İran Batı ile anlaştı, Reza Zarrab dönemi kapandı
Zaman'ın ekonomi Yazarı Turhan Bozkurt, İran'ın Batı ile yürüttüğü nükleer müzakerelerde varılan anlaşmanın muhtemel sonuçlarını analiz etti.
Nükleer çalışmaları nedeni ile uzun bir süredir Batı'nın ambargo uyguladığı İran, artık varılan anlaşma gereği ticaret paralarını bankacılık sistemi üzerinden tahsil edebilecek. Döviz transferi gerçekeştirilebilecek.
Yani işin özeti şu: İran'ın artık ambargo dönemlerinde ihracat paralarını tahsil etmek için kullandığı Reza Zarrab'lara ihtiyacı kalmadı...
İşte Turhan Bozkurt'un analizi;
Doğu'daki komşularımızdan İran'ın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 5 daimî üyesi (ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa) ve Almanya ile yürüttüğü nükleer müzakerelerde anlaşmaya varması dünya barışı adına tarihî bir adımdır. Başlı başına bu veçhesi anlaşmanın siyasî ve iktisadî neticelerinden kıymetlidir.
İran nükleer programından verdiği tavizlere mukabil elini kolunu bağlayan ekonomik müeyyidelerden kademeli olarak kurtulacak.
İRAN'IN ARTIK REZA ZARRAB'LARA İHTİYACI KALMADI
İran bankaları artık dünya bankacılık sisteminde döviz transferi (swift) yapabilecek. Bir başka ifade ile İran'ın yeni dönemde, Türkiye'de 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının odağında yer alan Reza Zarrab gibi isimlere ihtiyacı kalmadı.
Zarrab'ın ticari dehası ile gerçekleşmiyordu zaten milyar dolarlık işlemler. Bankaların devre dışı bırakıldığı senelerde İran'ın Türkiye'den doğalgaz ve petrol alacağının tahsilâtında ciddi zorluklar vardı. Dolar olarak transferi yasaktı.
PETROL PARASINI ZARRAB ÜZERİNDEN ALTIN'LA TAHSİL EDİYORDU
Zarrab, petrol-gaz parasını altın ya da müeyyide kapsamına girmeyen gıda maddesi, ilaç ve sağlık malzemelerine dönüştüren distribütördü. Her kademede dağıttığı rüşvetlerle işleri hızlandıran ve komisyon geliri yüksek bir distribütör...
İRAN ARTIK PARASINI BANKACILIK SİSTEMİ ÜZERİNDEN TAHSİL EDECEK
İran sadece Türkiye ile değil, bütün ülkelerle ticaretini artık en kestirme ve garantili yol olan bankacılık üzerinden yürütecek.
İran artık daha zorlu rakip
‘Swot' analizi yapalım. Nükleer anlaşma ile başlayan dönem, Türkiye'ye sunduğu fırsatlar kadar tehditleri de ihtiva ediyor. Dünyanın en büyük doğalgaz ve en büyük dördüncü petrol rezervine sahip İran'da en fazla fırsat enerji şirketleri için söz konusu olacak.
TÜRKİYE'NİN YERİNİ İRAN MI ALIYOR?
77 milyon nüfusu ve 370 milyar dolar milli geliri (GSYH) olan İran ekonomisi petrol ve gazdan ibaret değil. Haddizatında anlaşmaya imza atan P5+1, yakın gelecekte İran'ın bölgede lokomotif ülke haline gelmesini temin etmek istedikleri mesajını veriyor. Bunun mânâsı şu: Türkiye yerine İran ikame edilecek. İran'a doğrudan ve dolaylı yabancı yatırımlar hızla artacak. Komşu'nun yıldızı parladıkça Türkiye, ihracat ve turizm gelirlerindeki nispi artışla teselli bulacak.
TÜRKİYE IRAK PAZARINDA SIKINTI YAŞAYABİLİR
Öte yandan Irak'taki İran nüfuzu giderek artacağından Tahran yönetimi, Ankara'nın bu ülkeye dönük enerji ve dış ticaret politikalarını gözden geçirmek mecburiyetinde bırakacak. Irak'a ihracatımız İran malları ile rekabette zorlanacağından bu pazarda ciddi kayıplar olabilir.
İran'da KOBİ ölçeğinde gıda, kimya, tekstil ve otomotiv sanayii çok güçlü. Başta bu dört sektörde faaliyet gösteren firmalar olmak üzere İranlı rakiplerin, Türkiye'yi sadece Ortadoğu'da değil Afrika ve Asya'da da zorlayacağını not edelim. Hatta Türkiye'nin iç pazarına bile giriş yapabilirler.
İran'a yatırım yağmuru şaşırtmaz
Türkiye'nin İran'da kapılar açılırken paraya boğulmayacağını küresel oyun düzeni üzerinden de tahlil edelim: İran'ın eski ve yaşlı sivil havacılık filosunu kim yenileyecek? Elbette ABD'li Boeing. Dünyanın en büyük kamyon üreticisi Daimler, Tahran merkezini 2011'de kapatmıştı. İranlı Khodro ile ortak dizel motor imal ediyordu. Herhalde eski ortağı ile yeniden masaya oturacaktır.
Khodro ile Fransız Peugeot'nun ortak bir şirket kurmak için görüşmelere başladığı konuşuluyordu. Bir başka Fransız otomotiv devi Renault, iki yıl önce ayrıldığı İran'a rücu edecektir.
BP, Eni, Royal Dutch Shell, Total, Statoil ve Exxon gibi petrol devleri müeyyideler devreye girmeden başladıkları projeleri ikmal edecektir. BP gibi Avrupa şirketlerinin İran'da devrim öncesine uzanan bir mazisi var. Temkinli adımlarla yeni fırsatları değerlendirmek üzere ilk geri dönenler de muhtemelen bu şirketler olacak. Fransız petrol şirketi Total, günde 2 milyar metreküp LNG ihracat edecek tesisinin inşaatını tamamlayabilir.
Her şey varılan anlaşmada çizilen yol haritasına muvafık tahakkuk ederse İran, önümüzdeki 10 senenin parlayan yıldızı olacaktır. Hızlı büyümeyi doğrudan yatırımlar ve ihracattan kazanacağı dövizle finanse edecektir.
Biz yine de rehavete kapılmadan bardağın dolu tarafından bakalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.