Hastane Yönetiminden ‘uyuz’ İddialarına Yalanlama

Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi yönetimi, ‘uyuz’ hastalığı nedeniyle hastanenin karantinaya alındığı yönündeki iddialarını yalanladı. Karantina uygulanmadığını söyleyen hastane yöneticileri, iddiaya konu kliniği basın mensuplarına gezdirdi.

İstanbul Tabip Odası’nın iddiası ve iddianın bazı medya kuruluşlarında yer alması üzerine hastane yönetimi basın acıkması yaptı. Toplantıda konuşan hastane yöneticisi Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, haberlerin asılsız olduğunu söyledi. Odabaş, “Bahsi geçen klinik, acil ünitemizin acile gelen dahiliye hastalıklarına ait bir bölüm ve aynı zamanda arka tarafında da bunun bir yoğun bakımı var. Burada çalışan 7 kişide kaşıntı nedeniyle doktora başvurduklarında ‘uyuz’ hastalığı tespit edildi. Ama bu çalışanların aynı zamanda 3'ü de aynı evde kalan hemşire arkadaşlarımız. Klinikte yatan hiçbir hastaya uyuz hastalığı bulaşmış değil. Ve basında şöyle bir haber yer aldı 'hastane karantinaya alındı, hastalar başka servislere naklediliyor.' Biz çok yakın bir zamanda İstanbul'un en büyük ve en modern acil servisini açtık. Ve orada da acil dahiliye için bir kısım ayırdık. Zaten buradaki bölüm oraya transfer olacaktı. Nitekim son 15 gündür de yeni hasta alımını azalttık ve durdurduk. Zaten bu hafta başı itibari ile de hastaları oraya taşıyacaktık. Dolayısı ile bölümün kapatılması asla söz konusu değil. Karantina da asla söz konusu değil.” şeklinde konuştu.

Bir sendika tarafından sürekli negatif propaganda yapıldığını ileri süren Odabaş, “ ‘Özellikle taşeron firmalar çok kötü şartlar altında çalışıyorlar’ diye negatif propaganda yapılıyor. Yıllar önce bu taşeron firmalarda çalışan arkadaşlarımız çok kötü şartlarda çalışıyorlardı, doğru. Yemek yedikleri yerler bile bodrum katlardaydı. Biz bundan 3 sene önce aldığımız tedbirlerle bunlara yemekhane açtık. Şu anda teşeron firmada çalışan arkadaşlarımız hiç ayırım yapılmadan hekimlerle, hemşirelerle birlikte aynı masayı paylaşıyorlar, aynı sırayı paylaşarak aynı yemeklerden yiyorlar. Uyuz hastalığı çok sıkı temasla bulaşan bir hastalık. Tedavisi var hiç tehlike arz etmiyor. Kaldık ki bizde başka bir nedenden dolayı yatan hiçbir hastada da uyuz hastalığı tespit edilmiş değil. Biz yine de hastalara bulaşmaması açısından her türlü tedbiri aldık. Olay oldu ve bitti, siz duymasaydınız zaten bitmişti. Uyuz hastalığının bulaştığı personelimiz de tedavi olmuştu ve şu anda çalışıyorlar.” ifadelerini kullandı.

Başhekim Doç. Dr. Lütfullah Orhan da, olayın yanlış aktarılmasından büyük üzüntü duyduklarını söyledi. Orhan, “Toplam 7 çalışanımızda bu hastalık görüldü. Bunların da tedavileri yapıldı ve herhangi bir sıkıntıları yok. Şu anda hizmetimizde hiçbir aksama yok. Hastalarımızın herhangi birisinde de uyuz hastalığı tanısı konulmamıştır. Kliniğin kapatılması da aynı şekilde söz konusu değildir. Yeni açtığımız acil ünitesinde ayırdığımız yere nakil için, taşınma için süreç devam ediyor. Bu süreçle alakalı o üniteye hasta almamaya zaten belirli bir süreden beri başlamışıtık, bununla alakalıydı. Ben bu olayın üzerine hatta yanlış anlaşılmaları ortadan kaldırmak için taşınmayı birkaç gün ertelenmesi ve hasta alınması talimatını verdim.” diye konuştu.

