Halkın sesi oldu
Sanatçı Barış Manço'nun vefatının 18. yılında Selçuk Üniversitesi'de düzenlenen anma programına katılan usta sanatçının eşi Lale Manço ve oğlu Batıkan Manço program öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin sorusu üzerine Barış Manço'yu anlatan Lale Manço, Barış Manço'nun sahip olduğu değerleri korumak, var olan şeylerin hala yaşadığını görmek isteyen biri olduğunu söyledi. Lale Manço, “Barış Manço bütün şöhretine rağmen son derece mütevazi, son derece kolay bir eşti. Hiç bir sanatçı kaprisi taşımayan, yumuşak, yardımcı ve hayatı beraber götürdüğümüz bir eşti. Şarkılarında Türkiye gerçeklerini dile getirdi ve toplumun sesi oldu” dedi.
“BARIŞ’IN SAÇINI OKŞARLARDI”
Barış Manço'nun her zaman kendine has tarzı olan bir insan olduğunu dile getiren Lale Manço şunları söyledi: “1960’ların sonunda o saçlar, o takılarla Türkiye gibi bir ortamda dolaşıyor olmak zaten, hakikaten kendi toplumunun ve kuşağının çok çok ötesinde olmak anlamına geliyor. O cesareti taşıyor, sadece cesaretle de bitmiyor, bir de kabul ettiriyor. Bu tamamen kişiliğinden kaynaklanan bir şey. Yoksa o dönemde saçı uzun olanlar yok muydu? Vardı, ama hep böyle kendi çevrelerinde sıkıntı yaşamış olduklarından eminim. Onunla beraber sevdiler, büyükanneler de sevdi, çocuklar da sevdi. Çocukları görürdüm, Barış’ın saçını okşarlardı, küçücük çocuklar. Severlerdi, çünkü onlara sanıyorum bir masal kahramanı gibi geliyordu. Kendi de zaten öyle tarif ederdi. Böyle uzun saçlı, ama bıyıklı, ama takıları da var, her şeyin ortasında, hem babanın iradesi ve koruyuculuğu var, hem annenin sevgisi ve yumuşaklığı var. Zannediyorum böyle iki karakteri birleştirip onların dünyasında özel bir şey oldu. Onun için belki bizim çocuk programlarımız çok başarılı oldu. Biz o programa başladığımız vakit çocuklar bugünkü çocuklar değillerdi.”
Barış Manço'yu önce baba sonra Barış Manço olarak tanıdığını belirten oğlu Batıkan Manço ise Barış Manço'nun evdeki sakin hallerini hatırladığını söyledi.
“EVDE DE TELEVİZYONDAKİ GİBİYDİ”
Barış Manço'nun televizyondaki hali ile evdeki hali arasında fark olmadığını kaydeden Batıkan Manço, şunları söyledi: ”Babam evde televizyondaki halinden çok da farklı değildi televizyonda ne kadar esprili gördüyseniz evde de öyleydi. En güzel zamanlarımız okul tatillerine denk geldiği zamanlardı. Çünkü biz okuldayken o da işine yoğunlaşıyordu. Ama tatil zamanlar en altın zamanlar diyebilirim.” Barış Manço'yla en unutamadığı anın ilk karşılaşmaları olduğunu belirten Lale Manço, “Öyle bir adamla yaşamanın her anı unutulmaz her anı değerli ama ilk karşılaşma diğerlerine göre biraz daha önemli olabilir. Evlenmeden Barış Manço'yla karşılıklı komşuyduk. Bir gün kapısını çalarak telefonu kullanmak istedim. Barış Manço'dan 'Benimle evlenirsen kullanabilirsin' yanıtını aldım. İlk kez onu görmüştüm 'bende neden olmasın' dedim girdim telefon ettim çıkarken de 'evlenecek miyiz' diye sordu. Birden bire oldu, sonrasında evlendik”
BARIŞ MANÇO'YU YENİ NESİLLER TANIYACAK
Barış Manço'yu tanıtmak için sürekli etkinlikler düzenlendiğini belirten Lale Manço, 2010 yılında açılan Barış Manço Müzesinin yıllık ziyaretçi sayısının 50 bini aştığının söyledi. Sayının her geçen gün arttığını ve bu kadar çok kitleye ulaşmada ailelerin ve eğitimcilerin büyük rolü olduğunun altını çizen Lale Manço, “Barış Manço sever guruplar var onların bütün etkinlerini destekliyoruz. Tanıtmak için en güzel şekilde aktaranlar önce anne babaları sonra da eğitimciler oluyor. Biz bu tür etkinlikleri elimizden geldiğince katılmaya çalışıyoruz. Barış Manço Müzesi halka açılalı 7 yıl oluyor . Her geçen yıl artıyor, okullardan çok ziyaret oluyor. Bu konuda anne babalara ve öğretmenlere borçluyuz. Biz bunu tek başımıza yapsak bu kadar kitleye ulaşamazdık” ifadelerini kullandı.
İBRAHİM BÜYÜKEKEN merhabahaber.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.