuzu söylemek istiyorum. Hayatını kaybedenler için üzüntümüz büyük. Her türlü yardımı yapmaya hazırız. Arama kurtarma uzman ekiplerimizi Japonya'ya gönderdik ve Almanya elinden geleni yaparak, sadece önümüzdeki birkaç gün değil, yeniden yapılandırma dönemi boyunca destek sağlayacak" dedi.
KİMSE YOK MU VE İHH BÖLGEDE
Felaketin ardından Türkiye'deki yardım kuruluşları da harekete geçti.  Kimse Yok Mu Derneği'nden 5 kişilik acil operasyon ekibi ile İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nın acil yardım ekipleri de Japonya'ya gitti.
Tokyo'ya giden ekibi uğurlayan Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı Mehmet Özkara, Japonya'nın, 1999'daki Marmara depreminde Türkiye'ye en çok yardımı yapan ülkelerin başında geldiğini söyledi. Özkara, ''Bugün vefa zamanıdır. O insanların zor ve acılı günlerinde yanlarında olmak derneğimizin misyonudur'' dedi.
Ekibin vereceği bilgiler doğrultusunda eleman ve maddi yardım desteğinde bulunacaklarını belirten Özkara, vatandaşların cep telefonundan ''5777''ye SMS göndererek Japonya için 5 TL'lik bağışta bulunabileceklerini kaydetti.
Bu arada, Türkiye'deki tatillerini tamamlayarak ülkelerine dönen bir grup Japon turist, çalışmalarda bulunmak üzere ülkelerine giden dernek üyelerine teşekkür etti.
İHH'nın 5 kişilik ekip de hızlı trenle gittikleri Tokyo'dan deprem bölgesine geçerek acil yardım ve arama kurtarma çalışmalarına katıldı. İHH ekibinin öncelikle bir kriz değerlendirme çalışması yapacağı, ardından Japonya'daki yetkililerle görüşerek ihtiyaç duyulan yardımları tespit  edeceğine işaret edilen açıklamada, talep edilen yardım malzemelerinin temin edilerek afetzedelere ulaştırılacağı kaydedildi.
Demir: Japonlar  yapıyorsa biz daha iyisini yaparız'
Bayındırlık ve İskan Bakanı Mustafa Demir, Japonya'da ruhsatlı yapılmış binalarda bir yıkımın olmadığına dikkati çekerek, "Japonlar yapıyorsa biz daha iyisini yaparız" dedi.
25. GAP Yüksek Kurulu toplantısına katılmak üzere gittiği Şanlıurfa'da çeşitli temaslanda bulunan Bakan Demir, Mimarlar Odası İl Temsilciliği'ni ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Demir, Japonya'da depremin büyüklüğünde ziyade tsunaminin etkisinin ağır olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
"Hemen hemen ruhsatlı yapılmış binalarda bir yıkım olmadığını gördük orada. Japonlar yapıyorsa biz daha iyisini yaparız, buna herkes inansın. Zaten biz de burada bunun için uğraşıyoruz. Bizim uyguladığımız sistemlerin ana hedeflerinden bir tanesi de depreme ve afete dayanıklı, güvenli yapı yapmak.''
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.