İslâm Birliği şart

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin Pazartesi Sohbetleri’nde, “Filistin ve Kudüs” gündeme geldi. Konuşmacı NEÜ Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Caner Arabacı, “Kudüs ve Filistin’in Osmanlı Devleti’nden İngilizlerin işgaline geçeli tam 100 yıl oldu. Filistin ve Kudüs’ün haçlı ve İngiliz işgaline girişinin yüzüncü yılını yaşıyoruz. Doğu Kudüs’ün İsrail işgaline geçişinin de 50’inci yılındayız. 1967’den bu yana Mescid-İ Âksa’nın da bulunduğu Doğu Kudüs, Yahudi işgalinde. İsrail devleti kurulduğu zaman Kudüs’ün bu kısmı Müslümanların elindeydi. Ama 67 Arap-İsrail savaşında Mescid-i Aksâ tarafı da Yahudilerin kontrolüne geçti” dedi.

KUDÜS-İ ŞERİF  BİZİM İLK KIBLEMİZ

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette, Filistin ve Kudüs’ün İslâm coğrafyasındaki yeri ile batılıların buraya bakışı ve Yahudi devletinin kuruluşuyla ilgili açıklamalar da yapan Prof. Dr. Caner Arabacı, Türklerin Kudüs’le ilgisi ve ilişkisinin Anadolu’dan eski olduğunu Osmanlı dönemine münhasır bir şey olmadığını söyledi. Filistin’de bin yıl öncesinde de Torunoğulları, Eyyûbiler, Memlükler gibi Müslüman Türk devletlerinin olduğunu kaydeden tarihçi Arabacı, Kudüs’ün de bunlara bağlı olduğunu ifade ederek “Kudüs bizim ilk kıblemiz. İslâm medeniyetinin en önemli üç şehrinden biri. Yâni Mekke, Medine ve Kudüs’ü peşpeşe saymamız gerekir. “Kudüs-i Şerif” ve “Şam-i Şerif” der atalarımız. İkisini beraber alır. Çünkü Bilâd-ı Şam bölgesinde kalır Kudüs, Miraca ilk çıkış mekanıdır. Medeniyet değerlerimizden dolayı Kudüs’le manevi bağlarımız var” diye konuştu.

İSLÂM BİRLİĞİ YENİDEN KURULMALI

400 yılı aşkın Osmanlı idaresinde kalan Kudüs’e çok yatırımlar yaptığını, vakıflar kurduğunu, camiler, kütüphaneler ve saymakla bitirilemeyecek sayıda eserleri olduğunu dile getiren Arabacı, Halep, Şam, Bağdat gibi medeniyetimizin vazgeçilmez İslâm şehirlerinin tahrip edildiğine de işaret ederek “İslam birliğini kuramadık. Meselâ, Yavuz Selim o bölgeye giderken beyninin orta yerinde İslam birliği vardı. İslam birliğini haçlıya karşı kurmazsanız güç dağılmasıyla ayakta kalamazsınız. İslam Birliğini haçlıya karşı kuracaksınız ki medeniyetiniz, insan unsurunuz dirlik görsün, düzen görsün ve insanca yaşayabilsin” dedi.  İngiliz Generali Allanby’in, yanında Osmanlı’ya ihanet eden ve İngilizlerle işbirliği yapan Şerif ekolünden insanlarla Kudüs’e girdiği zaman ilk beyanatının “Haçlı seferleri şimdi sona erdi” olduğuna dikkat çeken Arabacı, Yunanistan’da, Avusturya’da, Viyana’da ve Almanya’da “Kudüs haçlıların eline geçti” diye şenlikler yapıldığını da hatırlattı.

“FİLİSTİN, ORTA DOĞU’NUN KAPISIDIR”

Avrupa’nın Filistin ve Kudüs’e bakışı hakkında da çarpıcı açıklamalar yapan Arabacı, Alman raporlarında “Filistin, Ortadoğu’nun kapısıdır” şeklinde ifadelerin yer aldığını ve bu bakışın Filistin’de bir İsrail devleti kurmak isteyen Teoder Herz’in bakışıyla örtüştüğünü ve Yahudilerin, Osmanlı dönemindeki sloganlarının da “Gelecekte Kudüs’te buluşmak üzere…” olduğunu söyledi.   Abdülhamid Han’ın 1882!de Kudüs’te Yahudi yerleşimine yasak getirerek toprak almalarına izin vermediğini de ifade eden Arabacı, Filistin ve Kudüs’ün, elimizden İngiliz ve Yahudi işbirliğiyle çıktığını ve 1914’de Osmanlı Devleti’ni parçaladıklarını, İngilizlerin Balfour Deklarasyonu’nun tek taraflı olmayıp Amerika, Fransa, İtalya’yla da yaptığını hatırlatarak” İngilizler iki yüzlü değil çok yüzlüdür. İsrail, İngiliz kanatları altında palazlanmıştır” dedi.  Osmanlı’nın Kudüs’ten çekilirken yenilgisinin altında 7. Ordu Komutanının yanlış kararları olduğuna işaret eden Arabacı, 1948’de ilk Yahudi devletinin kurulduğunu, günümüzde de 2. İsrail Devleti’nin Kuzey Irak’ta kurulma aşamasında olduğuna değinerek “Güç birliktedir ve dayanışmadadır. İslam devletlerinin idarecilerine rağmen halkta bir uyanış başlamıştır” dedi.