İsmet Küçükdoğru:  Sene De Bir Gün 

İsmet Küçükdoğru: Sene De Bir Gün 

Siyasi partilerin Konya’daki il Başkan Yardımcıları; fikirlerini, siyasi görüşlerini, şehrin sorunlarını ve çözüm önerilerini Merhaba Gazetesi “Siyasetin Nabzı” sayfaları için kaleme aldı.

Gelecek Partisi Konya İl Başkan Yardımcısı İsmet Küçükdoğru

Sene De Bir Gün 

Malumunuz geçtiğimiz günlerde koskoca bir gün pardon pardon bir dakika hatta ve hatta bir saniye boyunca kadınlar gününü kutladık. Kadınların değerli olduğunu göstermek, önemsediğimizi belli etmek için böyle bir günün olması böyle bir güne ihtiyaç duyulması ne kadar üzücü.

 

Her kadın değerlidir ve özeldir. Peki ne zaman? Sadece ve sadece 8 Mart’ta. Ne kadar acı değil mi? Sevmelere ömür yetmemesi gereken kadınlarımızın hakkını senede bir gün çiçek vererek, bir iki güzel söz söyleyerek, saksılar içinde toprak ve tohumlar göndererek harika bir şekilde bu anlamlı günü taçlandırdık. Ne mutlu bize. Daha ne olsun.

 

Başta henüz nasıl bir dünyaya geldiğinin farkına varmadan en yakınındaki erkekler tarafından taciz edilen hatta tecavüze uğrayan kız bebeklerimizin (maalesef çocuk bile diyemiyorum), 80 yaşında tahrik unsuru olan nenelerimizin, gece dışarda dolaştığı için büyük günah işleyen kızlarımızın ve tüm kadınlarımızın Kadınlar Günü kutlu olsun.

 

Müslüman bir ülke olarak tüm ibadetlerimizi sözde, gözde ve toplum önünde yaparken Allah’ın verdiği canı Allah’tan başkası alamaz derken önce kendi vicdan ve merhametimize sonra da başkalarının canına kıydık. Ya da göz yumduk. Peygamber Efendimiz S.A.V’ in Veda Hutbesinde ‘Kadınlar Sizlere Allah’ın Emanetidir’ sözünü ne de çabuk unuttuk.

Bana göre kadınlarımıza gerek fiziksel gerek psikolojik gerek de özgürlüklerine uygulanan şiddetin en önemli 3 sebebi vardır. Ahlak ve namus kavramının çarpıtılması, ekonomik nedenler ve hukukta caydırıcı bir yaptırımın olmamasıdır.

Bu başlıkları açacak olursak namus kavramını sadece kız çocuklarımızın özgürlüklerinde, kıyafetlerinde ve düşüncelerinde aramaktan, ahlaksızlığı engellemek için ahlakın taa kendisini yok eden erkek çocuklar yetiştirdiğimizin farkına varamadık. Böylece 80 yaşındaki neneye tecavüz eden ve bir de bunu kendine hak gören nesil ortaya çıkardık.

Kadına uygulanan haksızlığın biri de kuşkusuz istihdam olanaklarının kısıtlanmasıdır. Yaklaşık 4 kadından biri işsiz ve ekonomik özgürlüğü yoktur. Maalesef ülke olarak özellikle de son zamanlarda ekonomimiz üzerine düzenleyici- önleyici faaliyetlerden ziyade yaşananları çarpıtma ya da gündemi değiştirme politikalarıyla iç içeyiz. Ayrıca tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi süreci insanları hem psikolojik ve sosyal yönden oldukça zorladığı hem de ekonomik olarak da daha da dibe çektiği aşikardır. Maalesef ki bazı yanlışlar için kılıf, bazı gerçekler için de asılsızlık algısı oluşturuldu. Böylece ekonomik krizden dolayı cinnet geçirerek eşimi öldürdüm diyen adamın savunmasını almış bulunduk.

Hukuk olarak ele aldığımız da ise tepeden tırnağa şiddete sebep olan, razı olan ve müsamaha gösterenlerin suçlu olduğu kadar, şiddeti önlemek için sert bir hukuk kuralının olmaması da bu suça sebebiyet vermektir. Artık dışarda bir kadına şiddet uygulayan adam değil de kadını adamdan kurtaran kişilerin yargılanması ve bu da yetmez gibi maalesef kadını öldüren birinden daha çok ceza alması toplumu sağ duyudan uzaklaştırmıştır.

Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diyerek dışarda şiddet gören bir kadına karşı yardım etmek yerine üç maymunu oynamaya başladık. Televizyon ve gazetelerde manşet olan kadın cinayetlerine içimiz acımıyor, şiddete maruz kalan kadın gördüğümüzde resmen yüzümüzü çeviriyor, namus kavramını sürekli kızına aşılayanlara biraz da oğlunu eğit diyemiyoruz.

Sonuç olarak hukuk ve demokratik bir ülkenin tüm reformlarını, tüm haklarını defalarca konuştuk, tartıştık, satır satır ezberledik ama uygulamaya gelince küçücük kız çocukların dahi karşı cinsleri tahrik edebileceği çirkinliği ile karşı karşıya kaldık.

Korkarım ki ileride 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak değil, Kadınları Koruma Günü olarak adlandırılacak. Tek bir gün sevgi gösterdiğimiz, tek bir gün çiçek verdiğimiz, tek bir gün kadının kadın olduğunu anladığımız gün olarak sınırlandırılacak. Gelin bu kötü sahneyi engellemek için, her kadına bir anne her anneye de bir kız çocuğu gözüyle bakalım.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.