‘KARANTİNA, PANİK YAPAN BİR TERİMDİR’

Hastanenin Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halil Vahapoğlu da, enfeksiyon kontrolü konusunda bilgilendirme yapacağını söyleyerek; “Altını özellikle çizmek istiyorum; karantina terimini enfeksiyon kontrol komiteleri, enfeksiyon hastalıkları uzmanları kullanmazlar. Karantina başka bir alanda Dünya Sağlık Örgütü'nün bir bölge için, bir ülke için kullandığı terimler, panik yaratan, başka amaçları olan terimlerdir, biz bu terimi kullanmayız. Bizim kullandığımız kelime izolasyondur. Biz bir hastaneye dışarıdan bulaşıcı hastalığı olan bir hasta geldiğinde, ya da hastanede bulaşıcı hastalık ortaya çıktığında izolasyon tedbirleri alırız. Bu bütün dünyada böyledir. Bir hastanede bulaşıcı hastalık dolayısı ile bir servis kapatılacağı zaman önce içinde hastane yönetiminin de olduğu Enfeksiyon Kontrol Komitesi bir kapatma kararı alır. Hastanemizde böyle bir karar yoktur bunun altını çiziyorum. Dolayısı ile Enfeksiyon Kontrol Komitesi'nden bağımsız da bir kapatma olamayacağına göre, enfeksiyon hastalıkları ile ilgili şu anda bir kapatma uygulaması yoktur. Biz bu kararları ülke genelinde bir salgın olduğunda zaman zaman alırız. Şu anda böyle bir tedbir ve uygulamamız yok. Uyuz hastalığına gelince bu hastalık için dünyanın bütün ülkelerinde görülen ve kökü henüz kazınamamış bir parazit hastalığıdır. Bu hastalıkla ilgili hastanelerde uyuz hastalığı tanısı konulmuş bir çalışan, ya da dışarıdan gelen bir hasta olduğu zaman biz sadece temas izolasyonu dediğimiz, kapatmayı içermeyen, kişiyi başkaları ile temastan koruyan bir günlük temas izolasyonu uygularız. Bu hastalık tehlikeli bir hastalık değildir. Bölümle ilgili hiçbir uygulama olmaz. Bu bütün dünyada böyledir.” dedi.

‘UYUZ, PARAZİTEL BİR HASTALIKTIR’

Hastanede görev yapan Cildiye Profesörü Dr. Necmettin Akdeniz de uyuz hastalığının parazitel bir hastalık olduğunu söyledi. Akdeniz, “Uyuz hastalığı vücut yüzeyinde minik gözle görülemeyecek derecede küçük parazitlerle insandan insana bulaşan, dış ortamda 3-4 gün kadar canlı kalabilen parazitel bir hastalıktır. Klinik belirti olarak, hastalık bulaştıktan belli bir süre sonra kaşıntı belirtileri gösterir. Tedavisi günümüzde çok kolay yapılabilmektedir. Şu anda mevcut etkin ilaçlarla hiçbir hastalıkta olmadığı kadar yüksek başarı oranları ile tek uygulama ile tedavi edilir. Hasta bir gün içerisinde hastalıktan kurtulmaktadır. Bu hastalığı bu aylarda görebiliyoruz. Hastanemizde yatan hastalarımızda yoktur. Çünkü bu aylarda insanlar izinlere gittiler, köylerine gittiler, pansiyonlara gittiler, kaplıcalara gittiler, otellere gittiler oralardaki hijyen koşullarının bozuk olmasından dolayı bulaşabilir.”

Basın açıklamasının ardından Prof. Dr. Ali Rıza Odabaş, basın mensuplarına iddialara konu olan acil servisi içerisindeki dahiliye bölümünü basın mensuplarına gezdirdi.

CİHAN