İş çığrından çıktı
Toplumun değerlerinden uzak, ahlak ve manevi yapıyı bozan yayınlar aile kurumunu tehdit ediyor. Yıllardır toplumun altını oyan ‘evlilik programları’ ise son aylardaki yayınları ile vatandaşların tepkisini çekiyor. Aile ve evlilik kurumunun aşağılandığı programlar ise uzun yıllar boyunca verdiği tahribata rağmen yetkili kurumların duyarsızlığı nedeni ile daha fazla yaygınlaşıyor. Geçtiğimiz günlerde de Konyalı Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Prof. Dr. İlhan Yerlikaya, televizyonlardaki evlilik programlarını eleştirip, "Evlilik programları çığrından çıktı. Buralarda çok kötü şeyler oluyor. Ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor" demişti. Yerlikaya açıklamasının devamında şu ifadelere yer vermişti: "Özellikle evlilik programları çığrından çıktı. Buralarda çok kötü şeyler oluyor. Ağzımıza alamayacağımız şeyler söyleniyor. Evlilik programlarındaki o sözlerin bazılarını burada ben söylesem ve bunlar televizyonda yayınlansa RTÜK olarak o kanala kapatma cezası vermemiz gerekir." Sosyologlar ve vatandaşlar ise bu programlara düzenleme ve kısıtlama getirilmesini istiyor. RTÜK Başkanı Yerlikaya’ya sosyal medya vasıtası ile sesini duyurmaya çalışan vatandaşlar, “Tespit değil icraat yapın o zaman. Kaldırın şu saçma programları insanların beynini uyuşturmaktan başka bir yaptıkları yok. Sadece evlilik programları olsa iyi, çoğu dizi, yarışma vs. insanları eğitmiyor resmen toplu cahilliğe sürüklüyor” gibi yorumlar yaptı.
DEĞERLERİMİZ METÂLAŞTIRILIYOR
Konu ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Sosyolog Doç.Dr.Özgür Sarı, “RTÜK Başkanı’na günaydın hatta tünaydın demek istiyorum. Bu iş çığrından çıktı. RTÜK maalesef iç meselelerinden dolayı medyayı takip edememiş” dedi. Muhafazakar yapının evlenmeye ve evlendirmeye meraklı olduğunu söyleyen Sarı, “Bu işin bir usulü adabı vardır. Biz bu konuda çok defa uyarılar yaptık, dilimizde tüy bitti. Bunlar bir evlendirme işi yapmıyor, şov yapıyorlar. Bu programların sonunda evlenen kaç kişi var? Evlendi ise aile yapısını sürdüren kaç çift var? Bunları merak ediyorum. Buradaki en büyük sorunu metâlaştırmadır. Metâ, bir pazar ürünü haline getirmektir. Manevi değerler metâlaştırılıyor. Toplumun temelini oluşturan bazı değerler vardır. Evlilik bunlardan birisidir. Evliliğin, ailenin, İslam’ın metâlaştırılmasına karşıyım. Bugün ibadetler bile bir Pazar ürünü haline getirilmiştir. Umre ziyaretleri şova dönüştü, Ramazan iftarları yemekli kokteyllere dönüştürüldü. Metâlaştırmada birinci suç maalesef medyanındır. Reklamlar, programlarla bunun sorumlusu medyadır” ifadelerine yer verdi.
AİLE KURUMU ŞOVMENLERİN ELİNDE
‘Talep görüyor’ denilerek bu tür yayınların meşrulaştırılamayacağını söyleyen Sosyolog Sarı konuşmasına şöyle devam etti: “Medya bazen de eğitici, önder olur. Halk her şeyi talep ediyor diye vermez. İkinci hususta ise iş muhafazakârlara düşüyor. Ben gerçekten dindarım diyene daha çok iy düşüyor. Maalesef bu metâları satanlar ve alanlar hep muhafazakarlar. Evlilik programlarını tamamen eğitim düzeyi düşük olan, kenar mahalle insanları izliyor. Programa çıkanlar da öyle. Hep bir itilmişlik, boşananlar, ailesi parçalananlar. Program katılımcılarına bakıyorum, oraya evlenmek için gelmiyorlar. Maksat yüzünü göstermek. Biz gösteri toplumu yaşıyoruz. Her şey gösteriden ibaret. Anlık şovlarla gösteri yapılıyor ve tüketiliyor, yok ediliyor. Kısa süreli ünlü olmadır bu. Evlendirme programlarda insanlar kendi özel hayatlarını, ilk kocasından nasıl dayak yediğini, nafaka alamadığını anlatıyor. Kendisini ifade edebilmek için bir yol buluyor. Evlenmek için değil, hikayesini anlatabilmek için çıkıyor. Çığrından çıkan bu programlara düzen ve kısıtlama getirilmelidir. Evliliği, aileyi şovmenlerin eline bırakmamalıyız. Esra Erol, Zuhal Topal sosyolog mudur ki evlilik danışmanlığı yapıyor, halka önderlik ediyor? Onlara mı kalmış toplumu yönlendirmek? Bu iş Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın görevidir. Görevini yerine getirmesi lazım. Bakan yeni bir açıklama yaptı ‘Her aileye sosyolog, psikolog ya da pedagog tashih edileceğini söyledi.Ona da günaydın diyorum. Bu iş artık çığrından çıktı. Aile danışmanları her ailede olmalıdır. Maalesef şu an şovmenlerin eline kaldı bu işler.”
HÂLİD ŞEN merhabahaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.