İlyas Tongüç: Hükümet Suyu Özelleştirme Sevdasından Derhal Vazgeçmeli

İlyas Tongüç: Hükümet Suyu Özelleştirme Sevdasından Derhal Vazgeçmeli

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, hükümetin su meselesi çözümüyle ilgili gündemine aldığı özelleştirme planlarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Hükümetin özellikle su meselesi çözümüyle ilgili bakanlık...

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı İlyas Tongüç, hükümetin su meselesi çözümüyle ilgili gündemine aldığı özelleştirme planlarıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Hükümetin özellikle su meselesi çözümüyle ilgili bakanlık vasıtasıyla yaptığı yatırımların, özelleştirme yoluyla 49 yıllığına kiralanmasını eleştiren Tongüç, “Özelleştirmenin planlanması zaten su fakiri olan ülkemizin büyük bir sıkıntıya girmesine sebep olacaktır. Su kaynaklarının ve hizmetlerinin özelleştirilmesi ile artan su faturaları, milyonlarca insanın suya erişimini engelleyecektir. Eskiden meşhur bir deyim vardı. 'Parayı veren düdüğü çalar' diye artık su ve su kaynaklarının özelleştirilmesinden sonra da ‘parayı veren suyu içer' denecektir. Hükümeti suyu özelleştirme sevdasından derhal vazgeçmeye çağırıyoruz” dedi

"SUYUN EN FAZLA SORUN OLACAĞI ÜLKE İSRAİL’DİR"

Hükümetin, Su Kanunu tasarısı hazırlayarak, Meclise sunmaya hazırlandığını belirten Tongüç, bu kanunla HES’lerin kullanılması için izin verilen akursuların, 49 yıllığına özel şirketlere kiralanacağını söyleyerek, “Bu gün dünya nüfusunun yalnızca yüzde 5’i suyu çok uluslu şirketlerden satın aldığı halde, bu şirketlerin yıllık gelirleri dünya petrol ticaretinin yarısına ulaşmıştır. Bu da bize şunu gösteriyor. Su önümüzdeki süreçte büyük ve stratejik bir kaynak olarak küresel kapitalist sermayenin kontrolündeki çok uluslu şirketlerin çıkar savaşına sahne olacaktır. Küresel ve Siyonist sermayenin kontrolündeki şirketler, bir takım uluslararası kuruluşları (BM-Dünya Bankası AB gibi) kullanarak, su konusunda stratejik öneme sahip ülkelere baskıda bulunarak bir takım imtiyazlar elde etmeye başlamışlardır” diye konuştu.

Tongüç, bölgede askeri, ekonomik ve teknolojik alanda baskın gücün İsrail olarak görüldüğünü ve bölgede suyun en fazla sorun olduğu ve olacağı ülkelerden birisinin de İsrail olacağını söyleyerek, “Bundan dolayı Küresel ve Siyonist sermaye şirketleri hem su pazarını ele geçirmek ve hem de İsrail’in su ihtiyacını karşılamak için Türkiye’ye özellikle AB Müktesabatına bir takım maddeler koyarak baskıda bulunmaktadırlar. Bu baskılara dayanamayan İktidar ise çareyi suyu özelleştirmede bulmaktadır. Uzun vadede ise bu suyun kontrolünün tıpkı bankacılık ve sigorta sektöründe olduğu gibi küresel şirketlerin kontrolüne girmesi tehlikesi bulunmaktadır” şeklinde konuştu.

"SU KANUN TASARISI DAYATMAYLA ORTAYA ÇIKTI"

Hükümetin çıkaracağı Su Kanun tasarısının Türkiye’ye bir gelir sağlamak amacında çok, AB’nin ortaklık müzakereleri çerçevesinde dayatmaları sonucunda gündeme getirildiğine dikkat çeken Tongüç, “Tasarı bu haliyle yasalaştığı taktirde, Güçlü sermaye yapılarına sahip Uluslararası şirketlerin Türkiye’nin kıt olmakla birlikte stratejik öneme sahip su kaynaklarını ele geçirerek hem büyük ticari gelirler elde etmeleri, hem de bu vesileyle, İsrail’in su ihtiyacını Türkiye kullanılarak karşılamaları pek ala mümkündür. Bu sağlandığı taktirde İsrail’in Ortadoğu’daki etkinliği ve Filistin üzerindeki şiddetli baskı ve tahakkümü daha da pekiştirilmiş olacaktır. Bu arz-ı Mev-udun kurulma çalışmalarına hizmet etmek anlamına gelecektir” dedi. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.