İlerleme Raporu’nda ‘yargı Bağımsızlığı’ Endişesi

Avrupa Komisyonu’nun 2014 İlerleme Raporu taslağında Türkiye’nin attığı önemli adımların yanı sıra özellikle yargı bağımsızlığı ve sosyal medyaya yasaklar konusunda endişeler sıralandı.

Taslak metinde; yargı bağımsızlığına zarar veren yasaların kabul edilmesi, çok fazla sayıda hakim ve savcının görevlerinin değiştirilmesi ya da azledilmeleri, çok sayıda polis memurunun tutuklanması ve sosyal medyaya uygulanan toptancı yasakların endişe kaynağı olduğu vurgulandı. Bu durumun; yargının bağımsızlığı, etkinliği ve tarafsızlığı ile hukukun üstünlüğüne saygı ve kuvvetler ayrılığına dair endişeler oluşturduğu belirtildi.

Yolsuzluk iddialarının tam şeffaflıkla gereği gibi kovuşturulmasının önemine dikkat çekilen raporda, yargının ve polisin bunun için operasyonel kabiliyetlerinin de güvence altına alınması istendi.

İfade özgürlüğünü sınırlandıran yasalar ve bu kapsamda internet yasasının kabul edilmesiyle pratikte bu özürlüğün etkin şekilde kullanılmasının sınırlandırıldığı vurgulandı ve YouTube ve Twitter’a erişimin tamamen engellendiği vurgulandı.

Raporda Anayasa Mahkemesi’nin bu kararlardan bazılarını iptal etmesinin ise memnuniyetle karşılandığı belirtildi.

İlerleme Raporu, Türkiye’de önemli yasal düzenlemelerin ilgili taraflarla yeterince istişare edilmeden alelacele çıkarılma eğiliminin de endişeye sebep olduğu vurgulandı. İktidar partisinin teklif ettiği yasa tasarılarının parlamentoda gereği gibi tartışılmadan, sivil toplumla görüşülmeden geçirildiği kaydedildi.

Hukukun üstünlüğü ve temel özgürlükler alanlarında yapılacak reformların Avrupa standartlarını takip etmesi için hem AB ile hem de ülke içerisinde etkili bir diyalogun gereğine dikkat çekildi. AB ile Yargı ve Temel Haklar ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik fasıllarının açılmasının önemine vurgu yapıldı.

ANAYASAL SİSTEMİN DİRENCİ ORTAYA KONULDU

Raporda, 3. ve 4. yargı paketleri, demokratikleşme paketinin uygulanmasına yönelik adımlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırı kararların önlenmesi için oluşturulan eylem planı, Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuruların kabul edilmesi, Geri Kabul Anlaşması’nın imzalanması ve yürürlüğe girmesi, AB ile vize diyalogunun başlatılması, Kürt meselesinin çözüm sürecinin devamı da olumlu gelişmeler olarak anıldı. Özellikle Anayasa Mahkemesi’nin aldığı önemli kararlarla temel hakları korunması noktasında ülkenin anayasal sisteminin direncini ortaya koyduğu vurgulandı

KIBRIS İÇİN ‘YAPICI AÇIKLAMA VE SOMUT ADIM’ TALEBİ

Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik Ada’daki kapsamlı müzakerelerin devamına Türkiye’nin destek verdiği hatırlatılan raporda, bu adımın yapıcı açıklamalar ve somut adımlarla devam ettirilmesi konusunda Ankara’ya mesaj verildi. İsim vermeden Kıbrıs Rum Kesimi’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama hakkını AB’nin desteklediği belirtildi.

Fakat Rumların müzakereleri askıya aldıkları açıklamasının ardından taslak rapordaki bu ifadelerde değişiklik yapılması bekleniyor. Buna ek olarak Türkiye’nin Rumlara limanlarını hâlâ açmadığı da hatırlatıldı.

TÜRKİYE’NİN AB İÇİN ÖNEMİ

Türkiye’nin dinamik ekonomisinin Avrupa kıtasının refahına değerli katkı yaptığı ifade edilen raporda Türk ekonomisiyle ilgili değerlendirmeler de yapıldı. Çalışma çağındaki nüfusun artmasıyla işsizlik oranlarındaki yükselmeye dikkat çekildi ve cari açık problemi hatırlatıldı. Cari açığın kapatılması için ihtiyaç duyulan yabancı yatırımların Türkiye’yi küresel risklere karşı hassas hale getirdiği belirtildi.

Özellikle Suriye ve Irak’taki çok ciddi gelişmelerin, dış politika meselelerindeki işbirliğini daha da önemli hale getirdiği ifade edilen raporda, Türkiye’nin stratejik öneminin göç politikası ve enerji güvenliği gibi alanlarda da daha fazla işbirliğini önemini gösterdiği kaydedildi. Buna örnek olarak ortak coğrafyadaki Ukrayna krizi anıldı.

Türkiye’nin IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyonda aktif rol oynamaya hazır olduğunu açıkladığı hatırlatılan raporda, “Siyasi diyalog, IŞİD’e ve onu finanse eden ağlara karşı daha yakın işbirliği için kullanılmalı. Terörle mücadele alanındaki aktif diyalog, özellikle yabancı savaşçılar alanında daha da güçlendirilmeli.” denildi. Türkiye’nin dış politikasını AB ile uyumlu ve koordineli hale getirmesi için teşvik edildiği de belirtildi.

Üyelik müzakerelerinin yeniden ivme kazanması istenen raporda, AB’nin Türkiye’de ekonomik ve siyasi reformlar için önemli bir çıpa olmaya devam etmesi gerektiği kaydedildi. CİHAN