Her türlü zulmün karşısındayız
İnsan hakları ihlallerinin ve haksızlıkların son bulması için çalışmalar yapan MAZLUMDER, Şehre Hizmet Edenler serimizin bugünkü konuğu oldu. MAZLUMDER Konya Şube Başkanı Abdullah Şehid Huca, “MAZLUMDER, her türlü zulmün kaldırılması ve yeryüzünde tüm haksızlıkların son bulması için çalışmayı, insan olarak var olmanın ve insanca yaşamanın bir gereği olarak kabul etmektedir. Bu konuda hiçbir ayrıma gitmeksizin, kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın, her türlü haksız muameleye karşı çıkmanın, işkence, aşağılama ve tecavüze karşı mücadele vermenin gerekliliğinden hareketle çifte standartsız bir insan hakları mücadelesinin önemine inanmaktadır” ifadelerini kullandı.
İNSAN HAKLARINI HERKES İÇİN SAVUNURUZ
**MAZLUMDER hakkında kısa bir bilgi vermek gerekirse neler söylersiniz?
-İlk önce şunu söylemek gerekiyor: Biz kim olursa olsun, zalime karşı mazlumdan yanayız. İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneğimiz 28 Ocak 1991 tarihinde 54 kişi tarafından kuruldu. Daha çok MAZLUMDER adıyla tanınmakta. Devletten ve siyasal parti ve gruplardan bağımsız çalışan bir insan hakları örgütü olan MAZLUMDER, insan haklarını hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm insanlar için çifte standartsız bir temelde savunmaya kararlı bir grup insanın ortak girişimi olarak doğdu. Türkiye içinde ve dışında insan hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi; her türlü insan hakları ihlallerinin son bulması için çalışmaktayız. Genel Merkezimiz İstanbul'da. Adana, Adıyaman, Ankara, Diyarbakır, İstanbul, Kayseri, Konya ve Malatya'da olmak üzere 8 şubemiz var.
ZULME RIZA ZULÜMDÜR
**Dernek amacınızı nasıl tanımlarsınız?
-MAZLUMDER, insanın insan olarak yaratılması dolayısıyla doğuştan birtakım haklara sahip olduğuna ve bu hakları hiçbir gücün, hiçbir gerekçeyle ortadan kaldıramayacağına inanmakta. Kişinin, bu haklarını özgürce kullanabildiği sürece insan onuruna yaraşır bir hayatı sürdürebileceğini kabul etmekteyiz. Bu temelden hareketle, insan haklarını, insan haysiyetiyle ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan, siyasal, ekonomik, sosyal, hukuki, psikolojik, kültürel ve fiili her türlü girişimi, insan hakları ihlali ve "zulüm" olarak görmekteyiz. MAZLUMDER, her türlü zulmün kaldırılması ve yeryüzünde tüm haksızlıkların son bulması için çalışmayı, insan olarak var olmanın ve insanca yaşamanın bir gereği olarak kabul etmektedir. Bu konuda hiçbir ayrıma gitmeksizin, kim tarafından ve kime karşı yapılırsa yapılsın, her türlü haksız muameleye karşı çıkmanın, işkence, aşağılama ve tecavüze karşı mücadele vermenin gerekliliğinden hareketle çifte standartsız bir insan hakları mücadelesinin önemine inanmaktadır. MAZLUMDER olarak inanmaktayız ki, “Mazluma kimliği sorulmaz” ve kim tarafından, hangi amaçla ve kime karşı yapılmış olursa olsun "Zulme rıza zulümdür."
**Dernek olarak sene içerisinde Konya’da ne gibi faaliyetleriniz var?
-Mazlumder’in çalışmalarını müdahale ve inşa olarak iki ana kolda değerlendirebiliriz. Müdahale kısmını ulaşabildiğimiz ya da bize akseden insan hakları bağlamındaki mağduriyetlerde mazlumun hakkını aramak, olayın tüm gerçeklerinin ve sebep olan asıl niyetin açığa çıkması için uğraşmak olarak tanımlayabilirim. Mesela Meram’da Dedeoğlu ailesinden yedi kişinin katledildiği olayın bir ırkçılık mı yoksa komşu kavgası mı olarak değerlendirilmesi gerektiğine dair hazırladığımız raporu ve geçtiğimiz Ramazan Gaziantep’te polisin itikâfta olduğunu söyleyen kişileri camiden çıkarırken kullanmış olduğu orantısız güçle ilgili basın açıklamamızı bu alandaki çalışmalara örnek olarak verebiliriz. İnşa kısmı ise güncel olaylardan bağımsız, insan hakları konusunda bilinç kazandırabilmek için düzenlediğimiz okul, söyleşi vb. etkinlikleri kapsar. Konya özelinde yeniden yapılanma aşamasında bir dernek olduğumuz için hâli hazırda inşa olarak tanımladığımız alanda henüz çok hareketliliğimiz yok. Ancak yapılanmamızı tamamladıktan sonra inşallah bu çalışmalarla daha çok karşınızda olacağız.
RAMAZAN BİR FIRSAT KAPISI
**Ramazan ayı sizin için ne ifade ediyor?
-Ramazan ayı, içerisinde Kadir gecesi gibi Allah’ın bize adeta bir fırsat kapısı olarak sunduğu bir gecenin yer aldığı, insanların her zamankinden daha çok nefis muhasebesi yaptığı, hatalarını gözden geçirip kendine yeni istikametler belirlediği bir ay. Her Müslüman gibi biz de bu ayı nimetlerinden istifade ederek geçirmeye çalışırız. Öte yandan Mazlumder varoluş amacını, adaletsizlikle mücadele ve insan hak ve hürriyetlerinin korunması olarak ilan etmiş bir dernektir. İşin aslı vicdanları bir şekilde gölgelenmiş, adalet duygusu çıkar hevesinin gerisinde kalmış insan ve kurumlara karşı hakkın sesi olmaya gayret eder. Bu bağlamda Ramazan bizim için bu duyguların öne çıkması için bir vesiledir çünkü kendini hesaba çeken insan daha adil, daha hakkaniyetli olacak demektir.
**Ramazan ayına özel çalışmalarınız var mı? Varsa nelerdir?
-Ramazan ayında şahsî olarak her birimizin yardım faaliyetleri, Kur’an’la her zamankinden daha çok vakit geçirmek gibi çabaları var ancak derneğimizin faaliyet alanı gereği Ramazan ayına özel bir çalışması yok.
ÜMMET OLARAK REAKSİYON GÖSTERMELİYİZ
**İnsanlar, sizce ramazan ayını nasıl geçirmeli?
-Ramazan’ın bir ibadet ayı olduğu bilinciyle hareket edilmeli. Bireysel olarak ibadet hayatlarını daha dinamik hale getirmenin yanı sıra, toplumun da bir ümmet gibi reaksiyon verebilmesi için gerekli bağları kuvvetlendirmeye gayret etmeli, ihtiyaçları gidermek için çaba sarf etmeli. Ramazan sadece kendi nefsimizin değil, başkalarını değerlendirirken kullandığımız kıstasların da eğitildiği bir toplum inşası ayı olmalı.
**Yardım faaliyetleriniz var mı?
-Mazlumder insanlardan herhangi bir yardım talep etmeyen, kişi ve kurumlarla para ya da yardım ilişkisine girmeyen bir dernektir. Yardım alan ya da veren olarak kendimizi konumlandırmıyoruz. Hâli hazırda -Allah gayretlerini artırsın- birçok yardım derneği var. Biz kendimizi insan hakları ve adalet bağlamında tutmaya gayret ediyoruz.
EYYÜB KARAKUZU
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.