"Hz. Mevlana'dan ilham aldım"

"Hz. Mevlana'dan ilham aldım"

Hattatlık yolculuğunun 50 yılı bulduğunu söyleyen İranlı Hattat Davud Ravasani, Hz. Mevlana'nın kendisine hep ilham kaynağı olduğunu dile getirdi. Ravasani, “Mevlana, hattımın mişkatı oldu” dedi 

İranlı Hattat Davud Ravasani, Merhaba Gazetesi'ne özel açıklamalarda bulundu. Mevlana’nın hat çalışmalarında çok özel bir yeri olduğunu vurgulayan Ravasani, “Evlerde ışık yayan mişkatlar vardır. İşte Mevlana benim hattımın mişkatı oldu” dedi. Mevlana hayranı İranlı Hattat Davud Ravasani de bugüne kadar yüzlerce Mevlana şiirini hat sanatı ile yazdığını, Mevlana’nın onda bıraktığı etkiyi ve Mevlana’nın hattatlığına olan etkisini paylaştı. Nestâlik hattı uzmanı Ravasani, Konya’ya ilk kez geldiğini ve hayran kaldığını vurgularken, “Mevlana ve manevi öğretisi benim için her zaman bir ilham kaynağı oldu. Bizim evlerimizde odaları aydınlatsın diye kandillerin, lambaların konulduğu mişkat bölmeleri vardır. İşte Mevlana benim için o mişkatlar gibi. Hatlarım Mevlana’nın öğretileri ile aydınlanıyor” dedi. 

İRAN’DAN KONYA’YA GELMEK BAMBAŞKA BİR HİS 

Konuşmasında Konya'dan övgüyle bahseden Hattat Davud Ravasani, “Mevlana’yı araştırırken Konya’yı da öğreniyoruz. Bu topraklara bir hayranlık da besliyoruz. Şeb-i Arus törenleri için geldim Konya’ya. İlk kez geliyorum. İnanın bu şehre hayran kaldım. Konya gerçekten çok güzel. Mevlana bu topraklara güzellik katmış. Mevlana’nın aşkı bu şehri sarmalamış. Konya’ya geldiğimde bu kadar huzur bulacağımı tahmin etmiyordum. Mevlana’nın aşkı içimi sardı. Ruhumun burada huzur bulduğunu hissettim. Bundan dolayı İran’dan Konya’ya gelmek çok özel, bambaşka bir his. Ben Konya’nın hat konusunda da çok iyi olduğunu düşünüyorum. Hattat olduğum için gezdiğim yerlerde ilk önce hat tabloları dikkatimi çekiyor. Mevlana Türbesinde çok özel hat çalışmaları var. Camilerde de öyle. Eminim bu şehirde de çok özel hattatlar var” şeklinde konuştu. 

HATTATLIKTAKİ YOLCULUĞUM 50 YILI BULDU

Hat sanatında birçok kategori olduğunu ve uzmanlık alanının Nestâlik hattı olduğunu belirten Ravasani, “Yıllardır hat sanatı ile uğraşıyorum. Bu alandaki yolculuğum 50 yılı buldu. Hat sanatlarında birçok tür var. Ben Nestâlik üzerinde çalışmalar yaptım. Nestâlik İran’da yaygın olan bir tür. İsminden de anlaşılacağı üzere iki ayrı türün bir araya gelmesi ile oluşan bu hat türü nesih ve tâlik yazım şeklinin karışımı ile oluşur. Biz bu hattın Şems-i Tebrizi’nin akrabası Mîr Alî Tebrîzî ile bugünlere ulaştığını biliyoruz. Bu tür Osmanlı Devleti’nde de kullanılan bir hat türü. Osmanlı’da hattatlar çalışmalarını Nestâlik üzerine yapmışlardır” ifadelerini kullandı.

NESTÂLİK HATTI UZMANLIK ALANIM

Özellikle Nestâlik hattında uzman olduğunu vurgulayan ve bu hat türü hakkında açıklamalar yapan Ravasani, “Nestâlik, benim yöneldiğim ve önem bir verdiğim hat alanı oldu. Nestâlik için uzmanlık alanım diyebilirim. Nestâlik, en akışkan hat sanatı olarak da ifade edilir. Kalem, için dışı kahverengi ve içi beyaz, olgunlaşmış düz kamış kullanırız. Kalemin ağız kısmı ortadan çatlatılır ve iki kısma ayrılır. Arada oluşan ve bir depo görevi gören bu yarıkta mürekkep birikir ve hattı yazarken mürekkep devamlı bir şekilde kâğıda akar. Kamış kalem, İslam’da en değerli yazma aletlerindendir. Yine biz hat yaparken kaliteli kâğıt kullanmaya da özen gösteririz. Kâğıdın mürekkebi çabuk emip dağıtmaması ve kaleme akıcılık sağlaması için özel kâğıtlar kullanırız. Nestâlik hattının Türkiye’de de örnekleri çok. Özellikle Ayasofya Camii’nde çok nadide örnekler var” şeklinde konuştu. 

