Hamza Hamzaoğlu'ndan şike cevabı

Hamza Hamzaoğlu'ndan şike cevabı

Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun Ocak 2014 tarihinde verdiği röportaj şimdilerde çok konuşulmaya başlandı.

Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Hamza Hamzaoğlu'nun Ocak 2014 tarihinde verdiği röportaj şimdilerde çok konuşulmaya başlandı.

Cesare Prandelli'nin takımdan kovulmasının ardından yönetim tarafından alınan kararlar doğrultusunda sarı kırmızılı camianın koltuğuna oturtulan Hamza Hamzaoğlu'nun Ocak 2014 tarihinde verdiği röportaj ileride Galatasaray'ı çalıştırmak istediğini ve 30 Mayıs 1993'te oynan olaylı Ankaragücü maçı hakkındaki değerlendirlemelerini anlatıyor.

İşte Hamzaoğlu'nun o röportajı;

Sarı kırmızılı takımdan ayrılışına tarikat söylentilerinin neden olduğuna dikkat çeken Hamza Hamzaoğlu  "Allah ile arama kimseyi koyma düşüncesinde değilim"dedi.

(O zamanki) Akhisar Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu  "Galatasaray'a doyamadım. İkinci kaptanken ayrılmak zorunda kaldım. Son gün 5'e 5 kala İstanbulspor'a imza attım" dedi. O dönem hakkında tarikat söylentileri çıktığına dikkat çeken Hamzaoğlu, "Allah ile arama kimseyi koyma düşüncesinde değilim" dedi.

- Benim futbol oynadığım dönem başkan Alp Yalman, futbol şubesinde ise Adnan Polat ile Adnan Sezgin vardı. Diğer arkadaşlarım ile birebir görüşüp kontrat yaparlarken, bizi 4 arkadaş ligin son haftası çağırdılar, 'Size bu parayı veriyoruz. Buna atın imzayı' dediler. O pozisyonda biri olarak böyle bir şeyi kabul etmem mümkün değildi.

G.Saray'da kalmak için direndim... Souness'ın ısrarlarına rağmen beni takımda tutmadılar ve son gün İstanbulspor'a imza attım.

"BİR GÜN G.SARAY'I ÇALIŞTIRMAK İSTERİM"

- Bir gün G.Saray'ı çalıştırmak isterim. Sonuçta, herkes beni G.Saraylı Hamza olarak tanıyor. Şimdi Akhisarspor için her şeyi yapıyorum ama inşallah temennim uzun yıllar bu böyle devam eder. Eğer görev verilirse G.Saray'da çalışmak beni mutlu eder. Ama ben hiçbir zaman ileriki yıllardaki hedeflerime odaklanarak iş yapmam.

- Futbolcunun yabancısı, yerlisi diye ayrım yapmam. Yaşlısı, genci diye deyapmam. İyi futbolcu yada kötü oyuncu vardır. Çünkü futbol evrensel bir oyun. Dolayısıyla bunlara sınırlama getirmek aslında çok doğru gelmiyor bana... Ama maalesef yabancı oyunculara bu ülkeden giden paraları hesap etsek, o zaman oturup bir kez daha düşünürüz.

Asıl sorun, yabancı sınırının kalkmasını istediğimiz kadar yabancı alma hakkına sahip iken biz ihtiyacımız kadarını alabiliyorsak, biz o zaman bu sorunuçözmüşüz demektir.

"8-0 NORMAL SONUÇ"

Ankaragücü'ne karşı 8-0'lık sonuçla alınan şampiyonluk çok konuşuldu. O maçı düşünüyorum kafamda biz aslında o gün çok iyi goller attık. O, 8-0'a şike diyenler, kendileri aynı takımı 6-0 falan yendi o sene... Yani, şimdi 6 gol atılabiliyorsa, 8'de atılabilir. Bir de ligin son haftası iken, biz şampiyonluğa oynarken öbür takım her şeyini bitirmiş. Tatile çıkmanın hesaplarını almış, herkes uçak biletini ayarlamış bir dönemde idi. Bence normal alınmış bir sonuçtu. Ama bilemiyorum, varsa da bir şey herkesin günahı kendi boynuna.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.