Hesa Başkanı Cerrah: Devleti Sokaktaki Gariban Vatandaş Yıkamaz

Hesa Başkanı Cerrah: Devleti Sokaktaki Gariban Vatandaş Yıkamaz

Hukuk Etik ve Siyaset Araştırmaları (HESA) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, "Devleti sokaktaki gariban vatandaş yıkamaz. Sıradan bir öğretim üyesi devleti yıkamaz, devlete çok büyük zarar veremez. Devlete en büyük tahribatı devlet gücünü...

Hukuk Etik ve Siyaset Araştırmaları (HESA) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Cerrah, "Devleti sokaktaki gariban vatandaş yıkamaz. Sıradan bir öğretim üyesi devleti yıkamaz, devlete çok büyük zarar veremez. Devlete en büyük tahribatı devlet gücünü elinde bulunduran insanların hukuku ihlal etmesi verir. Çünkü kanunlara istediğiniz şeyi koyabilirsiniz." dedi.

Hukuk Etik ve Siyaset Araştırmaları, Prof. Dr. İbrahim Cerrah editörlüğünde "Yeni Milli İstihbarat Kanunu ve Türkiye’de Değişimin Yönü – Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda son değişikliklerin ‘özgürlük – güvenlik’ dengesi ve demokratik hukuk devleti açısından taşıdığı riskler" başlıklı rapor hazırladı. Beş bölümden oluşan raporda ‘siyaset – istihbarat ilişkisi ve istihbaratın denetim sorunu, anayasal hak ve özgürlükler açısından yeni mit kanunu, yeni mit kanununa göre göre Türkiye’de istihbaratın yönü, yeni mit kanununa göre Türkiye’de değişimin yönü, istihbarat skandalları’ başlıkları yer alıyor. Hazırlanan rapor bugün basın mensuplarına tanıtıldı. Raporun tanıtımının ardından Cerrah basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"Raporun 69. sayfasında ‘Bürokraside bir ömür tüketmeye dayanamayıp gönüllerinde önce Dışişleri Bakanlığı ve daha sonra da Başbakanlık arzusu uyanabilir. Hatta bu bürokrat kısa bir süre sonra neden Cumhurbaşkanı olmayı arzulamasın? Hasbi bir insan olarak çok yararlı olabilen bir bürokrat, hesabi bir siyasetçiye dönüştüğü zaman bir o kadar tehlikeli de olabilir. Hele bu bürokrat yapmakta olduğu görev gereği bazı devlet büyüklerinin birçok açık ve zaaflarını belgeli olarak bulunduruyorsa. Dün bu devlet büyüğünü korumak için kullandığı istihbarı bilgi hazinesini yarın aynı kişiyi o makamdan indirmek için de kullanabilir.’ ifadeleri var.

'Gelecek dönemde böyle bir endişe taşıyor musunuz?' sorusuna Cerrah şu şekilde cevap verdi: "Bu kadar gücü ve yetkisi olan herkes bunu yapabilir. O yetkiyi güvenmediğimiz insanlara değil güvendiğimiz insanlara da vermememiz lazım. Demokrasilerde ‘güvenmediğiniz insanları denetleyin de güvendiğiniz insanları denetlemeyin’ diye bir şey yok. Burada bu yasanın topluma oluşturmuş olduğu, bireysel hak ve özgürlüklerin oluşturmuş olduğu tehlikenin çok daha fazlasını yasayı çıkartanların ‘koruyoruz’ dediği devlete karşı oluşturulduğunu düşünüyorum. Bu yasanın taşımış olduğu potansiyel riskler devlete yönelik risklerdir. Devletin icra gücünü elinde bulunduran siyasi iktidara yönelik risklerdir. Onun için diyorum ki tehlikenin farkında mısınız? Bir yönde kendi kuyunuzu kazıyorsunuz. Bir yönde kendinizi bir kişiye mahkûm ediyorsunuz. Benim aklımda bir isim olmakla beraber bir isimle sınırlı olduğunu düşünmüyorum. Bu gücü elinde bulunduran herkes ‘beşer şaşar’ ve bu hatayı yapabilir. Biz şu anda siyasi iktidarın hazırlamış olduğu sadece MİT yasası değil, hazırlamış olduğu bazı yasalarla hukuku ihlal ettiğini, Anayasa'yı ihlal ettiğini ve dolayısıyla tahrip ettiğini düşünüyoruz. Devleti sokaktaki gariban vatandaş yıkamaz. Sıradan bir öğretim üyesi devleti yıkamaz, devlete çok fazla zarar veremez. Devlete en büyük tahribatı devlet gücünü elinde bulunduran insanların, o devletin kanunlarını daha doğrusu hukuku ihlal etmesi. Çünkü kanunlara istediğiniz şeyi koyabilirsiniz."

'TEK PROBLEM 17 ARALIK YOLSUZLUKLARINI ÖRTME ÇABASI DEĞİL'

'Bugün gazetelere de yansıdı önümüzdeki dönem içerisinde Güvenlik Bakanlığı adı altında bir yapı oluşturulmak isteniyor. Taslak çalışmasının olduğu öne sürüldü. Bunun başına şu an ki MİT Müsteşarı’nın getirileceği söyleniyor. Bunun sürdürülebilirliği ve yaşanabilirliği ne kadardır?' sorusuna ise Cerrah şu cevabı verdi: "Ben 17 Aralık’tan sonra yaşanan her şeyin aklıselim ile ve devlet akli ile takınır bir tutum olmadığını düşünüyorum. Bu yolsuzlukları, bu ithamları ki bu şu andaki çabaların cüzi bir kısmı, örtmek için her şeyi yapacaklardır. Tek problem 17 Aralık yolsuzluklarını örtme çabası değil. Türkiye üzerinde oynanan çok büyük bir proje var. Yolsuzluğa bulaşan insanları da bunların ortaya çıkması endişesi ile tehdit ve şantajla susturarak aslında, sadece yolsuzluğa bulaşan insanlar bunları yapıyor değiller." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.