İşçimizin yanındayız

Çelik-İş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı Muharrem Oğuz, Eti Alüminyum Tesislerinin özelleştirilmesinin ardından işten çıkarılan işçilerin işsiz kalmadıklarını ancak hiçbir özlük hakları olmadan değişik kurumlarda çalıştırıldıklarını söyledi.

Oğuz, “Alüminyum Tesisleri’nin özelleştirilmesinin ardından yıllardır tesislerde çalışan ve Seydişehir’de yaşayan işçilerin büyük bölümü işi bırakmak zorunda kaldı. İşten çıkan işçilerimizin yerine tesisleri alan şirketin sahiplerinin Karadenizli olması nedeniyle çoğunluğu kendi bölgesinden olmak üzere yeni işçiler getirildi. Bizler her zaman olduğu gibi bugün de işçimizin yanında olduk ve onları haklarının korunması için ne gerekiyorsa yaptık. Ancak buradan ayrıldıktan sonra 4-C statüsü dediğimiz başka kurumlarda çalıştırma yolu ile değişik ilçelerde okul, adliye veya çeşitli kurumlarda işe başlayan işçilerimizin şu anda durumları iyi değil. Hükümetimizden bir an önce başka kurumlara giden işçi arkadaşlarımızın özlük ve çalışma haklarının iyileştirilmesini istiyoruz” dedi.

Bu statüdeki başta kurumlarda işe başlayan işçilerin ne işçi, ne de memur kadrosunda olmadıklarını da dile getiren Oğuz, “1985 yılında çıkarılan bir kanunla özelleştirme sonrasında işsiz kalan arkadaşlarımızı 4-C maddesinden yararlandırıyor. Yılda on ay çalışıyorlar hiçbir özlük hakları yok. Aldıkları ücret de çok düşük. Bu şartlar işçinin ve memurun tahrip edildiği bir dönemde arkadaşlarımızın bu şekilde çalıştırılması içler acısı bir durum. Bu arkadaşlarımızın bir an önce statüsünün belirlenmesini istiyoruz. Çünkü arkadaşlarımız gerçekten mağdur durumdalar. Buradan gitmek zorunda bırakılan işçilerimiz zaten büyük sıkıntı içerisinde Seydişehir’i terk etmek zorunda bırakılmışlardı” diyerek işçilerin sıkıntılarını dile getirdi.
Sendika olarak yaptığımız toplu iş sözleşmesi ve iyileştirmelerle 750 ile bin TL arasında fiyat belirlediklerini de dile getiren Oğuz, “Zaman zaman çalışma şartlarında değişiklikler yapılıyor. Şu an burada bin 400 civarında işçi statüsünde çalışanımız var. Buna mühendisler ve memurlar da dahil. 300 tane arkadaşımız da kapsam dışında. İşverenlerle ilişkilerimiz şu an iyi. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi için elimizden geleni yaptık. İşçi sağlığı, iş güvenliği eğitim programlarıyla işçi arkadaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarıyla ilgileniyoruz. İşverenlerde bu konuda üzerlerine düşen görevi yerine getiriyor. Biliyorsunuz dünyada mevcut bir kriz var. Bu kriz bizi de vurdu. Bizim birinci talebimiz bir an önce ekonomik krizin kalkması ve normal statüye dönüp arkadaşlarımızın özlük haklarının iyileştirilmesidir. Şunu da özellikle belirtmek isterim sevindirici bir gelişme bu kriz döneminde hiçbir arkadaşımız ekonomik kriz nedeniyle işten çıkarılmadı” diye konuştu.
Özelleştirme öncesinde Eti Alüminyum Tesisleri’nde bin 492 işçi olduğunu da belirten Oğuz, “Memur olmayan statüdeki çalışanlarla bu sayı 2 bin 400 civarındaydı. Özelleştirmeden sonra çıkarılan memurların yerine alınan taşoran işçileri ile rakam aynı orana ulaştı. Yani sayıda ve üretimde düşme yok. Zaten burası entegre bir tesis. Özelleştirme öncesinde 64 bin ton sıvı alüminyum üretiliyordu. Özelleştirmeden sonra da bu sayı değişmedi. Özelleştirmeden önce de sonra da sendikacılık görevimizi yerine getiriyoruz” diyerek işçilerin yanlarında olduklarını söyledi.
Eti Alüminyum Tesislerinin özelleştirilmesinin ardından çok sayıda işçinin 4-C statüsünde başka yerlere gitmeleri ile Seydişehir’de büyük bir göç yaşandığını da vurgulayan Çelik-İş Sendikası Seydişehir Şube Başkanı Muharrem Oğuz, “Seydişehir özelleştirmeden sonra büyük göçler verdi. 48 bin olan nüfusu 28 bine kadar düştü. 4-C statüsündeki işçilerin özelleştirmeden sonra kendi memleketlerine gitmeleri göçün en önemli nedeni oldu. Biz Çelik-İş Sendikası olarak özelleştirme çalışanları mağdur etmesin diye mücadele ettik ama bunda zararlı çıkan işçilerimiz oldu. Bunun için özelleştirme yapıyorsanız lütfen istihdamı da koruyun. Özelleştirilen yerlerde üretim ve yatırım devam etsin” diyerek sözlerini bitirdi.

ALİ SAİT ÖGE