MEVLANA BANA HEP İLHAM OLDU 

Mevlana’nın çalışmalarında her zaman bir ilham kaynağı olduğuna da değinen Ravasani, “50 yıldır hat alanında birçok çalışma yaptım. Bu çalışmalar içinde en özel olanları belki de Mevlana’nın eserleri. Mevlana’nın beyitleri, sözleri hattatlığımda derece önemli bir konuma sahip. Mevlana’nın şiirlerinden bugüne kadar toplam 600’e yakın hat eseri ortaya koydum. İran’da da meşhur birçok şairimiz var. Onların eserlerinin hattını da yaptım. Ama Mevlana’nın şiirleri de eserlerimde geniş bir yer tutuyor. Mevlana bana her zaman bir ilham kaynağı oldu” ifadelerini kullandı. 

MEVLANA’NIN AŞKI BİZİ ARŞA TAŞIR 

Mevlana’nın aşkıyla yaptığı hatların aydınlandığını belirten Ravasani, “Ben çalışmalarımı Mevlana’nın aşkına sarılarak yapıyorum. Mevlana ve manevi öğretisi benim için her zaman bir ilham kaynağı oldu. Bizim evlerimizde odaları aydınlatsın diye kandillerin, lambaların konulduğu mişkat bölmeleri vardır. İşte Mevlana benim için o mişkatlar gibi. Hatlarım Mevlana’nın öğretileri ile aydınlanıyor. Biz Hz. Mevlana’ya arşın şairi deriz. Onun sözleri, şiirleri bizi aşka erdirir. Ben hat yaparken bunları hissediyorum. Öyle ki Mevlana’nın aşkı bizi arşa taşır. Yerde değil, arştadır Mevlana’nın aşkı” dedi.

SEMA TÖRENLERİNDEN ÇOK ETKİLENDİM

Şeb-i Arus törenlerinden çok etkilendiğini belirten ve Mevlana’nın edep öğretisinin semada hayat bulduğunu vurgulayan Ravasani, şunları söyledi:  “İlk kez sema törenlerini Konya’da izledim. Benim için tarifi mümkün olmayan bir durumdu. Gerçekten çok etkilendim. Özellikle derin bir edep gösterisiydi. Zaten Hz. Mevlana için edep son derece önemlidir. O dualarında Allah’tan edep ister, edebin ne denli önemli olduğunu aktarır. Ben de yaptığım hatlarda bu durumu göz önüne sermenin gayretinde oluyorum.” 

TÜRKİYE’DE DE ÖNEMLİ HATTATLAR VAR 

Hat sanatının Türkiye’de de önemli bir noktada olduğunun altını çizen Davud Ravasani, “İran’da usta hattatlarımız var. Bunun yanında Türkiye’de de yakından takip ettiğim çok meşhur hattat hocalar var. Türkiye de bu konuda önemli bir noktada. Hasan Çelebi olsun, Davut Bektaş olsun yakından takip ettiğim hattatlar. Aslında biz hattatlar olarak aynı dili konuşuyoruz. Dünyanın neresinde olursak olalım aynı dertleri kâğıda aktarıyoruz. Kimimiz bir ayeti, kimimiz Allah’ın bir ismini, bazen bir beyti yazarken çoğumuz aynı duyguları yaşıyoruz. Hattatlık bambaşka bir şey” diye konuştu. 

HAT YAPMAK İRFAN ÂLEMİNE GEÇİŞTİR

Son olarak hat yapmanın İrfan âleminin kapılarını araladığını söyleyen Davud Ravasani, şunları kaydetti: “Hattatlık aslında tarifi olmayan bir iş. Tanımlamak için belli cümleler yoktur hattatlığı. Fakat şöyle baktığımda benim için hat yapmak, İrfan âlemine girmektir. Öyle ki bu dünyanın rahatsızlığını hat yaparken geride bırakıyorum. Ve belli bir zamandan sonra kalbim ne diyorsa onu aktarıyorum kâğıda. Bu yol aslında benim için bir meditasyon. Bence herkesin böyle bir uğraşı olmalı.”

EYYÜB KARAKUZU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.